Ne güzel bir ülkemiz var!.. Denizi, ovası, dağı, bayırı, havası, suyu ve yaşanan dört mevsimiyle gerçekten cennet köşesi kabul edilebilecek bir ülke!..
Toprağı mümbit; insanları mert, cömert, yiğit…
Toprak ne kadar verimli olursa o kadar çok ürün alırsınız ama gerekli gereksiz, yararlı yararsız, istenen istenmeyen bir sürü de bitkiyle karşılaşırsınız!..
Düzgün verim almak istiyorsanız toprağın bakımını iyi yapmalı, ayrık otlarını temizlemeli ve ürünlerinize zarar vermesini engellemelisiniz!.. Aksi takdirde ayrık otları toprağınıza hâkim olur ve bol ürün almayı beklerken hayal kırıklığı yaşar ve üründen de topraktan da olursunuz!.. Onun için sürekli ürün almak istiyorsanız toprağınızı koruyup kollayacak ve ayrık otlarından temizleyeceksiniz. Siz toprağa ne kadar sahip çıkarsanız toprağınız da size o kadar sahip çıkacaktır. Yoksa…
Ülkemiz de her türlü insanın yaşadığı, insan çeşitliliği açısından verimli bir ülke!.. İnsanlarımızın çok büyük çoğunluğu; vatanı için gözünü kırpmadan canını verecek kadar cesur, şehadete gülerek gidecek kadar imanlı, şehit verdiği evladından sonra “Vatan sağ olsun!..” diyecek kadar ihlaslı ve vatanperver!..
Ama gelin görün ki böyle insanlarımız yanında vatan diye bir derdi olmayan, bulduğu her fırsatta vatanına ve milletine ihanet eden, milletimizin dini ve diyanetiyle sorunlu, millî değerlerimize düşman, Batı ve batıla kara sevdalı bir sürü de hain besliyoruz koynumuzda!..
Burada kızacak, öfkelenecek bir durum yok aslında!.. Yapmamız gereken ayrık otlarını iyi tanımak ve onları temizlemek!.. Kimin hain, kimin lain, kimin keş, kimin serkeş olduğunu bilmek zorundayız!.. Bilelim ki ona göre tedbirimizi alıp gerektiğinde onların kafasını koparıp bu topraklarda kök salmalarını engelleyelim!..
Uzağa gitmeye gerek yok, şöyle birkaç yıl içinde meydana gelen önemli olaylara ve kimin ne tepki verdiğine bakarsak vatan hainlerini de vatanseverleri de ayan beyan görürüz!..
Gezi Olayları’nı hatırlayalım!.. Kimler otellerini açmış, kimler elindeki medyayla destek vermiş, kimler hükûmete hangi taleplerle gitmiş, kimler hâlâ gezici hainleri kahraman olarak pazarlıyor? Kimler de devletin yanında durmuş, Reis’i gece yarısı havaalanında karşılayıp bir gecede olayların seyrini değiştirmiş?
Askerimiz ve polisimiz, PKK’yla mücadele edip şehit olurken PKK’ya destek bildirisi imzalayan 1100 akademisyen(!) vardı, bir de onlara destek açıklaması yapan 600 akademisyen!.. İhanetin dibini bulmuşlardı. Hâlâ üniversitelerimizde çalışan var mı bu hainlerden? Bunların şimdiye kadar yargılanıp müebbet hapis cezası alması gerekirdi.
Şimdi de -geçmişte ihanet eden hainlerin ihanetleri yanına kâr kaldığı için- 170’ten fazla sanatçı(!) “Savaşa Hayır!..” mektubuna imza atmış. Savaş!.. Hangi savaşa hayır?
Bu, ihanet mektubudur. PKK/PYD/YPG katliamlar yaparken sesinizi hiç duymadık. Bu, PYD/PKK’yı meşru göstermenin gayretkeşliğidir.
Sesiniz çok çıkıyor ama biliyoruz ki azgınsınız, biliyoruz ki azılısınız, biliyoruz ki azınlıksınız!.. Bu millet, sizin sesinizi kesmeyi iyi bilir!..
Bu millet, atını da itini de yiğidini de çok iyi tanır!.. Atını nallamasını, itini yallamasını, yiğidini allamasını çok iyi becerir!..
Sadece sıranızı bekleyin!..