Cezeri yarına çalışmanın adıdır

Abone Ol

Ülkemizde savunma sanayii alanına kendilerini adamış bir aile var.

Hikâyeleri sıra dışı, çarpıcı ve ilham verici.

Bir baba, bir anne ve oğullarıyla birlikte çıkmış oldukları yolculuk, bugün ülkenin savunma sanayiindeki kaderini değiştiriyor.

Bayraktar ailesinden bahsediyorum.

Senelerdir bu alana maddi birikimlerini akıttıkları gibi, akıl, sabır ve çalışkanlık ortaya koyuyorlar.

Amaçları; ülkenin tam bağımsızlık yönünde savunma sanayiinde sıçrama yapması.

Bu idealin gerçekleşmesinin; bugüne değil yarına çalışmaktan geçtiğine inanmışlar.

Çıktıkları yolculukta aile olarak büyük bir inançla yürürken, bugün aynı inancı taşıyan yüzlerce Türk mühendisle birlikte büyük başarılara imza atıyorlar.

Elbette başarının yolu her zaman çiçeklerle süslü olmamış.

Çakıl taşları, dikenler de çıkmış… Mesela bürokrasi zaman zaman engeller çıkarmış.

Tıpkı dün Vecihi Hürkuş’lar, Nuri Demirağ’ların engellendiği gibi.

Yerli uçak fabrikalarının kapatıldığı, yerli araba Devrim’in sabote edildiği gibi…

Neyseki bugün akamete uğratılmak istense de başarılmış bir hikaye var.

MİLLİ GİRİŞİMCİLER YALNIZ DEĞİL

Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kararlılıkla yerli kalkınmayı bir politika olarak ortaya koyması ve bu alana yatırım yapanların önünü açması da katalizör etkisi oluşturmakta.

Bayraktar ailesi gibi varlığını, aklını, inancını bu ülkenin geleceğine yatıranlar, artık yalnız değil!

Puzzle parçalarını düşünün. Her bir parça bir misyonu temsil ediyor. Devlet, hükumet, bürokrasi ve girişimci uyum içinde aynı inanca kilitlendiği vakit,ülke olarak büyük başarılaraulaşılabiliyor.

SİHA PARADİGMA DÖNÜŞÜMÜNÜN İLK ADIMIYDI

Gelelim bu hikâyenin çıktılarına…

İlk olarak düşmanı çileden çıkaran İHA ve SİHA’ları saymak lazım.

Güneydoğu’daki operasyonlarda, Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirdiğimiz harekatlarda ve Libya’da meşru hükümeti desteklerken, SİHA’larımızkarşı tarafın oyununu bozan, süreci bizim lehimize çeviren bir rol aldılar.

Savunma sanayiinin, Milli Teknoloji Hamlesi ile başka bir klasmana yükselmesini sağlayan bu gurur kaynağı ürünler, dünya çapında ses getirdi. Yabancı ülkeler, televizyon programlarında SİHA’larımızın başarısını tartışan programlar kurguladılar.

Birilerinin Türkiye korkusu işte bu atılımlarımızdan kaynaklanıyor.

CEZERİ ÜLKEYİ UÇURACAK BİR PROJE

Çıktı 2: Türkiye düşmanlarını çok kıskandıracak bir proje.

Uçan araba CEZERİ.

Birilerinin tahayyüllerini zorlayacak bir araçtan bahsediyoruz.

Selçuk Bayraktar sosyal medya paylaşımında “Cezeri ilk uçuş testini başarıyla tamamladı” derken birileri anlamakta güçlük çekti.

Çünkü anlayışları, bakış açıları, tahayyülleri, bu ülkenin insanına olan inançları kıt!

Suçlamak yersiz olur, potansiyel meselesi!

Bunlarla uğraşmak zaman kaybıdır.Biz üreten insanların ne dediğine bakalım.

Evet yanlış duymadınız. Türkiye on sene sonra uçan arabasına kavuşacak.

Bayraktar’lar yarına çalışmaya devam ediyorlar.

Teknolojinin paradigma dönüşlerini yakaladığınızda rakiplerinizi geçmeniz çok kolay oluyor.

Yeter ki o ilerici perspektifi ortaya koyabilecek vizyon, akıl, ekip ve ön açıcı devlet desteği olsun.

Araç teknolojisinde sırada elektirikli arabalar, ardından akıllı arabalar süreci yaşanacak / yaşanmaya başladı.

Uçan araç projesiyle Türkiye bir taraftan elektirikli araç için yatırımlarını devam ettirirken bir taraftan da daha ilerisine kafa yormaya başladı bile.

Cezeri ismi, manidar ve bir anlayışı ortaya koyuyor.

Robotik alanının kurucusu Müslüman bilim adamı Cezeri’nin adını bugüne taşımak bir vefa örneği olmuş.

Modern bilimin temelini oluşturan ilmi bilgiyi üreten, Müslüman bilim adamlarını yok sayan Batı, etik ve ahlakı hiçe sayarken, bilim bayrağını alan Müslüman gençlerin, bu ilkesizliğe ayna tutmaları ders niteliği taşıyor.

Müslümanlar kendi insanına sahip çıkacak ve insanlık medeniyetini, ikiyüzlülerin çifte standardından kurtarıp ileri taşıyacaktır.

TEKNOFEST ÇIĞIR AÇICI ÖZELLİĞE SAHİP

Çıktı 3.

Bir ülke düşünün…

Çocuklarına yüksek ufukları gösteriyor.

Özgüvenle inanç aşılıyor.

“Sen de yapabilirsin” diyor.

İşte bundan güzel başka bir şey olmaz.

Gözlerimle şahit oldum. Teknofest’te çocuklar gülümseyen görevlilerin eşliğinde SİHA yönetim platformuna çıkmış, meraklı bakışlarla sorular soruyordu. Çıkışta “ben de yapabilirim” dedi o çocuk.

İşte onlarca paydaşın bir araya gelerek amaçladığı en önemli şey bu; bir çocuğu bu cümleyi kurdurmak!

Yarınımızdan emin olun!

Türkiye uyanışta!

Türkiye yükselişte!

Emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ve minnetle…