“Bizimkiler ve bağbozumu”

Abone Ol

12 dev adam 2017 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda Belçika engelini geçerek son 16’yı garantilediler. Bu kardeşlerimizi alınlarından öpüyor yüreğimizin başköşesine koyuyoruz. Biz ülke olarak ulusal karşılaşmalarda bir olursak ki bu kulüpler bazında da böyle olmalı… Bizi kolay yıkamazlar ama nerede; tabiatımızda var hele kendi ligimizde rakipsek kıskanmakta alaşağı yapmakta üstümüze yok. Bunun en somut örneği Fenerbahçe’nin Euro Lig şampiyonu olduğunda bir başka kulüp başkanının sindiremediği basketbolu küçümsediği tavırlar dün gibi hafızalarda. Oysaki artık basketbol en az futbol kadar kıymetli bir oyundur; çünkü daha saf ve daha halisane bir oyun en azından futbol kadar dejenere değil. Basketbol ile başladık yazımıza onlar da bizimkiler onlar da Ay Yıldız, Kırmızı Beyazımız bir kuru teşekkürü fazlasıyla hak ettiler. Teşekkürler…

“BİZİMKİLER”

Futbola dönecek olursak 2018 FIFA Dünya Kupası elemeleri için 2 Eylül akşamı Ukrayna’da büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Peki nedenleri nelerdi önce bu konuda birkaç yorumda bulunalım. Futbol denen oyun önce antrenman sahasında başlar takım olmanın temeliyse disiplindir. Futbolcu, teknik heyet ve idare üçgeninde deforme olmuş bir takım düşünün toparlamak neredeyse imkânsızdır. Yerli hocalardan medet bulamayan futbolun patronu Mircea Lucescu’yu çare olarak Milli Takım’ın başına getirdi. Ukrayna maçına kadar sorun da yok gibi görünüyordu lakin maçtan sonra takke düştü kel göründü. Sahada 11 futbolcumuz var olsa da verdiğimiz mücadele 5 kişilik falandı sanki Ukrayna halı sahada U21 takımıyla antrenman yapıyordu. Solda İsmail Köybaşı, sağda Şener orta alanda Ozan Tufan, Tolga Ciğerci ve Hakan Çalhanoğlu hatta Cengiz Ünder dahil ritmi bozuk plak gibiydik direnç yok yetenek yok hırs yok his yok yok oğlu yok evet doğrusu şüpheli iki gol yedik ama inanın hezimetten de Allah korudu.

“BAĞBOZUMU’’

Saha ve seyirci avantajıyla olmak ya da olmamak adına Hırvatistan maçına Ukrayna kadrosundan 4 oyuncuya ek olarak 7 farklı oyuncu ile çıktık. Ukrayna maçına nazaran daha dirençli daha hırslı istekli bir yapı vardı sahada. Maçın kırılma anları da vardı gidip geldiği anlarda vardı bunlardan en önemlisi henüz oyunun başında Burak Yılmaz’ın eliyle koluyla çıkardığı pozisyon hem penaltı hem kırmızı kart Viktor Kassai es geçti ya da görmedi. Maç sonunda Lucescu basın toplantısında “Hırvatistan orta sahası çok iyi oyunculardan kurulu olduğu için maçı oyuncularımla tartışıp ona göre kadro yaptım ona göre takımı hazırladım” gibi sözler sarf etti… Şimdi demezler mi Sayın Lucescu, “Ukrayna maçına da oyuncularınla konuşup tartışıp çıksaydın” diye… Neyse sonuç olarak BAĞBOZUMU taktiğin işe yaradı. Milli Takım İzlanda ve Finlandiya maçlarını kazanırsa Hırvatistan galibiyeti çok daha anlamlı hale gelecektir yani puanı 20 yaparsak en kötü ihtimal ikinci olarak playoff maçlarına kalma şansını yakalarız; sonrası mı? işte onu zaman gösterecek!!!

Allaha emanet olun…