Tayfun DASTAN / Mülakat
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge TBMM’de yapılan görüşmeler sonrası kabul edilen ve şimdi milletin onayına sunulması beklenen Anayasa değişikliği referandumu öncesi, CHP’nin FETÖ ve PKK ile neden sözbirliği yaptığını ve milletin referandumda ne yönde karar vereceğini gazetemiz Diriliş Postası’na anlattı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk CHP, FETÖ ve PKK’nın ruh köklerinin aynı olduğunu ve kirli bir ittifak içinde olduklarını söyledi. CHP’nin muhaliflik yapmadığını milli bağımsız Türk devletinin karşısında durmakta olduğunu aktaran Külünk, Büyük Türkiye hedefine ulaşmak için milletin Anayasa değişikliğini desteklediğini söyledi.
“FETÖ, PKK ve CHP’nin ruh kökleri aynı”
FETÖ, PKK, CHP’nin benzemezlikleri olmadığını söyleyen Külünk, “Bu örgütlerin akıl ve ruh kökleri aynı, birinin ırkçı faşist bir örgüt olması, diğerinin dindarlık kimliğinin arkasına saklanması, diğerinin Mustafa Kemal’in arkasına saklanarak hareket etmesi aynı yerden beslendikleri doğrusunu ortadan kaldırmaz” dedi.
Metin Külünk, “PKK’nın FETÖ’nün ve CHP’nin birlikte Anayasa değişikliğine sistem değişikliğine direnç göstermesi, Türkiye’de siyasal anlamda neden sistem değişikliği gerekir sorusunun cevabıdır” dedi ve şöyle devam etti:
“Kirli bir ittifak var”
Türkiye’yi 40 yıldır terörle kilitlemek isteyen bir yapı Türkiye’de sistem değişikliğine “hayır” diyor ama ne garip 1940’ların İnönü çizgisindeki CHP de Türkiye’de sistem değişikliğine “hayır” diyor. Terör ile İnönü çizgisini bir araya getiren güçle 15 Temmuz’da Türk devletini çökertmek isteyen FETÖ yapılanması aynı merkez olduğunu belirten Külünk, “Dünyada vekâlet savaşları söz konusudur vekâlet savaşları terör üzerinden yürürken ülkelerde de vekâlet siyasetleri yapılmaktadır küresel bir kirli akıl adına ülkelerin içerisinden devşirilmiş unsurlar o kirli akıl adına ve o kirli aklın menfaatlerini esas alacak bir siyaset yapma biçimini ortaya koymaktadır. Bunun da en güzel örneklerinden birisi FETÖ-PKK ile CHP’nin bir arada Anayasa değişikliği sürecinde ortaya koydukları kirli ittifaktır.” dedi.
“Bu kirli aklın arkasında Trump ile ABD’de savaşan akıl vardır.” diyen Külünk, finans gücüne şu sözlerle dikkat çekti: “Bu kirli aklı tanıyacağımız adres dünyayı son 150 yıldır özellikle sanayi sonrası finansal sermaye üzerinden dünyayı şekillendirmek isteyen faiz döviz enflasyon üçgeninde bir dünya sistemi tasavvur eden güç merkezi vardır.”
“CHP milli bağımsız Türk devletinin karşısında durmaktadır”
CHP’nin terör örgütleri ile aynı tarafta durmasının siyasi muhaliflikten öte bir şey olduğunu söyleyen Külünk, “CHP devletin ihtiyaç duyduğu yenilenmeye direnerek devletin karşısında, milli bağımsız Türk devletinin karşısında durmaktadır.” dedi.
Hedef Türkiye’nin büyümesi
Külünk, Anayasa değişiminin Türkiye’nin hedefleri açısından büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, “Anayasa değişikliğinde hedef Türkiye’nin büyümesidir. 2023 birincil hedef akabinde 2053 hedeflerine yürürken Türkiye’nin orta gelir düzeyinden yüksek gelir düzeyine sıçramasında çabuk pratik dinamik bir devlet olabilme kabiliyetini güçlendirmeyi esas alan bir değişimdir bu” diye konuştu.
