Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 15 Temmuz’un hesabını hukuk içinde soruyoruz

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mandarin Otel’de gerçekleşen “TÜRKEN Vakfı Geleneksel Gala Yemeği”nde konuştu. 15 Temmuz’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından düzenlenen 249 şehit ve 2196 vatandaşımızın yaralandığı hain işgal girişimine yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan, böyle bir darbe teşebbüsü ve milli iradeye yapılan saldırının cezasız kalmayacağını belirterek, 15 Temmuz’un hesabının hukuk içinde sorulduğunu söyledi.

TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA KÖPRÜYE DÖNÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vakıf geleneğinin New York’taki temsilcisi olarak gördüğü TÜRKEN’in her geçen yıl güçlendiğini, Türkiye ile ABD arasında sağlam bir köprüye dönüştüğünü görmenin bahtiyarlığı içinde olduğunu söyledi.

TÜRKEN Vakfının faaliyetlerini bilhassa da gençlerin eğitimine akademik ve ilmi tekamüllerine yönelik hizmetlerini takdirle izlediğini belirten Erdoğan, vakfın kendini sadece öğrenci yurtlarıyla sınırlandırmayarak dayanışma ve yardım etkinlikleriyle de hizmetlerini sürdürecek olmasının ayrı bir memnuniyet kaynağı olduğunu ifade etti.

Erdoğan, 2014 yılından bu yana geçen kısa sürede böylesine anlamlı hizmetlere imza atan vakfın tüm emektarlarını tebrik ederek, “Bugün aramızda Türk öğrencilerinin yanı sıra diğer toplumlardan öğrenci kardeşlerimizin de bulunduğunu memnuniyetle görüyorum. Bu kardeşlerimizle burada hemhal olan ve adeta bir ümmet bilincinin tezahürü olarak meydana çıkan bu gençlik, gelecekte çok daha farklı yükleri, yüklenmek suretiyle inşallah dünyada ses getirecektir.” diye konuştu.

Vakfın, Amerika’da yaşayan diğer ülke öğrencilerine de sağladığı desteklere işaret eden Erdoğan, bu kişilerin, dini ve kültürel değerlerini kazanabilecekleri imkanları sunmaya başlamasının bu alanda ABD’de de önemli bir eksikliğin giderilmesi bakımından da faydalı olduğunu kaydetti.

“KARDEŞLİK TABLOSUNUN HERKESE ÖRNEK OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda bulunanlara, “Bu akşam davete icabet eden, teşrifleriyle bizleri onurlandıran tüm öğrenci kardeşlerime bir kez daha ‘hoş geldiniz’ diyor, her birine en kalbi selamlarımı sunuyorum. Adeta bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulu salonunu andıran şu kardeşlik tablosunun herkese örnek olmasını temenni ediyorum.” diye seslendi.

“SİZLERİN MUHABBETİNİZLE HERKESE ÖRNEK OLDUĞUNUZA İNANIYORUM”

Salonda farklı ülkelerden gelen gençleri kökenine, meşrebine, teninin rengine veya siyasi görüşüne bakmadan bir araya getiren, aynı masa etrafında toplayan bu ruhun en büyük güç kaynakları olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sevgili gençler, biz çıkarların, menfaatlerin, kirli hesapların bir araya getirdiği insanlar değiliz. Biz muhabbetin, dayanışmanın, karşılıklı saygının buluşturduğu insanlarız. Biz birbirini Allah için seven, Peygamber Efendimiz’in tabiriyle, bir duvarın tuğlaları gibi diğerine kenetlenmiş, 1,7 milyarlık bir kardeşler topluluğunun temsilcileriyiz.

Bilhassa ayrımcılığın arttığı, kin ve nefret atmosferinin yaygınlaştığı zor bir dönemde sizlerin bu muhabbetinizle herkese örnek olduğunuza inanıyorum. Kişisel ve kurumsal networkünüzü genişleterek, yolunuzda ilerlemenizi temenni ediyorum. Burada edindiğiniz hasretler, kök salan dostluklar bir ömür boyu yolunuzu ve ufkunuzu aydınlatacaktır.”

“SABIR İNSANI MAKSADINA ULAŞTIRAN EN HIZLI KILAVUZDUR”

Erdoğan, gurbette tesis edilen dostlukların hasret, çile ve zorluklarla yoğrularak tıpkı “kor ateşle dövülen demir” gibi çelikleştiğini dile getirdi.

