Bu düzen değişecek senin ellerinle

Abone Ol

Biz dünyanın esenliği için kıyamete kadar ayakta olmak zorunda olan bir ülkeyiz…

Biz dünyanın kaderi için her an hazır olması gereken bir yerdeyiz…

Biz dünyanın zalim düzenine çomak sokmak için var olmak zorundayız…

Yeryüzünün içme suyunu bile fütursuzca kullanan karanlık ellere dur demek için bile olmalıyız…

Siyahı, beyazı kardeş gören anlayışı hakim kılmalıyız…

Yedi milyar insan bir kaç Batılı zengin ailenin kölelerine dönüşmüşken…

Bu karanlık adaletsiz çağa durun bir dakika demek zorundayız…

Haksızlığa uğrayan her bir insan için dünyayı ayağa kaldıran direnç olmalıyız…

Zulme uğrayan her canlı için dünyayı zulmün başına yıkmalıyız…

Çocukların ölümlere atıldığı bu zalim düzeni bozmak için biz hep canlı olmalıyız…

Dünya karanlık bir çağ yaşıyor…

Çağ ki karanlık çağları aratıyor…

Zulüm ki eski zulümleri aratıyor…

Bu kokuşmuş düzene durun diyecek irade bu milletin iradesidir…

O yüzden bu ülke ve bu millet dünyanın geleceği için sonsuza kadar bu topraklarda yaşamalı…

Ve bu toprakların sadece bir toprak olmadığını bilmek zorundayız…

Dünya zalim ve zulüm sancısı çekiyor…

Yerin altı ve üstü artık dayanılmaz bir zaman yaşıyor…

Toprak ızdırap ile ölmüşlerin ağıdına ağlıyor…

Değiştirmek için bu karanlık çağı…

Dünya insanlığı bu ülkenin ve milletin yolunu gözlüyor…

Batı’nın din anlayışı ve medeniyet anlayışı kandan müteşekkildir…

Sömürü ve işgaldir…

Ölen ve öldürten vahşidir…

Bizim din ve medeniyet anlayışımız esirlerin ellerinin dahi bağlanmasına hüzünlenen Hz. Peygamber’in (s.a.v.)  anlayışıdır…

Bizim dinimiz binlerce ayette adaleti emretmiştir…

Ancak kusurlu ruh hastalarını dinin içine bilinçlice sokup sanki kusur dindeymiş gibi gösterme algılarını en iyi o zalimler yönetiyor…

Biz de sürekli biz yapmadık savunmasında duruyoruz ezik bir hal ile…

Artık şu savunma hattından çıkalım…

Zira biz değil siz yaptınız sözünü gür seda ile söylemek en çok bizim hakkımızdır…

Çünkü dünya tarihinden beri Batı Doğu’nun çocuklarına kin bilemiş, katletmiş Habil’e karşı Kabil’in yanında yer almışlardır…

Dünya yaşadığı bu vahşi çağın sancısı ile inlerken…

Ayakta kalan tek ülke cihan devletimiz Türkiye’dir…

Bütün liderler kan üzerinden koltuklarında iken…

Bizim liderimiz dünya zalimlerine meydan okuyan yiğit duası ile ilerlemektedir…

Ve dünyanın merhametli baharını getirecek olan coğrafya bu ülkenin kalbidir…

Bu dünyaya huzur gelecekse bu ülke üzüntüden gelecektir…

Dünyaya nizam gelecekse, çürümüş düzen değişecekse, Fatih’in, Yavuz’un çocukları ile değişecektir…

Hira dağından yükselen şefkatin adıdır Türkiye…

Bin yıl dünyaya hükmettiği dönemde…

Gayrımüslümlerin bile emin olduğu diyardır Türkiye…

Başka diyarların insanlarının bile örnek aldığı dirençtir Türkiye…

On Beş Temmuz gecesi bin yıllık bir eğitim okulu dersi verdi Hz. Allah bu şerefli millete…

Şimdi köklerinden aldığı o manevi kuvvet ile dünya’ya ya bu karanlık zalim çağ değişecek diyor…

Ya da dünya herkese dar olacak diyor…

Bir çınarın gövdesinde bin yıllık medeniyetiyle bugüne gelmiş, her seferinde kodlarını silmeye çalıştıkça siz onlar yenilenmişse siz bu ülkeyi ve bu milleti tarihin sayfasında silemeyeceksiniz ve yenemeyeceksiniz demektir…

Ondan sebepledir ki…

Doğumuz ve Batımız güven içinde olana kadar…

Tüm dünya insanlığı adil bir hayat yaşayana kadar…

Hakça paylaşım olana kadar Türkiye kendi lider misyonundan asla vazgeçmeyecektir…

Zenginliğimiz olan farklılıklarımızın kardeş olmamıza mani olmadığını bin yıldır yaşıyor ve biliyoruz…

Sakın ama sakın bizi kardeş yanımızdan vurmaya kalkmayın…

Zira bizi asla bir birimizden koparamayacaksınız…

Çünkü her birimiz birbirimize emanetiz…

Dünyanın yeni bir düzene ihtiyacı hasıl olmuştur…

Ve bu kirli kanlı çağı değiştirmek bize yazılmışsa Allah katında…

Biz kaderimizden kaçmaz kaderimize koşarız…

Değil mi ki ucunda yeni bir bahar olacak…

Çocukların gülüşü kalıcı…

Anaların duası baki olacak…

Bizde bu yoldan dönmez ahdimize sadık kalırız…

Sinesi çatlayan acılı mazlumların yolunu gözlediği coğrafyamız mümbit bereketlidir…

Ve belki de tarihin duası yeniden bizi duaya çekmektedir…

Ve dünyayı yaşanılır bir yurt kılmamızı isteyen Hz. Allah bunu bize nasip edecektir…

İyiler ayağa kalkarsa, zalim galebe çalamayacaksa…

Temiz olanlar dik durduğunda zalimler yıkılacaksa…

Merhametli ve adil olunuz emrine uyanlar kazanacaksa…

Ahlanmak vahlanmak ile vakit kaybetmeyiz…

Zira bir asır böyle geçti artık yeter…

Soylu bir kıyam ile değişir dünya belki de…

O vakit tarihini, köklerini, atalarının yaptıklarını hatırla dön yüzünü ve bismillah de…

Bu düzen değişecek senin ellerinle…