CHP’nin sistem değişikliğine karşı çıkmasına hak veriyorum. CHP’nin yerinde olsaydım ben de başka bir sistemi istemezdim. Düşünsenize uzun yıllar boyunca başkalarını günah keçisi yaparak çaktırmadan baskıyla eze eze yönettiğiniz, yönetirken de tüm nimetlerinden israf ede ede faydalandığınız koskoca bir ülkeyi elinizden kaybediyorsunuz. Üstelik de bütün bu nimetlerden faydalanmanız karşılığında tek yapmanız gereken şey, size büyük bir kudret ve saltanat bahşedilerek teslim edilen bu ülkenin gelişmesini ve büyümesini engellemek gibi basit bir iş. Muhtemelen şimdi bazılarınız “CHP 1950’den beri iktidar olamıyor ki, ülkenin gelişememesinin CHP’yle ne alakası var” diyerek tepki veriyordur, hemen cevaplayalım. CHP bu ülkede 1909’dan 2002 yılına kadar tek başına iktidar olan Kemalist oligarşinin siyasi ayağıdır. Bu oligarşik sistem 2002-2011 yılları arasında halkın baskısı sonucu AK Parti’yle koalisyon olmak zorunda kaldı, 2011’de de iktidarını AK Parti’ye devrederek kontrolünü kaybetti, o tarihten bu yana da iktidarını geri almanın mücadelesini veriyor. Daha doğrusu Osmanlı devletini yıktıktan sonra bir daha güçlü bir millet olamamamız, büyük bir devlet kuramamamız için Kemalist oligarşiyi askeri güçle başımıza gardiyan olarak diken küresel güçler bu kudretli ve sadık hizmetkârlarını tekrar iktidar yapmaya çalışıyorlar. Bakın burayı iyi anlayın “CHP’yi hükümet yapmaya çalışıyorlar” demiyorum oligarşilerini tekrar iktidar yapmaya çalışıyorlar. Bugün maruz kaldığımız darbe girişimlerinin de ekonomik sıkıntıların da terör saldırılarının da batılı liderlerin düşmanca açıklamalarının da asıl sebebi işte budur. Türkiye tekrar kontrollerine girinceye ya da tam bağımsızlığını elde edinceye kadar da bu saldırılarına devam edecekler. Ülkemiz için başkanlık sistemi, başkanlık sistemi olduğu için değil bizi bir üçüncü dünya ülkesi yapan mevcut sistemin tamam ya da devam kararı olduğu için önemlidir. CHP’liler de bu sistem değişikliğine aksaklıklar gördüklerinden dolayı değil yüzyıllık saltanatları son bulacağı için karşı çıkıyorlar ve bugüne kadar olduğu gibi bugün de samimi değiller. Eleştirilerini, yanlışları düzeltmek için değil milletin kafasını karıştırmak için yapıyorlar; mesela bir yandan yeni sistemde cumhurbaşkanının zor yargılanacağından şikâyet ediyorlar diğer yandan cumhurbaşkanının yargılanamadığı eski sistemin devam etmesini istiyorlar.
Sırası gelmişken şuna da değinelim. TV’lerdeki tartışma programlarında statükocuların karşısına çıkarılan değişim yanlıları savunmada kalarak hata yapıyorlar. Statükocuların yeni sisteme karşı kendi hayal dünyalarında kurguladıkları aşırı uç ihtimaller üzerinden yaptıkları saçma sapan eleştirilere karşı savunmaya yapmaya çalışanlar milletin kafasının daha çok karışmasına sebep oluyorlar. Dünyanın en şerefli insanlarını üçüncü dünya insanlarına dönüştürmek için kurulmuş bu rezil sistemi sırf kendi ayrıcalıklarını kaybetmemek için korumaya çalışanların karşısında savunma yapmak acizliktir, bunu yapmayın. Bırakın da savunabiliyorlarsa onlar mevcut sistemi savunsunlar… Selam ve dua ile…