Büyük Türkiye için; güçlü sivil toplumsallaşma gerekir

Abone Ol

Güçlü, etkili bir TÜRKİYE: İktisadi ve sosyal hayatın dengeli düzenlenmesiyle sağlanabilir… Bana necilikten ve “neme lazımcı”lıktan uzak, duyarlı toplum, güçlü devlet yapısının da teminatıdır. Medeni cesareti güçlü sivil bireylerden oluşan ve toplumsal faydacılığın şekillendirdiği etkin sivil toplum kuruluşları, bu ülkenin geleceğinin de teminatıdır…

          Siyasal ve toplumsal anlamda çok önemli işlevleri olan sivil toplum kuruluşları, toplumda demokrasi kültürünün ve bilincinin yerleşmesinde çok önemli rol oynamaktadır. Demokrasinin gelişmesine paralel olarak sivil toplum kuruluşları da gelişmekte ve sivil toplum kuruluşlarının gelişip güçlenmesi demokrasiyi sağlamlaştırmaktadır. Çok değişik alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının gelişmesi ve güçlenmesi için sivilleşmenin önü açılmalı, sivil toplum tarafından dile getirilen sosyal problemlere duyarlı olunmalı ve sivil toplum kuruluşların topluma yararlı faaliyetleri desteklenmelidir. Görünen sudur ki; önümüzdeki dönemde sivil toplum kuruluşlarının yıldızı daha da parlayacak ve sivil toplum kuruluşları, toplumsal sorunlara çözüm bulmada ve siyasal iktidarı etkilemede önemli aktörler olacaktır.

          Bir ülkede demokrasinin kurumsallaşmasının ve yaşamasının başta gelen unsurları arasında o ülkede sivil toplum kuruluşlarının varlığı, yaygınlığı ve etkinliği önemli bir yer tutar. Batılı ülkelerde sivil toplum katılımı ülkemizle kıyaslanmayacak derecede yüksektir. Bir örnek verecek olursak; nüfusu 8 milyon 875 bin olan İsveç’te yaklaşık 36 milyon Sivil Toplum Kuruluşu üyesi bulunmaktadır. Bu rakam ( 15 yaş ve üstünü temel alırsak ) bize ortalama bir kişinin en az 6-7 farklı sivil toplum kuruluşuna üye olduğunu göstermektedir. Ülkemizde ise sivil toplum kuruluşlarına katılma oranı değil nüfusumuzu birkaç kez katlamak, mevcut nüfusun % 10 ‘una bile karşılık gelmemektedir.

          Çağdaş/modern toplumsal yapılarda demokratik katılımın sürdürülebilir kılındığı, totaliter savrulmalara karşı korunmanın temin edilebildiği en sağlam yol güçlü sivil toplumsallaşmadır. Sivil toplum kuruluşlarının gerek iktisadi gerekse de toplumsal hayatta genişlemesi, güçlenmesi devleti zayıflatan değil aksine güçlendiren, köklendiren olgulardır. Sivil alanların güçlenmesi her türlü toplumsal gelişmenin ihtiyaç duyduğu sosyal sermayeyi de geliştirir. Sosyal sermayesi zayıf olan toplumların iktisadi yönden sahip oldukları en yüksek kaynakları bile verimli değerlendirmeleri mümkün değildir. Güçlü, etkili bir TÜRKİYE: İktisadi ve sosyal hayatın dengeli düzenlenmesiyle sağlanabilir. Küreselleşmenin ortaya çıkardığı tehditler ve imkânlar sivil toplum kuruluşlarının da yerelden küresele ulaşan bir zincir içerisinde dayanışmasını zorunlu hale getirmektedir.

Sivil toplum kuruluşlarında etik değerler

   Sivil toplum kuruluşları işlevlerini yerine getirirken birtakım etik değerlere bağlı kalmalıdır.

Dürüstlük ve tutarlılık: Amaç, niyet ve eğilimlerle, davranışlar arasındaki veya vaat edilenle eylemler arasında tutarlılık ve bütünlük olmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarına güven sağlayan ve beklentilerin yerine getirilip getirilmediğini ortaya koyan temel değer olarak dikkat çekmektedir.

Açıklık ve saydamlık: Bir Sivil toplum kurulusunun gerçekleştirdiği çalışmaları toplum çıkarına olup olmadığını, bunların neden ve nasıl yapıldığını ve sonuçlarının ne olduğunu topluma yansıtmak istemelidir. Sivil toplum kuruluşlarına tanınan bazı ayrıcalıkların ve sağlanan kaynakların yerinde kullanıp kullanılmadığını dış ortama açıklaması da bu bağlamda algılanmalıdır.

Hizmet anlayışı: Bu değerin temelinde halk ile Sivil toplum kuruluşları arasında söz konusu olabilecek hiyerarşiden ve onları yönetme ve denetleme niyetinden arınma bulunmaktadır. Dolayısıyla, gayretleri diğerleri için yardım, yarar sağlama… Şeklinde gerçekleştirilen görevlere adamayı ön plana alma yönetmek ve denetlemekten çok topluma hizmet etmek yaklaşımı temel alınmaktadır.

Yardımseverlik: Bu değer ihtiyacı olana vermekle yakından ilgilidir. Ancak bundan öte, diğerlerinin gönenç düzeyini kendimizle aynı düzeye çıkartmak üzere yardımlaşmayı içermektedir. Sivil toplum kuruluşları eldeki belirli kaynakları topluma aktarmada köprü görevi yapmaktadırlar.

Sivil toplum kuruluşlarının temel özellikleri 6 başlık altında toplanabilir

Toplumsal sorunların çözümü için çalışmak,

Toplumsal sorunların çözümünde devletle işbirliği yapmak,

Devlet yönetiminin etkili, verimli, sorumlu, şeffaf bir hal alması için çalışmak,

Herkesin aktif vatandaş olarak yönetime katılmasını sağlamak,

Herkesi demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışı etrafında toplamak,

Toplum devlet-birey ilişkilerinde hak ve sorumlulukların adaletli dağılımına yardımcı olmaktır.