İsrail ordusu, önceki gün sabah saatlerinde, Batı Şeria’nın Cenin kentine yeniden baskın düzenledi ve hava saldırısıyla birlikte, dün de devam eden baskın sırasında, 10 Filistinli şehit oldu ve en az 100 kişi yaralandı.
Operasyonun devam etmesi halinde ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ediliyor.
İşgal güçleri, Cenin’e iki hafta önce de baskın düzenlemiş ve o baskında da yedi Filistinli hayatını kaybetmiş ve onlarcası yaralanmıştı.
İş makineleri eşliğinde düzenlenen baskının temel hedefi; Cenin Kampı’ndaki direnişi çökertmek ve Cenin’deki direniş eylemlerinin koordine edildiği ortak operasyon merkezini yok etmek.
İsrail ordusu da yaptığı açıklamada, “düşman altyapısının hedef alındığını” öne sürdü.
Önceki baskında istediği sonucu elde edemeyen İsrail ordusu, yine büyük bir direnişle karşı karşıya kaldı ve orantısız güç kullandı.
Hava saldırılarıyla yaklaşık 3 bin kişi evlerini terk ederek hastanelere sığınmak zorunda bırakıldı.
İsrail, iki hafta arayla Cenin’e iki kez baskın düzenlese ve yeni bir katliama imza atsa da, nihayetinde başarısız olacağı kesin bir operasyon gerçekleştiriyor.
Çıkmaz sokak olduğunu daha önce gördüğü yola yeniden girerek ilerleyebileceğini zannediyor.
İşgal güçleri, 2000’de başlayıp 2005’e kadar devam eden El-Aksa İntifadası sırasında Cenin Kampı’nı adeta yerle bir etmişti.
Kamptaki direnişi yok edebilseydi o zaman ederdi.
İsrail’in beklentisinin tam tersine, o yıkımdan bugüne, Cenin Kampı’ndaki direniş daha da güçlendi.
İşgalciler bugün, aynı yolla ve taktikle farklı bir sonuç alacaklarını zannediyorlarsa fena halde yanılıyorlar.
Filistin topraklarının her yanında yeni bir intifadanın patlak vermesinden korkan İsrail, direnişin kalelerini hep birlikte değil, teker teker hedef alıyor.
Bir gün Gazze’ye saldırıyor, diğer gün Nablus’a.
Şimdi Cenin’i kuşatarak, Filistin’in geri kalanıyla bağlantısını kestiği kentteki direnişi yok etmeyi planlıyor.
Bu planın farkında olan direniş gruplarının, Cenin’i yalnız bırakmamak için Batı Şeria’nın diğer bölgelerinde ve hatta gerekirse, 1948’de işgal edilen topraklarda eylemlerini yoğunlaştırmaları, işgalcilerin oyununu bozacaktır.
Cenin’de ve Batı Şeria’nın birçok bölgesinde, Filistinli direniş grupları bir süredir ortak hareket ediyorlar.
Direniş grupları arasındaki koordinasyon, hem direnişin daha güçlü olmasını sağlıyor hem de işgal güçlerinin tek bir grubu seçip hedef almasının önüne geçiyor.
İsrail ordusunun Cenin’e düzenlediği son iki baskın sırasında varlığını hissettiren bir gelişme de, işgalcilerin uykularını kaçıracak nitelikte.
Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi’ne bağlı güvenlik ve istihbarat birimlerinde görevli binlerce silahlı asker ve polis var.
İsrail’le imzaladığı anlaşmalar ve yürüttüğü güvenlik koordinasyonu sebebiyle, baskınlar sırasında meydanı işgal güçlerine bırakan Filistin Yönetimi, güvenlik ve istihbarat birimlerinde görevli vatanseverler, direniş gruplarına silah ve mühimmat desteği sağlıyor.
Bazılarının bizzat işgal güçlerine karşı girilen çatışmalara katıldığı, Cenin’den gelen haberler arasında.
İşgal güçleri Cenin’de kaç kişiyi şehit ederse etsin, işgal devam ettiği sürece, işgale karşı mücadele de devam edecek ve gidenlerin yerine yeni direnişçiler yetişecek.