Salondaki gençlere, asla yaptıkları şeyleri ve kurdukları dostlukları küçümsememeleri, edindikleri tecrübeleri de asla hafife almamaları gerektiği çağrısında bulunan Erdoğan, “Bizim inancımızda ibadetin bile az da olsa düzenli, sürekli olanı makbuldür. Burada yapılan çalışmalar kimi zaman meyvelerini 10 yıl sonra, kimi zaman 20 yıl sonra, belki 50 sene sonra verecektir ama bugün sizlerin yaşadığı zorlukları sizlerin çocukları, torunları inşallah yaşamayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yıldır siyaset yaptığını, ilk gençlik yıllarından beri hayatının mücadeleyle geçtiğini vurgulayarak, “Bu süreçte şu gerçeğe defaatle şahit oldum. Eğitime, kaliteye ve insani ilişkilere yapılan yatırım, her zaman katlanarak geri döner. Okuyan, araştıran, kendi alanında en iyisi olmak için çaba gösteren biri eninde sonunda hedeflerine ulaşır ve bunun da bahtiyarlığını yaşar. Şunu unutmayın: Sabır, insanı maksadına ulaştıran en hızlı kılavuzdur. Onun için sabreden kimse zafere ulaşır. Niyeti sağlam, istikameti muhkem olanın başaramayacağı hiçbir mücadele yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.

Salonda bulunan öğrencilere örnek olması için dünyaca meşhur bilim tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin’in bir anekdotunu anlatan Erdoğan, Sezgin’in ilim çalışmaları yanında ülkeye kazandırdığı İslam, bilim ve teknoloji tarihi müzesiyle farklı bir konuma sahip olduğunu belirtti.

Erdoğan, salondaki gençlerin sabır, azim ve kararlılıkla çalışmalarına devam edeceklerine inandığını vurguladı.

“Bunların ihanet edemeyecekleri hiçbir değer, hiçbir ilke yoktur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi milletine tepeden bakan, kendi değerlerinden tiksinen bu sözde aydınların bize verdikleri zararı emin olun düşman dahi vermemiştir. Çünkü bunlar ülkesinin menfaatleri için çalışmak yerine yabancı şirketlerin, devletlerin, kurum ve kuruluşların çıkarlarına hizmet etmişlerdir. Geçmişte Türkiye’nin sanayi hamlelerini daha emekleme aşamasındayken sabote edenlerin bunlar olduğunu görüyoruz. Bu kesimlerin ülkemizin her açıdan dışa bağımlı olması için özel çaba harcadıklarına da şahit oluyoruz. Bunların ihanet edemeyecekleri hiçbir değer, hiçbir ilke yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.

“Beynini Pensilvanya’da yaşayan bir şarlatana ipotek etmiş mankurtlar”

“Ne yazık ki dün olduğu gibi bugün de benzer kesimlere medeniyet coğrafyamızda çokça rastlıyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“15 Temmuz gecesi darbe teşebbüsünün faili olan Fetullahçı Terör Örgütü işte böyle bir güruhtur. Beynini Pensilvanya’da yaşayan bir şarlatana ipotek etmiş bu mankurtların neler yapabileceklerini hep beraber gördük, yaşadık, Bunların içinde proflar da var, bunların içinde multimilyarder zenginler de var ama bunların hiçbiri kar etmiyor. Satmaksa, iradeyi ve aklı kiraya vermekse verdiğin andan itibaren işte tablo bu olacaktır. Ruhunu 1 dolara satışa çıkaran bu insan müsveddeleri 15 Temmuz gecesi bize tarihimizin en büyük ihanetini yaşatmıştır.

Devletin namuslarına emanet ettiği silahları kendi milletine çevirmekten ve gerektiğinde kullanmaktan çekinmediler. İşte bütün video çekimleriyle neler yaptıklarını hep izledik, takip ettik, ediyoruz. Bu hainlerin elebaşılarına baktığınızda birçoğunun iyi eğitim aldığını, iyi okullarda okuduğunu, ülkemizin en kritik kurumlarında görev yaptıklarını görüyorsunuz. Eğitim belki cehaleti alıyor ama hainlik, karaktersizlik, soysuzluk baki kalıyor. Vatanına, milletine, kendi bağrından çıktığı topluma aidiyetini kaybedenin varacağı tek yer, unutmayın, ihanet çukurudur. Hiçbir medeni devlet, darbe teşebbüsü gibi demokrasiye ve milli iradeye yapılan bir saldırıyı cezasız bırakmaz. 15 Temmuz gecesi işlenen bu suçun hesabını da bizler hukuk içinde soruyoruz, soracağız. Bundan geri adım atmak yok. Birileri zaman zaman bize akıl vermeye çalışıyor, onlar bu akıllarını kendilerine saklasınlar.”