Sağlık

Çocuklarda kötü alışkanlıkların diş sağlığı üzerindeki tehlikeleri

Çocukların süt dişlerinin tamamlandığı yaklaşık 36 aylık dönemde, dişlerin ve çenelerin ideal büyüme ve gelişim doğrultusunda değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Diş Hekimi Nurgül Demir, bu dönemde parmak emme, kalem ısırma ve tırnak yeme gibi alışkanlıkların diş ve çene sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Abone Ol

Nihat Nasır - Diriliş Postası 

Çocuklarda kötü ağız alışkanlıkları, dişlerde ve çene yapılarında ciddi hasarlara yol açabilmektedir. Parmak emme, kalem ısırma ve tırnak yeme gibi alışkanlıklar, dişlere ve çenelere sürekli kuvvet uygulanmasına neden olur. Bu kuvvetlerin sıklığı, süresi ve yoğunluğu, dişlerde ve çenelerde oluşabilecek hasarın boyutunu belirler. Dişlerin fazla önde konumlanması ve ön ile arka dişlerin kapanış sırasında açıklık kalması gibi problemler bu alışkanlıklardan kaynaklanabilir.

Ağızdan nefes alıp vermenin zararları

Ağızdan nefes alıp verme, diş sağlığı ve çene gelişimini olumsuz etkileyen diğer bir faktördür. Burundaki kemik eğrilikleri, geniz eti veya bademcik büyümeleri, alerjiler ve üst çenenin geride konumlanması gibi sebeplerle çocuklar ağızdan nefes alıp vermeye başlayabilir. Bu durum, üst çenenin daralmasına, kapanış sırasında alt çene kaymasına ve diş diziliminde bozulmalara yol açabilir.

Diş sıkma ve gıcırdatma

Çocuklarda diş sıkma alışkanlığı da yaygın bir sorundur. Diş sıkma alışkanlığı, duygusal stres, nörolojik problemler ve dişlerdeki dizilim bozukluğu gibi sebeplerle oluşabilir. Bu alışkanlık, çene eklemi problemlerine, dişlerde çatlak ve kırıklara, kulak ve baş ağrılarına ve diş yüzeylerinde aşınmalara neden olabilir.

Öneriler

Çocukların süt dişlerinin tamamlandığı 36 aylık dönemde, dişlerin ve çenelerin ideal büyüme ve gelişim paternleri doğrultusunda değerlendirilmesi için çocuk diş hekimi muayenesi şarttır. Eksik veya fazla dişler, kist, tümör gibi patolojilerin erken dönemde tespit edilmesi ve ideal tedavinin planlanması gerekmektedir.

Kötü ağız alışkanlıklarının önlenmesi, solunum bozukluklarının ve diş sıkma probleminin erken teşhisi, uzun dönemde karşılaşılabilecek sorunları engelleyebilir. Erken yaşlarda önlenemeyen kötü alışkanlıklar, ilerleyen yaşlarda da devam ederse, tedavi uygulansa bile geri dönme riski daha fazla olur.

Çocuklarda yapılacak diş tedavilerinde başarının anahtarı, çocuğun kooperasyonu ve ebeveynlerin aktif rol almasıdır. Bu koşullar sağlandığında, erken yaşta planlanacak ideal diş tedavileri ile ilerleyen yaşlarda sağlıklı bir ağız ve diş yapısına sahip olmak mümkündür.