Cimrilik yapmak yok

Abone Ol

Sayılı günler çabuk geçermiş derler ya, her zaman olduğu gibi klasik tabirle mübarek Ramazan’ın başlamasıyla bitmesi bir oldu.

Aynen tam da öyle oldu.  Tutulan oruç üresinin uzunluğu, diğer pek çok şey falan derken kaç gün kaldı ki bayrama.

Bu manevi iklimde aklıma takılan şey tabii ki normal zamanlara nazaran daha çok haşir neşir olunan “dua” ile ilgili

Dua, şüphesiz Rabbimizin bizlere bahşettiği en mükemmel nimetlerden biri. Ama bunu gerektiği gibi kullanmayan ya da kullanırken cimri davrananlar var. Diyeceksiniz ki bu nasıl oluyor?

“Bana dua edin, kabul edeyim.” diyen bir yaratıcı hâşa sözünde durmamazlık eder mi?

Ankara İlâhiyat’ta okurken bir hocamız dua için “Dua, Allah’ın kullarına verdiği bir açık çektir” demişti.

Yani bir bedel ödemeden, sadede O’ndan istemekle elde edebileceğimiz ve de hiçbir zaman koşulu olmadan, beklemeden, canımız ne zaman istiyorsa kullanabileceğimiz bir şey.

Bir de başkaları için onlar istemeden, hiç haberleri bile yokken edilen dualar var ki en çok da bu tur dualarda cimrilik ediliyor.

Daha çok küçükken bir büyüğüm “Bir kişi için edilecek en makbul dua, o istemeden, haberi dâhi yokken edilen duadır” demişti.

Dilimizi ve gönlümüzü korkak alıştırmamamız lazım.  Allah “Gani”dir. Bizden hiçbir şeyi esirgemez. “Rahim”dir, merhametlilerin en merhametlisidir.

Yeter ki isteyelim; kendimiz için isteyelim, aile efradımız için isteyelim. Hatta hiç tanımadığımız diğer Müslümanlar için isteyelim. Taş attık kolumuz mu ağrıdı?

Allah her şeyi biliyor zaten” diyerek duadan feragat ettiğimiz, imtina ettiğimiz hatta ihmal ettiğimiz durumlar da olmuyor değil.

Allah’ın bilmesi başka, senin istemen başka. Sen iste; hep iste!

Bir de beddua var ki büyüklerim hep “Aman ağzından beddua çıkmasın, hele ki evlatlarına… Ağzını hep duaya alıştır, bedduadan uzak dur” derdi.

“Mazlumun ahı indirir şahı” demiş eskiler. “Mazlumun bedduasını almaktan kork. Zira Allah’la bu beddua arasında perde mevcut değildir.” demiş Hz. Peygamber (sav).

Çaresizlik Allah’tan gelen en güzel işarettir. Duanın vaktinin geldiğinin bir göstergesidir. Diyeceksiniz ki: “Duanın zamanı, işareti mi olur?” İşte böyle anlar duanın en çok kabul edileceği anlardır.

Ne kendinize cimri davranın ne de diğer Müslümanlar’a. İstemezsen Allah niye versin ki?

Sen iste, verecek olan O’dur.

Gönlünüzden güzellikler eksik olmasın, dualarınız makbul olsun…