CHP’li belediyelerin abone olduğu gazetelere bir bakın.
Samsun’un CHP’li Atakum Belediyesi, Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, Evrensel gazetelerinin yanında Yeniçağ, Milli Gazete, Karar ve Yeni Asya gazetelerine de abone…
Ben ‘çok şaşırmadım’ dersem yalan olur…
Ama serde iktidara saldırmak ve ortak akıl Reis’e diz çöktürmek olunca ‘düşmanımın düşmanı dostum’ ve her şey mubah oluyor.
Sözcü, tamam…
Cumhuriyet, tamam…
Birgün, tamam…
Evrensel, o da tamam…
Yeniçağ, evet uygundur…
Peki, Milli Gazete, olur mu, olur…
Ya Karar gazetesi, o olur mu?
Karar’ın ismini ne ara duymuşlar da, ne vakit abone olmuşlar?
Ve Yeni Asya Gazetesi, ona da tamam.
Yeni Asya bu listeye hangi kontenjandan girmiş derseniz, onun da cevap aynı; düşmanımın, düşmanının düşmanı…
CHP’li belediyelerin abone listesinde Millet İttifakı’nın üstünde bir korelasyon var.
Bu korelasyon içine yeni partileri de alan bir Çatı İttifakının habercisi gibi…
Yoksa, CHP’li belediyelerin abone olduğu gazetelerin ideolojik olarak birbirlerine benzemezliği başka türlü nasıl izah edilebilir?
Bu listeyle birlikte Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, Evrensel ve Yeniçağ gibi gazetelerin yanına Karar, Yeni Asya ve Milli gazeteyi de koyan Üst Aklın nasıl bir hesap kitap içinde olduğu ayan beyan ortaya çıkmış oluyor.
CHP’li bir Başkan’ın Karar, Yeni Asya ve Milli Gazete gibi gazeteleri günlük olarak okuduğunu, sıkı sıkıya takipçisi olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Başka bir yerde görse ‘irticanın yayın organları’ diyerek tepki gösterecek olan sayın başkanın bu gazeteleri satın almasının yegâne sebebi Millet İttifakı sınırlarının genişletilme çabaları değil de nedir?
Başkanlar madem Karar, Yeni Asya ve Milli Gazete’ye abone olmuş ve her sabah masasına bu gazeteler konuluyor, o halde kendilerini az biraz bilgilendirelim.
Attıkları manşetlerin ortak özelliği bir kalemde çıkıyormuş gibi Hükümete çakmak olsa bu gazetelerin kaliteli köşe yazarları vardır.
Vakit bulabilirlerse ve hatta vakit ayırarak, olmadı danışmanlarından özet isteyerek muhakkak bir bakmalarını tavsiye ediyorum.
Mesela Karar’da Ahmet Taşgetiren’in derviş meşrep yazılarını aksatmadan takip etmeliler.
Bekir Fuat’ın sohbet kıvamındaki edebi yazılarını atlamasınlar. Lütfü Şesuvaroğlu’nun manifestoryal yakın tarih yazılarını da…
Bizim Gazetenin kurucu Hakan Albayrak’ın bütün yazıları hem üslup hem de birikip olarak çok iyidir ve okunmalıdır.
Hakan Abi’nin ‘Kemalizm Terakkiye Manidir’ isimli bir de kitabı vardır. Onu da tavsiye ederim.
Mesela Milli Gazete’nin yaşasaydı muhakkak takip etmelerini isteyecek olduğum eski başyazarı merhum Mehmet Şevket Eygi’nin kitapları (ve yayınevi) ufuk açıcıdır. (Milli Gazete’nin internet sitesinde hala ismi ve yazıları durmaktadır)
Türk şiirinin genç şairlerinden Hüseyin Akın’ı, İlahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit’i, Ali Haydar Haksal’ı da muhakkak okumalıdırlar.
Yeniçağ’dan Ahmet Bican Ercilasun ve Sebahattin Önkibar takip edilebilir.
Yeni Asya’yı pek bilmiyorum. Artık o gazeteyi de kendileri deneme yanılma yoluyla keşfedebilirler.