Çankırı Belediyesi tarafından Karataş Mahallesi Su Deposu Caddesi'nde Kurtuluş Savaşı'nda revir olarak kullanılan tarihi konakta kentin geçmişine ait izlerin gelecek nesillere aktarılması için açılan kültür evi, genç yaşlı birçok ziyaretçiyi ağırlıyor.
Çankırılı kadınların katkısıyla oluşturulan evde, gelin odası, sünnet odası gibi bölümlerin yanı sıra tekstil malzemeleri, mutfak malzemeleri ve salon takımlarının bulunduğu yaklaşık 3 bin 700 eşya sergileniyor.
Yaklaşık 100-120 yıllık malzemeler ile oluşturulan kültür evi, gençlere geçmiş hakkında bilgi verirken yaşlılara eski anılarını hatırlatıyor.
"Eski yaşanmışlıklar, eski anıları hatırlatmak çok önemli"
Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, kültür evinin kısa sürede büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Geçmişte yaşanılanları gelecek nesillere aktarabilmek için böyle bir yer açtıklarını belirten Esen, "Yaklaşık 3 bin 700 eser, malzeme, eşya var. Gelinlikten tutun da halıya kadar dekoratif eşyalara, örtülere kadar geçmişi yansıtan bir sürü malzememiz var. İnsanlar baktığı zaman gençliklerini, çocukluklarını hatırlıyor. Gelecek nesillere bunları aktarmak da çok önemli. Eski yaşanmışlıkları, eski anıları hatırlatmak çok önemli. Dışarıdan gelen misafirlerimize de farklı bir destinasyon oluşturmuş olduk" dedi.
Esen, projenin gerçekleşeceğini duyan kadınların kültür evinin oluşumuna büyük katkı sunduğuna değinerek, yüz yılı aşkın eşyaların insanları geçmişte yolculuğa çıkardığını kaydetti.
Ziyaretçilerden Derya Kıvrak da Çankırı Kültür Evi'ne ilk kez geldiğini ve çok beğendiğini dile getirdi.
Böyle bir evde yaşamayı çok istediğini ifade eden Kıvrak, "Çocukluğumuzda kullandığımız eşyalar da var. Hala evimizde olan eşyalar da vardı, çok mutlu olduk. Bakır eşyalar, çini vazolar, gelin odası çok güzel, mutfak çok güzel, sünnet yatağı çok güzel" diye konuştu.
"Gezerken büyük zevk aldım"
Ali Tiryaki ise kültür evinin içerisinde eski anıları hatırlatacak çok sayıda eşya olduğunu belirterek, "Sanki o zamanlarda yaşıyormuş gibi geliyor insana. Eskiden ocak başında ekmek ederler, gözleme, bazlama yaparlardı. Bunlar gerçekten asır geçse de unutulmaz anılar. Bizim eskiden kullandığımız eşyalar da var. Gezerken büyük zevk aldım. Emeği geçen herkese kültürümüzü yaşattığı için teşekkür ediyorum" dedi.
17 yaşındaki Büşra Naz Dirican da kültür evinde eski yaşantılar hakkında fikir sahibi olduğunu aktardı.
Evi gezerken etkilendiğini vurgulayan Dirican, "Şimdi her şey dijitale döküldüğü için eski yaşantı daha güzelmiş. Şimdi her şey sosyal medya üzerinde, eskiden oturup sohbet ediyorlarmış şimdi çok fazla olmuyor maalesef" ifadelerini kullandı.