Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının 2017 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Geçen yılki bütçe görüşmelerinden bu yana Türkiye’de ve dünyada önemli gelişmeler olduğunu belirten Çavuşoğlu, bunların en önemlisinin 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu dile getirdi.
FETÖ ile mücadelenin, dış politikanın önceliklerinden biri olduğunu belirten Çavuşoğlu, TBMM’nin, FETÖ’nün gerçek yüzünün yabancılara anlatılması konusunda çok önemli rol üstlendiğini ifade ederek, “Bakanlığımızdaki verilere göre, bugüne kadar 7’si dernek statüsünde, 72’si okul veya eğitim merkezi olmak üzere, 79 FETÖ kuruluşunu kapattırdık veya yönetiminin devrini sağladık.” bilgisini verdi.
“ABD’nin elinde en sağlam dosya var”
Çavuşoğlu, terörist başı Fetullah Gülen ile diğer örgüt üyelerinin iadesi için uğraştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bazı FETÖ üyeleri değişik ülkelerden ülkemize iade edildi. Bunların isimlerini ve iade aldığımız kişilerin isimlerini, o ülkelerin ricası üzerine, hepsini açıklamıyoruz ama bazılarını bildiğiniz gibi açıkladık. Pensilvanya’daki örgüt liderinin iadesi için de Adalet Bakanlığımızla birlikte çabalarımız sürüyor. Gerekli belgeleri ABD makamlarına ilettik. Son olarak Adalet Bakanımız Washington’u ziyaret etti. Şu anda ABD’nin elinde en sağlam dosya var. Geçici olarak tutuklaması ve bize iade etmesi için şu anda en sağlam dosya FETÖ ile ilgili Washington’da mevcuttur.”
FETÖ’nün bakanlığına sızdığını belirten Çavuşoğlu, bugüne kadar örgütle bağlantısı olduğu tespit edilen 440 personelin ilişiğini kestiklerini anlattı.
Başika kampı ile ilgili gelişmeler
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Irak’ın yıllardır kaos içerisinde olduğuna ve hükümetin kendi ülkesinde egemenliğini tam olarak kullanamadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
“DEAŞ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleri Irak’ta yuvalanmış durumda. Bu duruma elbette seyirci kalamazdık. Bu ülkede elini kolunu sallaya sallaya gezen PKK’nın ve DEAŞ’ın özellikle ülkemize ve vatandaşlarımıza yönelik tehdit oluşturmasına izin veremezdik. Bu yüzden, Irak’a destek oluyoruz.”
Türkiye’nin Musul operasyonu konusunda da hassasiyetleri bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Haşd-i Şabi adlı mezhepçi milislerin Musul’a ve Telafer’e girmemesi gerektiğini hem Bağdat yönetimine hem Kuzey Irak yönetimine hem de koalisyondaki ülkelere anlatıyoruz. Bu da hedefine ulaşmış durumda. Daha sonra burada oluşabilecek felaketleri ve krizleri yönetmek çok zor olacak. PKK’nın Sincar’daki sözcüleri Telafer’e girmekten, Musul operasyonuna dahil olmaktan bahsediyor, sürekli açıklamalar yapıyor. Özellikle ‘Yezidiler’i savunuyor’ görüntüsü adı altında Sincar’ı da Kandilleştirmeye çalışan heves içindeki PKK’ya karşı da tedbirlerimizi almış bulunuyoruz. Son zamanlarda sınırımıza belli sayıda askerimizin, silahlı kuvvetlerimizin gönderilmesinin amaçlarından bir tanesi de budur. Böyle şeylere asla müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz.”
“200 tane YPG’liye sözünüzü geçiremiyorsunuz”
Çavuşoğlu, “Şu anda 200 civarında YPG’linin (Fırat’ın doğusuna) halen gitmediğini biliyoruz ve ABD’li muhataplarımıza da ‘Sözünüzde durun, siz bize söz verdiniz. Bu şekilde güvenilirliğinizi de kaybediyorsunuz. 200 tane YPG’liye ya sözünüzü geçiremiyorsunuz ya da gitmesini istemiyorsunuz. Bunun başka seçeneği yok. Zaten sözünüzü geçiremiyorsanız o zaman böyle bir terör örgütüyle işbirliği yapmayın’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.
Suriye krizi ile ilgili olarak Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Biz her zaman söylüyoruz ki en yararlı kalıcı çözüm siyasi çözümdür, siyasi dönüşümdür. Ancak bunu oluşturmak için de ateşkesin sağlanması lazım.”
Çavuşoğlu, Rusya ile ilişkilere de değinerek, “Uçak düşürme hadisesinden sonra sekiz aylık bir ara olmuştu. Sabırlı olduk ve bunun karşılığını da aldık.” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, vize serbestisi ile ilgili olarak da şunları kaydetti:
“Avrupa Birliği ile vize serbestisi konusunda anlaşamazsak göç anlaşmasını da bir kenara koyacağız.”