“Milletimiz sistem değişikliğinden yana”
Cumhurbaşkanlığı sürecinden bu yana 2,5 yıldır Anayasa değişikliği konusunda konuşmalar yaptığını dile getirerek sadece 2016 yılında 160 konferans verdiğini ve halka sistem değişikliği ile ilgili bilgi paylaşımında bulunduğunu söyleyen Külünk, “Milletimize sistem değişikliği ile ilgili doğru bilgi verildiğinde milletimizin sistem değişikliğinden yana olduğunu net bir şekilde gördüm” dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge
CHP TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SÖZCÜLÜĞÜNE SOYUNDU
AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge, Anayasa değişikliği öncesi CHP’nin terör örgütlerinin sözcülüğüne soyunduğunu ve ülke menfaatlerinden yana olmadığını söyledi. CHP’nin bırakın iktidar olmayı iktidar hayali dahi kuramadığını aktaran Bürge, “Güçlü Türkiye” için Anayasa değişikliğinin şart olduğunu söyledi ve milletin referandumda “EVET” diyeceğini aktardı.
“CHP, ülke menfaatlerinden yana değil”
Hüseyin Bürge, tıpkı Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde 2. Abdülhamid Han zamanında olduğu gibi, Cumhuriyet tarihinde de milletin adamları, milletin projeleri dış mihraklar ve onların yerli maşaları eliyle bir şekilde durdurulmaya çalışıldığı tespitinde bulundu. Bunun vahim örneklerini çok yakın zamanda hep beraber yaşadığımızı, Gezi olayları ile başlayan süreç, 17-25 Aralık operasyonları, 7 Şubat MİT krizi ve son yaşadığımız 15 Temmuz darbe girişimi ile Türkiye’nin yükselişinden ortaya çıkan rahatsızlığı gözler önüne serdiğini söyleyen Bürge, “Şimdi anlıyoruz ki; aslında bütün bu süreçler FETÖ, PKK, DAEŞ ve benzeri terör örgütleri tarafından organize edilmiş ve onlar tarafından faaliyete geçirilmiştir. Bütün bu süreçler içerisinde yine baktığımızda CHP siyasi sorumluluktan uzak, ülke menfaatleri dışında söylemler içerisinde olmuştur.” dedi ve şöyle devam etti:
“Tabii ki CHP gibi bir partinin bu tür terör örgütleri ile direk ilişkili olduğunu söylemek zor. Fakat bu zorlu dönemlerde yaklaşımlarına ve eylemlerine baktığımızda aslında bu gruplarla da bir söz birliği yapmışçasına hareket etmektedirler.”
“CHP milletten yana tavır alır diye bekledik”
Bürge, 15 Temmuz süreciyle başlayan o birlik beraberlik ikliminde, CHP de belki sürecin içerisinde halktan yana, milletten yana, vatandan, bayraktan yana bir tavır alır diye umutlanırken, geçmişte de alışık olduğumuz üzere Yenikapı ruhunu baltalayan söylemler içerisine girdiğini dile getirerek, “CHP adeta terör örgütlerinin sözcülüğüne soyunmuştur.” dedi.
“İktidar hayali bile kuramıyorlar”
Hüseyin Bürge, CHP’nin Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandumu sürecinde, tek parti dönemindeki alışkanlıklarına geri döndüğünü, halktan yana değil, milletten yana değil statükodan yana, vesayetçi anlayıştan yana tavır aldığını söyledi ve şöyle devam etti:
“Tabii ki her ülkede muhalefet olmalı, evet diyenlerin yanında hayır diyenler de olabilir. Fakat bu süreçte, bir siyasi partinin söylemleri ve propagandaları ülkemizin bölünmez bütünlüğünü tehdit eden bir ya da birkaç terör örgütü ile aynı düzlemde gidiyorsa burada ters giden bir şeyler var demektir. Demokrasilerde esas olan halkın görüşüdür ve halk cevabını sandıkta verir. CHP gibi köklü bir partinin bırakın iktidar olmayı, bunun hayalini bile kuramaması da, bahsettiğimiz sebeplerle çok net izah edilebilir.”
