Gazetemizin, genel yayın yönetmeni, aziz kardeşim Erem Şentürk’ü ziyaretimizde, odasında asılı tersine çevrilmiş dünya haritasını gördüğümde, kendi kendime ‘İşte gerçeği gören gözün çektiği fotoğraf bu’ demiştim.
Şu medyada sürekli yayınlanan haritalar, bu haritalar merkeze alınarak yapılan analizler, yorumlar, öngörüler, uzun zamandır tepemin tasını attırıp durmakta.
Yok Sykes-Picot haritasıymış, yok ABD’de yayınlanan haritaymış, yok fişmekanın çizdiği haritaymış, habire yayınlanıp duran haritalara hasta olmaktayım…
Haritanın kendisinden gıcık kapmaktayım.
Ne haritası, ne sınırı be kardeşim, bizim haritamız yok.
Bizim atlasımız var ve onunda bir sınırı yok.
Aleme Nizam veren bir milletin sınırımı olurmuş…
Bütün bir yeryüzünü biz emanet biliriz.
Bütün bir yeryüzünü bize, nizam ver diye emanet eden bir sınır çizmemiş ki biz çizelim.
Emaneti çiziştirmek, emanete ihanettir.
Emaneti çiziştirenin altı çizilir.
Ehli küffar yalnızca, çakma haritalarla, çakma sınırlar çizmemiş ki, müslümanların kafasınıda, haritalara bölerek çiziştirmiş.
Ehli küffar, yalnızca Allah’ın dünyasını sınırlara bölerek haritalar çizmemiş ki, Allah’ın Din’ini de, dinlere bölerek haritalar çizmiş.
Coğrafyanın ne olup / ne olmadığını yeniden öğretmeliyiz.
Ehli küffarın, batıl tarih ve coğrafya dayatmasını elimizin tersiyle itmeliyiz.
Ne ilkel devri, ne mağara devri, insanlığın bir ilkel devri olmamıştır. İnsanlığın tarihi peygamberler tarihidir.
Hangi peygamber ilkeldir ki, insanlık tarihi ilkellikle başlasın..!?
Bütün bunlar, küfür milletinin hurafatının antik inançlarından ibaret şeyler.
Yahudilik/Hiristiyanlık vs. dinler mi varmış ki, aralarında bir diyalog olsun.
Hz. Musa (as), Hz. İsa (as), bütün peygamberler gibi aziz İslam’ın peygamberleridir.
Musa demek, İsa demektir, İsa demek, Muhammed demektir.
Hz. Muhammed (as) demek, ilk peygamberden itibaren kendisine kadar aziz İslam adına gönderilen bütün peygamberler demektir.
Yahudilik, altından buzağı yapıp tapınan israil oğullarının hurfatından doğmuş, antik ve batıl bir itikatdan ibarettir.
Hiristiyanlık, nasranların hurafatından doğmuş bir batıl itikatdan ibarettir.
Yahudilerin, Hiristiyanların, aziz İslam ile savaşı, Hz. Musa ile Hz. İsa ile bir savaştır. Bütün peygamberlere karşı giriştikleri bir savaştır.
Bizim, atlasımızın sınırları yok, bizim atlasımız üzerine yıldız gibi serpiştirdiğimiz şehirlerimiz var.
Kudüs’ümüz var, Şam’ımız var, Kahire’miz var, İstanbul’umuz var, Bağdat’ımız var, Mekke ve Medine’mizden mütevaris.
Ne Suriye’si, ne Suudi’si, ne Mısır’ı, ne Irak’ı, kim uydurmuş bu isimleri, kim çizmiş bunlara bu sınırları…!?
Ne yani fravunun zındanında bunca yıl kaldık diye Yusuf olmaktan mı çıkalım.
Yırtın atın şu küfür milletinin kafanızda çiziştirdiği haritaları, bize emanet edilen yeryüzü atlasına geri dönelim vesselam.