Avrupa Ligi 2-0’lık Spartak Trnava galibiyeti sonrası bu skor bizleri yanıltmasın demiştik. Değişen bir şey var mı sizce, bence yok. Ha aranızda ya; takım mücadele etti pozisyonlara girdi prese dayalı oyun oynadı şanssızdık çok goller kaçtı diyenler olabilir. Lakin Başakşehir de armut toplamadı onlar topla daha çok oynayan daha çok pas yapan taraftı. Onlar da en az bizimkiler kadar gol kaçırdı. Her iki tarafa da gidip gelen bir maç olsa da doğruları söylememiz gerek iki arada bir derede Başakşehir’in golü güme gitti. “Var oğlu var sos vermiş’’ her ne hikmetse. Hakemler ofsayt var diyerek golü iptal ettiler oysa ortada ne “VAR’’ vardı ne de ofsayt buz gibi goldü. Gerçek Fenerbahçeli hiç bir taraftar haksız gelen puanı istemez. Maç boyu Başakşehir oynayan Fenerbahçe pozisyon bulan taraftı. Gerçi futbol öyle bir oyun ki o meşin yuvarlağı üç direğin arasından geçirip ağlarla buluşturmadıktan sonra nasıl oynadığınızın da hiçbir önemi kalmıyor.
“İnsan hatır için çiğ tavuk yer” derler ya; içimiz dışımız çiğ tavuk oldu kurdeşen dökeceğiz bu gidişle. Hatır için Comolli’ye katlan hatır için Cocu’ya Katlan Reyes’e, Frey’e katlan katlan oğlu katlan. Alerjik vakalara döndük. Misyondu, Vizyondu profesyonellerdi derken katlana katlana küme düşme hattının bir tık üstüne kadar geldi Fenerbahçe. Ha bu futbolla küme düşer mi? düşmez herhalde. En azından bunu da yaşatacak kadar umarım tornistan etmezler bu taraftarı. Ortada sancılı geçen haftaların ve moral bozukluğunun vermiş olduğu özgüven kaybı da var. Kral çıplak olsa da medyanın Fenerbahçe üzerinde etkili ve sistemli saldırıları da cabası.
Bencilliğin aldatmaların önünü açtığını her yanlışın da bir aldatmadan ileri geldiğini düşünürsek eğer, Fenerbahçe’nin de bugünlere geliş sebebi gayet net anlaşılacaktır. 2011 FETÖ kumpasıyla başlayan ve günümüze kadar uzayan her türlü olumsuzluğa göğüs geren takımı için her şeyini veren bu taraftarlar bu kadar acıyı hak etmiyor. Herkesin alaycı bir şekilde sorduğu tek soru: Ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali? Sevgili başkan gelin bu taraftarlara bir iyilik yapın. Tüm Fenerbahçeliler’in hemfikir olduğu kutsal çubuklu formayı bu adamalara giydirmeyin. Maçlara çubuklu forma hariç hangi formayla çıkarlarsa çıksınlar. Hatta mümkünse Fenerbahçe forması yerine antrenmanlarda giydikleri yelek ya da tulum adı her neyse onlarla çıksınlar. “ÇUBUKLU’’nun değerini bilmeyen ağırlığını kaldıramayanlar o formaya gönül verenlerin canını daha fazla acıtmasınlar.
Allaha emanet olun.