“Güçlü bir Türkiye için Yeni Anayasa şart”
Anayasa değişikliği referandumundan bahsederken ülkemizin son 50-60 yıldır yaşadığı çok önemli olayları gözden kaçırmamamız gerektiğini söyleyen Bürge, “Seçilmiş Başbakan Adnan Menderes’in asılması ile başlayan ve daha sonra Sayın Turgut Özal’ın şaibeli ölümü ile devam eden ve 28 Şubat’ta Rahmetli Necmettin Erbakan’ı zor duruma düşüren, yine günümüzde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan üzerine kurulan oyunlar bize gösteriyor ki; bu ülkede iç ve dış düşmanlar ve onların işbirlikçileri hiçbir zaman bitmeyecek dedi” ve şöyle devam etti:
“İşte bütün bu düşmanlarla mücadele etmek için, bölünmez bütünlüğümüz için, güçlü bir Türkiye için ve Dünya’daki bütün gönül coğrafyalarımızın huzuru için yeni bir Anayasa gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bugün yine bu anayasa değişikliği ile aslında sessiz devrim diye nitelendirdiğimiz 15 yıllık çalışmalar taçlandırılmıştır olacaktır.”
“İç ve dış mihrakların planları bozulacak”
Anayasa değişikliği ile devlet yönetiminde çok başlılığın ortadan kalkacağını, koalisyonların tarih olacağını, halkın seçtikleri üzerindeki vesayetin ortadan kalkacağını belirten Bürge, “Sürekli istikrar sağlanacak ve gençlerimiz daha fazla temsil hakkı kazanacak. İşte tüm bunlar aslında 2023, 2053 ve hatta 2071 hedeflerimiz doğrultusunda kalkınma hamlelerimize hız kazandıracak, bizlere daha huzurlu bir ülke sunacak, çalışmalarımızın önündeki engelleri ortadan kaldıracak ve en önemlisi yıllardır bizlere pranga olan, her ayağa kalktığımızda, millet adına projeler ürettiğimizde karşımıza çıkan iç ve dış mihrakların bütün planlarını bozacaktır.” Dedi.
“Milletimiz “EVET” diyecek”
1994 yılında Bayrampaşa Belediye Başkanlığı ile siyasi hayatının başladığını ve 20 yıldan fazla bir süredir çoğunlukla İstanbul 2. Bölge’de devam etmekte olduğunu söyleyen Bürge, “Dört dönem belediye başkanlığım ve 24. Dönemde başlayıp devam eden milletvekilliği görevim süresince edindiğim tecrübe ile İstanbul ikinci bölgenin ve İstanbul’un tamamının aslında Türkiye için bir ayna olduğunu, Türkiye’nin bir özeti olduğunu düşünmekteyim. İstanbullu hemşerilerimiz kalkınmış ve güçlü bir Türkiye için her ihtiyacımız olduğunda sonuna kadar yanımızda olmuşlardır.” dedi ve şöyle devam etti:
“Türkiye’nin her bölgesinden insanın yaşadığı ve temsil edildiği İstanbul ikinci bölgedeki ve bütün İstanbullu hemşerilerimiz geçmiş seçimlerde ve referandumlar da tercihini istikrardan, büyümeden ve demokrasiden yana kullanmıştır. Bugün yine referanduma yaklaşık iki buçuk ay süre kala sokakta, markette, berberde hasbihal ettiğimiz İstanbullu hemşerilerimiz istikrarlı, güçlü bir yönetimi getirecek bir anayasa değişikliğine heyecanla “EVET” diyeceklerini göstermektedirler.”
“Söz de karar da aziz milletimizindir”
Nasıl ki Gezi’de bu millet arkamızda durduysa, nasıl ki bu millet 17-25 Aralık’ta oyunu bozduysa, nasıl ki bu millet 15 Temmuz’da tanklara göğüs gerdiyse, inanıyorum ki anayasa ve cumhurbaşkanlığı sistemi referandumda da sonuna kadar arkamızda olacak ve gelecek hedeflerimizde bizim en büyük destekçilerimiz olacaktır diyen Bürge sözlerini şöyle tamamladı: “Yeni sistem ile aziz milletimiz hem iradede hem idarede söz sahibi olacak. Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini yine kendileri seçecek. Bu necip millet, CHP, HDP ve terör örgütleri ile beraber hayır diyenlere, kendisine rağmen siyaset yapanlara en uygun cevabı her zaman vermiştir ve vermeye devam edecektir. Bundan asla şüphem yoktur. Söz de karar da aziz milletimizindir…”