Birleşmiş Milletler 70’inci Genel Kurulu çalışmalarına katılmak ve BM Genel Kurulu’na hitap etmek üzere Ortadoğu ülkeleri liderlerinden birçoğu New York’ta.
Liderlerin BM Genel Kurulu’nda yaptıkları konuşmalar Arap sokağının çok fazla ilgisini çekmese de neler söyledikleri ve hatta neler söylemedikleri Arap medyası tarafından ilgiyle takip ediliyor.
Örneğin, ABD Başkanı Barack Obama konuşmasında Filistin sorununu görmezden geldi.
Obama’nın konuşmasında Filistin’e yer vermemesi Filistin Yönetimi’ni üzmüş olacak ki, FKÖ Yürütme Kurulu Genel Sekreteri Saib Arikat, New York’ta yaptığı açıklamada yaşadığı hayalkırıklığını dile getirerek, “Başkan Obama İsrail işgalini, Yahudi yerleşimlerini ve Mescid-i Aksa’ya düzenlenen saldırıları görmezden gelerek IŞİD’e ve teröre karşı başarılı olacağına ve Ortadoğu’da istikrarı sağlayacağına inanıyor mu?” diye sordu.
BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Filistin’i, Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’da yaşananları görmezden gelen liderlerden biri de İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani.
Ruhani, Afganistan’a ve Irak’a demokrasi getirilmesine katkıda bulundukları gibi Suriye ve Yemen’de de demokrasinin yerleşmesine katkıda bulunmaya hazır olduklarını söyledi.
Kastettiği, Amerika’nın Afganistan ve Irak işgallerine İran’ın verdiği destek.
Kısaca Washington’a, “Aynı işbirliğini Suriye’de ve Yemen’de de yapabiliriz” diyor, Ruhani.
İranlı liderlerin daha önceki BM Genel Kurulu konuşmalarının aksine Ruhani’nin konuşmasında Filistin’e, Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya yer olmaması dikkat çekiciydi.
İran Cumhurbaşkanı’nın Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukayı, işgal güçlerinin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınları BM Genel Kurulu kürsüsünde dile getirmemesi Tahran’ın Batı’yla yaptığı anlaşmanın sonuçlarından biri olsa gerek.
Ruhani’nin Filistin’e hiç değinmemesine karşılık Katar Emiri Temim Bin Hamed El Sani’nin konuşmasının büyük bir bölümü Filistin, Kudüs, Gazze ve Mescid-i Aksa’yla ilgiliydi.
Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın kaldırılması çağrısında bulunan El Sani, işgal güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’yı hedef alan saldırılarını da “terör” olarak nitelendirdi.
Gazze Şeridi’nin yeniden imarı için verdikleri sözleri tutacaklarını ve Filistin halkına yardımlarının devam edeceğini bir kez daha vurguladı.
Abbas’ın bombasına gelince…
Filistin Yönetimi Başkanı BM Genel Kurulu’na bugün hitap edecek.
Filistin medyası günlerdir Abbas’ın konuşmasında büyük bir bomba patlatacağından bahsediyor.
Filistin Yönetimi Başkanı’nın BM Genel Kurulu’nda Oslo Antlaşması’na artık bağlı kalmayacaklarını veya Batı Yaka’da İsrail ile yapılan güvenlik işbirliğine son verdiğini ilan edeceğini söyleyenler dahi var.
Hizbullah’a yakın Lübnan El Ahbar gazetesi, Abbas’ın New York’ta patlatacağı bombanın sadece “ses bombası” olacağına ve İsrail’e zarar vermeyeceğine dair güvence verdiğini iddia ederek, Fetih liderlerinden Hüseyin El Şeyh’in ofisinden sızdırıldığını öne sürdüğü bir belge yayımladı.
Haberde iddia edildiğine göre Abbas, BM Genel Kurulu’nda İsrail ve Netanyahu aleyhinde esip gürleyecekmiş; fakat pratikte hiçbir karar almayacakmış.
Filistin Başbakanı Rami El Hamdallah, El Ahbar’da yayımlanan ve kendi adının da geçtiği belgenin sahte olduğunu açıkladı.
Belgeye hiç gerek yok.
Ebu Mazin’den zaten İsrail’e zarar verecek önemli bir adım atması beklenmiyor.