Olay, 30 Temmuz 2023 tarihinde, saat 13.00 sıralarında Muradiye Mahallesi, İstasyon Caddesi'ndeki bir pizzacıda meydana geldi. Çalıştığı pizzacıya motosikletiyle gelen Ferhat Kuru, yanında getirdiği ruhsatsız tabancayla iş yeri çalışanlarından Sultan Zencirci ve Gül Demir'e kurşun yağdırdı. Vücuduna 3 kurşun isabet eden Sultan Zencirci ile 2 kurşun isabet eden Gül Demir kanlar içinde yere yığıldı. Daha sonra Kuru, Gül Demir'i bıçaklamaya çalıştı. Diğer çalışanların araya girmesiyle Ferhat Kuru kaçtı. Silah seslerini duyan çevredekilerin ihbarı üzerine adrese jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, Sultan Zencirci'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerinde müdahalesi yapılan Gül Demir ise ağır yaralı olarak ilçedeki özel bir hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan Demir, uzun süren tedavi süreci ardından taburcu edildi. Olayın ardından yakalanıp, gözaltına alınan Ferhat Kuru, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Soruşturma sonunda Ferhat Kuru hakkında 'Kadına karşı tasarlayarak kasten öldürme', 'Kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs' ve 'Ruhsatsız silah temin etme ve bulundurma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Manisa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Kuru, Gül Demir ve avukatı, öldürülen Sultan Zencirci'nin ailesi ve avukatları katıldı.
'GÜL'ÜN ŞAH DAMARINI KESMEYİ DÜŞÜNDÜM'
Duruşmada tutuklu sanık Ferhat Kuru, aynı restoranda çalıştığı Gül Demir ile gönül ilişkisinin bulunduğunu iddia ederek maktul Sultan Zencirci'nin kendisine iftira atarak Demir ile aralarının bozulmasına neden olduğunu, olay günü restorana Gül Demir ve Sultan Zencirci ile yüzleşmeye gittiğini öne sürdü. Cinayeti planladığını itiraf eden Ferhat Kuru, "Onlarla konuşup bana inanmazlarsa onları da kendimi de öldürmeye karar verdim. Silahı aldım, bıçağı da yanıma aldım. Silahta 5 mermi vardı, 4'ünü onlara, birini kendime ayırmıştım. Dükkana girdiğimde dış kapıyı kapattım, kasadaki çalışana 'Neredeler?' diye sorup, dükkanın alt katında olduğunu öğrenince oraya indim. Gül, elinde bıçakla bir şeyler hazırlıyordu. Sultan da tabakları siliyordu, konuşmak istediğimi söyledim. Sultan'ın üzerime saldırgan halde geldiğini görünce ona ateş ettim. Gül yanındaydı, bir el de ona ateş ettim ve Gül'ün düştüğünü gördüm. Sultan'a bir el daha ateş ettim. Gül'ün ayaklandığını görünce bir el daha ona ateş ettim. Bu sırada boğuşma yaşandı. Son mermiyi kendime ayırdığım için bıçağı elime aldım. Gül'ün şah damarını kesmeyi düşündüm. Boğuşma sırasında bıçağı boynuna dayadım ama geri çektim. O an dışarıda kendimi öldüreyim, diye kendime ayırdığım son kurşunu da rastgele sıkıp dükkandan çıktım. Olay yerinden kaçtım, intihar edecek yer aradım ama bulamadım" dedi.
'ŞAH DAMARIMI KESMEYE ÇALIŞTI'
Yaşanan olayda yaralı olarak kurtulan Gül Demir, sanık Ferhat Kuru'nun iddialarını reddederek sanık Kuru ile aralarında herhangi bir gönül ilişkisi olmadığını, kurye olarak pizzacıda işe başlayan sanığın kendisine mesajlar attığını, bu nedenle sanığın telefonunu engellediğini söyledi. Kuru'nun kendisine aldığı çiçeği kabul etmediğini ayrıca doğum gününde gelen bir hediyenin Kuru'dan olduğunu öğrendiğinde çöpe attığını söyledi. Demir, Ferhat Kuru'nun silahlı saldırıdan yaklaşık bir hafta önce işletmede çalışan başka bir kişinin cep telefonuna, içeriğinde 4 kurşun yer alan fotoğraflı bir tehdit mesajı attığını da öne sürerek, "Olay günü, dükkanın alt katında menemen yapıyordum o yüzden elimde bıçak vardı. Bana 2 el ateş etti, şah damarımı kesmeye çalıştı, ben bileğinden tutunca yapamadı" diye konuştu.
DEMİR'İ MESAJ VE ARAMALARLA RAHATSIZ EDİYORMUŞ
İşletme çalışan R.T. ise mahkemede tanık olarak ifade verdi. Gül Demir ile sanık Ferhat Kuru arasında bir gönül ilişkisi olmadığını, sanığın Demir'i mesaj ve aramalarıyla rahatsız ettiğini kaydetti.
Sultan Zencirci'nin ailesinin avukat Zehra Oyit ise sanığın yanıltıcı beyanlarla hayali bir gönül ilişkisi hikayesi uydurduğunu, işletmede çalışan iki kadına da birliktelik teklif ettiğini, her iki kadından da ret cevabı alınca planlayarak ve tasarlayarak suçu işlediğini, hatta olaydan bir süre önce yurt dışında olan bir arkadaşından kendisini yurt dışına kaçırmasını istediğini ifade etti.
Mahkeme başkanı duruşmayı 24 Aralık'a tarihine erteledi.