Bu bayrak düşmez

Abone Ol

"Türk halkı 15 Temmuz 2016’da darbe girişimine karşı kanıyla özgürlüğünü ve egemenliğini savunarak altı saatte darbeyi boşa çıkardı. 15 Şubat 2023’te de altı saatte depremin etkilerine karşı cömertçe para vererek zarar gören bölgelerin yeniden imarı için altı milyar dolar yardım topladı ve Muhammedî bayrağı kaldıran elin hâlâ dimdik durduğunu gösterdi."

Bu satırlar Twitter’da bir milyonun üzerinde takipçisi olan Kuveytli ünlü akademisyen Prof. Dr. Hâkim el-Mutayri’nin önceki gün enkaz içinden çıkan bir elin Türk bayrağını havaya kaldırdığını gösteren görselle birlikte yaptığı Arapça paylaşımın Türkçe çevirisi.

Türk halkının deprem sonrasında gösterdiği refleksi hain darbe girişiminin bastırılmasındaki rolüne benzeten çok kişi var.

Haksız da sayılmazlar.

Felaketin ilk anlarından itibaren yaşananlar Gezi Kalkışması’yla, yargı darbesiyle ve askeri darbeyle meşru hükümeti deviremeyenlerin halkı galeyana getirmek için önceden hazırlık yaptığını gösteriyor.

Türkiye’de böylesine büyük bir deprem olacağını, depremin yerini ve zamanını biliyor olamazlar elbette.

Fakat ülkemizde doğal afetlerin yaşandığı bir gerçek ve benzer kışkırtmaların yakın geçmişteki orman yangınları ve sel felaketleri sırasında da yapıldığı unutulmamalı.

Bir yandan asılsız ihbarlar ve söylentilerle arama ve kurtarma çalışmalarını aksatmaya, diğer yandan da “Deprem bölgesinde devlet yok, vatandaş sahipsiz” diyerek halkın devlete duyduğu güveni sarsmaya çalıştılar.

Organize olduğu gayet aşikâr bir kötülüğe ve planlı saldırıya maruz kaldık.

Fakat devlet ve millet el ele verip felaketin yol açtığı yaraları sarmak için seferber olunca oyunları bozuldu.

Şimdilerde suçüstü yakalanmanın paniğini yaşıyorlar ve büyük bir telaşla delil yok etmek için suç teşkil edecek paylaşımlarını silmeye çalışıyorlar.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde de aynısı olmuş, ilk saatlerde darbeye destek verip alkış tutanlar ilerleyen saatlerde halkın sokağa inip özgür iradesine sahip çıkmasıyla hain girişimin başarısız olacağını anlayınca ağız değiştirmişlerdi.

Türk halkı “Ekonomi battı”, “Halk aç” vesaire diye yaygara koparanların yalan söylediğini ve sonuna kadar devletine güvendiğini önceki gece açıkça gösterdi.

Deprem tarihinde benzeri olmayan büyük bir felaketin ardından ortaya koyduğu eşsiz dayanışmayla dünyaya örnek oldu.

Halkımız içeriden ve dışarıdan gelen saldırılara gerekirse canını ve malını feda ederek karşı koyuyor, özgür iradesine ve ülkesinin bağımsızlığına sahip çıkıyor.

Türkiye’yi yıkmak ya da karışıklık çıkararak zayıflatıp kendilerine boyun eğdirmek isteyenler de aldıkları her yenilginin ardından toparlanıp farklı taktiklerle yeniden saldırıya geçiyorlar.

Türk halkı tüm o saldırılar karşısında vatanına ve devletine sahip çıkarken devletimizin de boş durmadığına ve yapılması gerekenleri vakti geldiğinde yapacağına inanıyorum.

Devlet ve millet hep birlikte deprem felaketinin yol açtığı sorunlarla uğraşırken ve enkaz altında kalan canların kurtarılması için zamanla yarışılırken dört bir koldan saldırıya geçenler paylaşımlarını silerek paçayı kurtaramayacaklar.

İhanete öncülük edenler kim olursa olsunlar hesap vermeliler.

Suçu birkaç garibanın üzerine yıkarak sorumluluktan kaçamazlar.