Berfin Bitirim-Muhabir
Dünyanın en çok merak edilen zamanlarından biri kuşkusuz dinozorların hakimiyet sürdüğü dönemler olarak karşımıza çıkıyor. Bugün hala birçok bölgeden çıkan fosiller bizlere dünyanın geçmişi ile ilgili bilgi verirken, yapılan çalışmalar bulunan fosilleri anlamamızda ve bu benzersiz yaratıkları gözümüzde canlandırmamıza yardımcı oluyor.
Kuzey Amerika’da yapılan en son çalışmanın dinozorlarla ilgili bildiğimiz bazı bilgileri değiştirebilecek kapasitede olduğu ifade ediliyor.
“CEHENNEMDEN GELEN TAVUK” ŞAŞIRTTI
Bilim insanları Kuzey Amerika'daki Hell Creek Formasyonu'nda bulunan bir fosili yeniden inceleyerek yeni bir bulguyu fark etti. Yeniden incelenen bu fosile "cehennemden gelen tavuk" ismi takıldı.
Araştırmaya göre fosilin, o dönemde ortaya çıkan yeni bir dinozor türünün kanıtı olduğu düşünülüyor.
Bu bulgunun aynı zamanda dinozorların katil asteroit çarpmadan önce birbirleriyle mücadele ederek birbirlerini öldürmeye başlamadıklarına dair tezini de güçlendirebileceği düşünülüyor.
ANZULARIN YAVRUSU OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYORDU
Söz konusu fosil, Caenagnathidae adı verilen bir hayvan ailesinden kuş benzeri bir canlıya ait. Bu fosilin daha önce Anzu adlı bilinen bir türün yavrusu olduğu düşünülüyordu.
Anzu'lar 450 ila 750 kilo ağırlığında büyük tüylü dinozorlar olduğu biliniyor. Fakat şu an incelenen fosille birlikte bilim insanları inceledikleri bacak kemiklerinin bebek bir Anzu'ya değil, Eoneophron infernalis adlı yepyeni bir türe ait olduğunu düşünüyor.
KEMİKLERİN YAŞI BELİRLENDİ
Caenagnathoid dinozorları Kretase döneminde Kuzey Amerika ve Asya'da yaşamıştır. Korkunç tavuklara çok benziyorlar ve birçok çizimde tüylü şekilde tasvir ediliyorlar.
Kretase dönemi yaklaşık 145,5 milyon yıl öncesinden 66 milyon yıl öncesine kadar sürmüştür. Söz konusu kemikler bu zaman diliminin son iki yılına tarihleniyor.
Dinozorların yaklaşık 65 milyon yıl önce bir asteroit çarpışması nedeniyle yok olduğu düşünülüyor.
YENİDEN SINIFLANDIRMA YAPILMASI GEREKEBİLİR
Araştırmacılar bu çarpışmadan önceki zamanın bildiğimizden farklı olduğunu olaylara sahne olabileceğine değinierek, "Bu sonuçlar Hell Creek ekosistemindeki caenagnathid çeşitliliğinin hafife alındığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Diğer fosillerin yanlış tanımlanmış olabileceği ve müzelerde toplu yeniden sınıflandırmanın yapılması gerekebileceği düşünülüyor.