Dünya

Çin'den AB Parlamentosu'na Tayvan tepkisi: "Kırmızı çizgiler aşılmamalı"

Pekin, Avrupa Parlamentosu'nun Tayvan konusundaki kararı nedeniyle sert tepki göstererek, Tayvan meselesinin Çin'in egemenlik alanına girdiğini ve bu konuda dikkatli hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

Abone Ol

AB Parlamentosu'nun Tayvan üzerindeki baskılara karşı aldığı karara Çin'den tepki geldi; Pekin, Tayvan'ın Çin'in bir parçası olduğunu ve bu çizginin aşılmaması gerektiğini vurguladı.

Çin, Avrupa Parlamentosu'nun Tayvan konusundaki sert ifadeler içeren ve Pekin'in "tarih ve uluslararası kuralları çarpıtma" girişimlerini eleştiren bir kararı kabul etmesine sert tepki gösterdi. Perşembe günü yapılan oylamada 432 kabul ve 60 ret oyuyla kabul edilen metin, Çin'in Tayvan'a yönelik "askeri operasyonlar, ekonomik baskı ve düşmanca dezenformasyon kampanyalarını" derhal sonlandırmasını talep etti.

Pekin ise bu karara öfkeyle yanıt vererek, "Tayvan meselesi, Çin'in egemenliğini ilgilendirir ve bu kırmızı çizgi aşılmamalıdır," dedi. Çin'in AB Temsilciliği Sözcüsü, bu kararı "tek Çin ilkesinin ciddi bir ihlali ve Çin'in iç işlerine müdahale" olarak nitelendirdi.

Tek Çin Politikası ve BM Kararı 2758

Tek Çin politikası, 1971 yılında kabul edilen BM Kararı 2758'e dayanmaktadır. Bu karar, Çin Halk Cumhuriyeti'ni (ÇHC) "Birleşmiş Milletler'in tek meşru temsilcisi" olarak tanımış ve Tayvan'ı temsil eden "Çin Cumhuriyeti"nin (ÇC) koltuğunu kaldırmıştır. AB, ABD ve çoğu ülke bu politikayı benimseyerek yalnızca ÇHC ile diplomatik ilişkiler yürütmektedir.

Ancak Pekin, BM Kararı 2758'in Tayvan üzerindeki toprak iddialarını da içerdiğini savunuyor, oysa BM metninde Tayvan veya Çin Cumhuriyeti'ne (ÇC) doğrudan atıf yapılmamaktadır. Çin, bu kararı Tayvan'ın Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) gibi uluslararası kuruluşlarda yer almasını engellemek için kullanmaktadır.

AB Parlamentosu'nun Yanıtı

Avrupa Parlamentosu, Perşembe günü kabul ettiği kararda BM Kararı 2758'in Tayvan konusunda bir pozisyon almadığını belirtti ve Pekin'in tarih ve uluslararası kuralları çarpıtma girişimlerini reddetti. AB'nin Tayvan'ın uluslararası kuruluşlara anlamlı katılımını desteklemesi gerektiğini vurguladı. Parlamenterler, tek Çin ilkesine saygı duyduklarını, ancak Tayvan halkının nasıl yaşamak istediğine demokratik olarak karar vermesi gerektiğini ifade etti.

Çin ise bu tutumun "gerçekleri çarpıttığını, uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve uluslararası ilişkilerin temel normlarına karşı açık bir provokasyon" olduğunu savundu.

Tayvan'ın Yanıtı ve Çin'in Tavrı

Tayvan Devlet Başkanı William Lai, Çin'in söylemini reddederek Tayvan'ın de facto bağımsız olduğunu ve bağımsızlık ilanına gerek olmadığını belirtti. Lai, Mayıs ayındaki göreve başlama konuşmasında "eşitlik ve onur" temelinde Çin ile diyaloğa açık olduğunu ifade etmiş, ancak Pekin bu teklifi reddederek Tayvan yakınlarındaki askeri tatbikatlarını artırmıştı.

Avrupa Birliği, daha önce de Tayvan konusundaki tutumu nedeniyle Pekin'in tepkisiyle karşılaşmıştı. Temmuz ayında Ursula von der Leyen'in yeniden seçilmesinin ardından, Çin, AB Komisyonu Başkanı'nın Tayvan'daki statükoyu askeri yollarla değiştirmeye karşı demokratik ülkelerle birlikte çalışmayı önermesi üzerine "ateşle oynadığını" söylemişti.