Her ağızlarını açtıklarında “Cumhuriyeti biz kurduk” diyen parti…
Evet, CHP yine gündemde!
Ve yine skandal bir söylemle…
Soru şu; “Cumhuriyet’in bekçileri” Türk silahlı kuvvetlerini hedef alır mı?
TSK’ya “Vatandaşları helikopterden attınız”, “Kimyasal silah kullandınız”, “SİHA’larla sivilleri bombalıyorsunuz” der mi?
Mantıksal bir çıkarım yaparsak dememeli!
Fakat realitede durum böyle değil.
CHP’de beş dönemdir milletvekilliği yapan Sezgin Tanrıkulu tam olarak bu cümleleri dile getirmiş bir şahıstır.
Son alçak saldırısını ise geçtiğimiz gün bir televizyon kanalında ifade etti. Tanrıkulu konuşmasında paket halinde TSK’ya saldırdı.
Tanrıkulu’nu tanımayan ve CHP titrini bilmeyenler, konuşmalardan yola çıkarak bir tanım yapmaya kalksa “ya PKK üyesidir ya da HDP’lidir” yorumunu yaparlar. Fakat değil, CHP’li!
Sezgin Tanrıkulu’nun güncel sözlerini ayniyle aktaralım: “Bu Türk Silahlı Kuvvetleri değil mi 12 Eylül'de faşist darbeyi yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Onlarca faili meçhul cinayet. Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi?”
Bu ifadeleri sonrasında Tanrıkulu hakkında soruşturma süreci başlatıldı.
Millî Savunma Bakanlığı da bir açıklama yaparak söylenenleri "iftira" olarak nitelendirdi ve Tanrıkulu'nun ismini vermeden, "Bu iftiraları atanlar, bunlara alet olanlar en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet içindedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sezgin Tanrıkulu'na tepkisini, "Bu şahıs, dünyanın en şerefli, en mert ordusuna dil uzatmanın cezasını hukuk önünde alacaktır" sözleriyle gösterdi.
CHP sözcüsü, konuya dair “Yetkili organlarımızda görüşülecektir” açıklamasını yaptı.
Tanrıkulu konuyla ilgili yaptığı son açıklamada, "İnsan haklarını savunurken asla geri adım atmadım, atmam da" mesajını verdi.
Tanrıkulu daha önceki iftiralarında tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ile paslaşmış, HDP kadrolarından alkış almıştı.
DARBECİLERİN HAİNLİKLERİ ŞANLI ORDUYA HALEL GETİRMEZ
Şu hususun altını çizelim.
On koca asırdır i'lâ-yı kelimetullah davasının bayraktarlığını yapan bu asil ordu, Muhammedciklerin samimi duygusuyla her zaman alnı ak ve yolu temiz bir tarih yazmıştır.
Bu dün de böyleydi bugün de böyledir.
Askerin içinden çıkan ve zaman zaman kısa süreli ordunun yönetimini ele geçiren klikler, darbeleri hayata geçirmiş ve kimi zaman padişahı alaşağı etmiştir kimi zaman da iktidarları…
15 Temmuz’da Meclisi bombalayan ve 251 vatandaşımızı şehit edenler, TSK’dan değillerdi. TSK’yi asla temsil etmiyorlardı.
Tüm darbeleri gerçekleştirenler, şanlı ordunun kimliğini işgal etmiş, farklı kliklerin üyesi olan hainlerdi.
Hainler yargılandı ve cezalandırıldı.
Dolayısıyla ortaya konan çirkinlikler orduya halel getirmemiştir.
Tanrıkulu’nun bahis açtığı köy bombalama vesaire uygulamalarını, en iyi CHP bilir.
Tarihi ile yüzleşemeyen CHP, bugün PKK dili ile konuşan milletvekiline bakalım ne söyleyecek?
Beş dönemdir böyle bir kişiliğe alan açan parti, acaba kimin sözcülüğünü yapmakta?
Hem cumhuriyetin bekçiliğine soyunan hem de ülkeyi paramparça yapmaya odaklı mihrakların suyuna girmiş olan CHP, farklı kliklerin işgali altında mı?
Genel başkanlık tartışmaları yapan siyasi partinin oturup bunları iyice bir düşünmesi lazımdır.