Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Esed rejimine şubat sonuna kadar süre!

Abone Ol

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Önceki gün İdlib’de uğradıkları alçak saldırı sonucu şehit olan askeri ve sivil personelimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Suriye konusunda izleyeceğimiz stratejiyi paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin Suriye’deki varlığı basit çıkar hesapları sonucu ortaya çıkmış değildir. Yıllarca sabrettik. Suriye halkına desteğimizi hep sınırlarımızın bu tarafında verdik.

ELİMİZDE KAPI GİBİ ADANA MUTABAKATI VAR

Türkiye’nin Suriye’de bulunması keyfe keder bir durum değildir. 2015’ten yılından itibaren Suriye’deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Rejim ve terör örgütlerinin sınırlarımızı taciz etmeye başladığı bir noktaya ulaştı. Rusya ile yaşadığımız ve provokasyon olarak kabul ettiğimiz FETÖ’nün doğrudan içinde olduğu uçak krizi Suriye krizini daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.

Suriye hükümetiyle 1998’de imzaladığımız Adana mutabakatı Türkiye’ye Suriye topraklarında operasyon yapma hakkı veriyor. Bu çerçevede ilk olarak 2016 Ağustos’unda Fırat Kalkanı harekatını başlattık. 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirerek Cerablus ve El Bab’ı temizledik. Bizim elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı anlaşması var ve biz bu anlaşmanın gereği oradayız. Fırat Kalkanı harekatı DEAŞ’a karşı yapılan tek ciddi operasyondur.

“MUTABAKATA UYMADILAR”

Suriye rejimi ağır bir yıkımın ardından Halep’i ele geçirmekle meşguldü. 2017 yılında Astana görüşmeleri başladı. İdlib, Humus, Hama, Lazkiye, Doğu Guta bölgelerinin çatışmasızlık alanı olması kabul edildi. Ama bu mutabakata uymadılar. Dünya bu vahşete sessiz kaldı.

2018 yılı Ocak ayındaki Zeytindalı Harekatı ile Afrin’i de teröristlerden temizledik. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 500’ü buldu. Rusya ile Soçi’de İdlib’de gerginliği azaltma bölgesi konusunda anlaştık. Tüm bu süreçleri ABD ve Rusya ile birlikte en üst düzeyde tesis ettiğimiz temaslarla yürüttük.

“AMAÇ PETROL KUYULARIYDI”

Sınırlarımızda bir terör koridoru oluşturma gayretleri hiç durmadı. Amacın bir terör örgütü eliyle Suriye’yi bölme olduğu açıktı. Amaç petrol kuyularıydı. Bunun üzerine 2019 yılı Ekim ayında ABD ile de gereken mutabakatı sağlayarak barış pınarı harekatını başlattık. Bugün geldiğimiz noktada ne İdlib’de ne de Barış Pınarı Harekatı bölgesindeki güvenli bölge mutabakatlarının işlemediğini görüyoruz. Suriye’de anlaşmalara uyulmuyor.

“SALDIRI YENİ BİR DÖNEMİN MİLADIDIR”

İdlib’de askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye’de yeni bir dönemin miladıdır. Çünkü bu askerlerimize karşı taammüden yapılmış bir saldırıdır. Türk askerinin kanını aktığı bir yerde hiçbir şeyin eskisi gibi devam etmesine izin veremeyiz. Taraflardan biri uymayacaksa bu mutabakatlar neden yapılıyor?

“SURİYELİLERİN DÖNÜŞLERİ BİLİNÇLİ OLARAK ENGELLENİYOR”

Rejim denilen kuklanın kendi ülkesinde herhangi bir karşılığı yokken suni solunumla yaşatıldığının farkında olmadığımız mı düşünülüyor. Ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerine bilinçli olarak dönmelerin engellendiğini bilmediğimiz mi sanılıyor. Türkiye her ne yapacaksa bunu hiçbir masumun canına zarar gelmeden yapma prensibiyle hareket ediyor. Aksi takdirde zalimlerden bir farkımız kalmaz.

“SURİYE’DE NE İŞİMİZ VAR DİYEN GAFİLDİR”

Medeniyetimizin ve kültürümüzün bize gösterdiği yol ‘zalimin başını ezmek mazluma sahip çıkmaktır.’ Her kim “Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” diyorsa ya gafildir ya da taammüden bu milletin hasmıdır. Bölgemizin güvenliği ve huzuru için çalışmayı sürdüreceğiz.

