CHP, maksatta ittifak ettikleri başta DHKP/C, FETÖ ve PKK gibi bileşenleriyle Anayasa değişikliğine yani Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne karşı. Hepsi hep birlikte bu meselenin bir ucundan tutup ortak mücadelelerini “yükseltmek” için çalışıyor. Lafı uzatmayalım; PKK, DHKP/C, FETÖ ve CHP’nin olduğu bir blok emperyalizme vekâleten Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne karşı.Ne diyelim; dünyanın en mide bulandırıcı ittifakı içinde debeleniyor aslında. Kendileri bilir…
Diğer taraftan AK Parti’nin başı çektiği ve MHP’nin de açıktan desteklediği bir milli mutabakat tarafıysa Anayasa değişikliğiyle birlikte hükümet sisteminin değişmesini destekliyor.
Şimdi tablo bu haldeyken “Her şeye hayır” diyenler tam olarak ne diyor, bakmak lazım. Ben son 3 gündür hiç olmadığım kadar dikkatlice ve can kulağıyla dinledim CHP’nin temsil ettiği “Hayırcı” ittifak ne diyor acaba, diye baktım. Çünkü bu mesele gelecek meselesi ve gerçekten ya gözümüzden kaçırdığımız bir başlığı söylüyorsa kaçırmak istemem. Baktım, baktım ve gördüm ki bunlar hiçbir şey demiyor.
Niye karşısınız?
Çünkü ülke bölünür.
Cumhurbaşkanı güçlü olunca ülke niye bölünsün ki?
Cevap yok.
Niye karşısınız?
Çünkü rejim değişikliği istemiyoruz.
İyi de bu rejim değişikliği değil ki sadece hükümet sistemi değişikliği. Rejim yine aynı. Rejimle sistem farklı şeyler değil mi?
Cevap yok.
Niye karşısınız?
Çünkü laiklik elden gidecek.
Bu konunun laiklikle ne ilgisi var?
Cevap yok…
Onlarca böyle konunun bağlamından kopuk deli saçması, kısa kısa slogandan başka şeyleri yok ellerinde. Bir şey izah eden makul bir açıklama yok. Bir teklif yok. O zaman asıl soruyu soralım: Bunların derdi ne; neyin peşinde bu adamlar?
Üstad, “Sahtekârın izahı olmaz, telaşı olur” derdi. Açıkça vesayetler yıkılmasın diyemiyorlar. Sürekli krizlere gebe bölük pörçük parlamenter sistem üzerinden yürüyen oyalanma sistemi bitmesin diye itiraf edemiyorlar. Bunlar ömürleri tükenmiş, yerleşik düzen tutucusu çizgi altı sahtekârlar olarak telaş yaptılar. Tam da bu sebepten dolayı sürekli akıl dairesi dışında kalıp saçmalıyorlar, saldırıyorlar; Meclis kürsüsünü gasp ediyorlar; ısırıyorlar, tükürüyorlar, insanların boğazlarını sıkıyorlar… İttifakın diğer üyeleri de kahveleri dolaşıp provokasyon yaparken, öbürü üyesi canlı bomba oluyor. Bütün hikâyeleri bu kadar ucuz ve bu kadar sakil.
Peki ne olacak? Uşak’ta tanıştığım Fehmi Amca’nın dediği gibi olacak. “Ne olacak bu CHP’nin hali” dedim, “Bunlar sen sabah namazına kalkamayasın diye gecenin şerrinde seni yoran şeytan gibiler. Derdi, gece yaptığı kavga değil o işin numarası, asıl derdi yarın seni sabah namazına kaldırmamak ” dedi. “Yani” diye sordum gülerek, “Başkanlık gelince Türkiye hür ve güçlü olacak diye korkuyorlar seni yoruyorlar. İşine bak, bunların yaptığı yorgunluk yüzünden 2019 yılında sabah namazına kalkmayı unutma” dedi.