Büyük Şeytan’ın zekâ olarak bizden daha üstün olduğunu mu kabul ediyorsunuz?
Öyle ise fena halde yanılıyorsunuz!
Eğer öyle olsaydı beyin takımını bu coğrafyadan mı kurardı?
Yani Orta Asya’dan veya Hindistan, Türkiye ve Pakistan gibi ülkelerden…
Kendi vatandaşlarının zekâ düzeyinin çok çok iyi olmadığını kendisi de biliyor.
Büyük Şeytan’ı yönetenler de bu zekâ seviyesindeki insanlar zaten…
Türkiye’yi 15 Temmuz’a götüren sürecin temel şifresi de bu idi: Bizim zekâmıza bir suikast düzenlemeye çalıştılar!
Nerdeyse yarım asır önce geldiler ve zekâ seviyesi ortanın üstünde olan bütün çocukları devşirmeye çalıştılar; bunu da FETÖ ve başka terör örgütleri eliyle yapmaya çalıştılar.
Bu çocukların kayıtlarını kendi okullarına yaptılar. Sömestr tatillerinde bile aileleriyle buluşmalarını engellediler. Bir ‘mankurt’ olarak yetiştirip kendi ideallerine hazır hale getirmek için çaba harcadılar.
Ve Anadolu’nun bu pırıl pırıl evlatları birer mankurt olduklarını bilmeden yetiştiler.
Matematik dehası olabilecek bir genci öğretmen yapıp üç kuruşa örgüt okullarında görevlendirdiler.
Mühendis olabilecek başka bir çocuğu bankacı yetiştirip boğaz tokluğuna çalıştırdılar. Belki de dünya çapında bir bilim adamı olacaktı…
Kimse bu gençlerin istikballerinin neden karartıldığını, dünyayı değiştirecek buluşlar yapabileceği halde neden başka konularda eğitildiklerini sorgulamadı…
Merkezden yani Büyük Şeytan’dan ve onun beslediği engerekten gelen bir emirle kapasiteleri düşürülerek daha küçük işlerde, daha küçük maaşlarla çalışmaya zorlandılar.
Bu zulmün adına ‘kanaat’ dediler. Alın terinin karşılığına ise ‘himmet’ ve ‘hediye’…
Şimdi bütün bu gerçeklerin yeniden altını çizerek…
Büyük Şeytan’ın bölgede neler yaptığına, yapmak istediğine yeniden dönüp bakmamız lazım.
Irak’tan Tunus’a, Libya’dan Mısır’a, Suriye ve Katar’a kadar…
Ve bugün uluslararası koalisyonun bir parçası olmamıza rağmen…
Türkiye’yi dışarıda tutup terör ordusu kurmaya çalışması Büyük Şeytan’a yakışır bir hamledir.
6-7 Ekim olaylarının başladığı tarihten, 15 Temmuz işgal girişimine gelinceye kadar ülkenin hemen her bölgesinde uygulamaya konulan kaos planlarının birbirinin devamı olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.
Büyük Şeytan, aptallığını Orta Doğu’nun genç beyinleriyle perdeledi yıllarca.
Sonra da içini boşalttığı dev insan hazinesini ‘özgür değilsin, seni özgürleştireceğim’ diyerek bombaladı, yok etti!
Bu tuzağa düşenler paramparça oldu; Türkiye hariç!
Soğuk Savaş refleksiyle hareket ettiği dönemlerde başına sarılan belalar sebebiyle ciddi bir savunma mekanizması kuramamasına rağmen…
İçeriden ve dışarıdan sistemli biçimde çökertilmeye çalışılmasına rağmen…
Milletin evlatlarını sağcı-solcu, Alevi-Sünni, beyaz-esmer diyerek bölüp birbirine kırdırmak istemelerine rağmen…
Başaramadılar…
İşte bu yüzden…
Her ne kadar kendi zekâsının bizden daha üstün olduğu vehmiyle ahtapot gibi dünyayı kuşatmış olsa da…
Devşirdiği toplumların içinde mankurtlaşmaya direnen ve bu konudaki bütün albenili vaatleri elinin tersiyle iten gençler sayesinde Büyük Şeytan’ın bütün hesapları tek tek bozulacak.
Ve bir gün…
Özgürleştirme masalıyla canına okuduğu milletlerin dirençli ve kahraman evlatları tarafından Büyük Şeytan da ‘özgürleştirilecek’…
Az kaldı!