“REJİM YAPMAZSA, TÜRKİYE YAPMAK MECBURİYETİNDE KALACAKTIR”

İdlib’den harekete geçen kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Kimsenin böyle bir yükü omuzlarımıza yükleme hakkı yoktur. Bu çarpık fotoğrafı düzelterek İdlib halkının evinde güvenle yaşatmakta kararlıyız. Bundan sonra mutabakat ihlallerine göz yummayacağız. Rejimin gözlem noktası sınırlarına çekilmesini dün akşam Sayın Putin’e ifade ettim.

Şubat ayı içinde rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesi umut ediyoruz. Rejim bunu yapmazsa Türkiye Cumhuriyeti bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır. Rejimin ihlalleri muhalif grupların ihlallerinden kat ve kat fazladır. Dost unsurlara havadan ve karadan yapılan her saldırı kaynağına bakılmaksızın misliyle cevaplandırılacaktır. Madem İdlib’deki askerlerimizin güvenliği sağlanamıyor, bunu bizzat yapma hakkımıza kimse itiraz edemez.

“BEKLENTİMİZ KARŞILANAMADI”

TSK’nın hava ve kara unsurları tüm harekat bölgesinde serbestçe hareket edecek gerektiğinde operasyon yürüteceklerdir. Tel Rıfat bölgesi derhal teröristlerden temizlenerek Suriye halkına bırakılmalıdır. Barış Pınarı Harekatı bölgesinde halen terör örgütü kontrolünde olan kısımlar vardır. Türkiye bu bölgelerle ilgili mutabakatlarında terör örgütünün ülkemize karşı saldırılarının durdurulması şartını ortaya koymuştur. Bu beklentimiz karşılanamadı.

YENİ OPERASYON MESAJI

Madem bu saldırılar garantör ülkeler tarafından sağlanamıyor bizim bu işi bizzat kendimizin yapması kaçınılmaz hale gelecektir. Önümüzdeki günlerde beklediğimiz adımlar atılmadığı takdirde Barış Pınarı Harekat bölgesinden operasyonu sürdürmekten çekinmeyeceğiz.

“PUTİN İLE TEKRAR BİR ARAYA GELECEĞİZ”

Suriye’deki krizi sona erene kadar en doğru en sağlıklı en güvenli ve sürdürülebilir çözümü bulmaktır. Rusya ile dostluğumuzun sürmesine özel önem veriyoruz. Rusya’dan tek beklentimiz Suriye’deki hassasiyetlerimizi daha iyi anlamasıdır. Dün akşam Sayın Putin ile verimli ve kapsamlı bir telefon görüşmesi yaptım. Kendisiyle tekrar bir araya geleceğiz.

SÖZDE BARIŞ PLANINA SERT TEPKİ

Açıklanan planın yegane hedefi, 70 yıldır aralıksız süren İsrail’in işgal, yıkım ve gasp politikalarına meşruiyet kazandırmaktır. Bu bir barış değil işgal ve ilhak planıdır. Kudüs davasına sahip çıkıyoruz tarihimizin gereği neyse yaptık yapacağız. Akıl, vicdan ve ahlak sahibi kim Filistin’deki bu vahşete rıza gösterebilir. Bu planla Filistinliler bir daha kendi topraklarına dönemeyecekler. Neredeyse orada kalacaklar. Bunlar işgalci.

Türkiye olarak Filistin’i işgal anlamına gelecek bu planı reddettik ve tepkimizi ortaya koyduk. Planla ilgili ikircikli ifadeler kullanan kimi devletler de tepkiler karşısında farklı tutum almaya başladı.”

IRKÇI YUNAN VEKİLLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısı çıkışında soruları yanıtladı. Avrupa Parlamentosu’nda Türk Bayrağı’nı yırtan ırkçı Yunan vekil Ioannis Lagos ile ilgili bir soru üzerine Erdoğan, “Bizim bayrağımızı biliyorsunuz, rengi şehidimizin kanıdır. O, onun kansızlığını gösteren bir şeydir. Biz neticeyi, bu tür ahlaksızlıklarla, edepsizliklerle arayanlardan değiliz; bir ülkenin, bir milletin, bir siyasetçi olarak bayrağını yırtmakta bulmayız. Biz siyasi ve askeri alanda turzim alanında zaten gerekli yanıtları veriyoruz” dedi.