DEMET İLCE / MUHABİR
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bayramlarda çocukların anneannelerden, babaannelerden ve dedelerden aldıkları küçük hediyelerin, çocukları mutlu ettiğini söyledi. Ülkü, bayramların özel bağlarını anlattı ve “Bu özel günleri unutulmaz kılmak ve aile bağlarını güçlendirmek bizim elimizde” dedi.
“FİZİKSEL VE DUYGUSAL BAĞIN GÜÇLENMESİNİ SAĞLAR”
“Bayram, çocuklar için hediyelerin verildiği bir zaman dilimidir. Büyük hediyeler özellikle sık sık verilince anlamını yitirir. Harçlıklar da hediyeler de yetişkinlerin gözetiminde olmalı.” diyen Ülkü, bayramların toplumumuzda sevgi, dayanışma ve paylaşma duygularının yoğunlaştığı özel zamanlar olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Çocuklarımıza bayramları anlatmak, onlara gelenek ve göreneklerimizden bahsetmek, değerlerimizi aşılamak oldukça önemlidir. Bu özel günlerde çocuklar, genellikle uzun zamandır görmedikleri aile büyüklerini, teyzelerini, halalarını ve diğer yakınlarını görmek için heyecanla beklerler. Bu buluşmalar, sadece fiziksel bir birliktelik değil, aynı zamanda duygusal bir bağın da güçlenmesine olanak tanır. Anneannelerden, babaannelerden ve dedelerden aldıkları küçük hediyeler, çocukları mutlu eder ve onların sevgi ortamında kendilerini daha iyi ve güvende hissetmelerini sağlar.”
“BU ÖZEL GÜNLERİ UNUTULMAZ KILMAK BİZİM ELİMİZDE”
Ülkü, “Birlikte yapılan yemekler, paylaşılan sohbetler, oyunlar ve geleneksel ritüeller, ailenin birlikte geçirdiği zamanın değerini artırır. Bu değerleri ön planda tutarak, çocuklarımıza ve gençlere bu özel günleri unutulmaz kılmak ve aile bağlarını güçlendirmek bizim elimizdedir.” diye konuştu.
“GÜNLÜK RUTİNLERİN DEĞİŞMESİ STRES YARATABİLİR”
Bayramda çocuklar ve ergenler için dikkat edilmesi gereken noktalara parmak basan Ülkü, şöyle konuştu:
“Bayram tatili, çocuklar için heyecan verici bir dönem olsa da günlük rutinlerin değişmesi bazı çocuklar için stres yaratabilir. Özellikle uyku düzeni, beslenme alışkanlıkları ve sosyal etkileşimlerdeki değişikliklere dikkat etmek önemlidir. Çocuklarınıza bu değişiklikleri önceden anlatarak uyum sağlamalarına yardımcı olabilirsiniz.”
Ülkü, her çocuğun farklı olduğunu, bazılarının sosyal, bazılarının ise misafir geldiğinde odasından çıkmak istemediğini hatırlatarak, “Özellikle utangaç veya içe dönük çocuklar, kalabalık ortamlarda veya yoğun sosyal etkinliklerde kendilerini rahat hissetmeyebilirler, kaygıları artabilir. Bu durumda, çocukların duygularını anlamak ve onlara destek olmak önemlidir. Anlaşıldığını hisseden çocuklar duygusal anlamda rahatlıyor. Eğer çocuğunuz insanlarla iç içe olmaktan hoşlanmıyorsa onlara sakin ve güvenli bir ortam sağlamak, sosyal etkileşimlerin daha kolay ve keyifli olmasını sağlayabilir. Onları akrabaları veya arkadaşları ile kıyaslamamak, eleştirmemek ve uzun nasihatler vermemek lazım. Önemli olan, çocukların kendi hızlarında ve rahat hissettikleri şekilde sosyal etkileşimleri deneyimlemelerine olanak tanımaktır.” diye görüşlerini paylaştı.