Bizi öldürmeyen şey güçlendirir…

Abone Ol

Sovyetler Birliği’nin dağılmasını fırsat bilen can Azerbaycan, 1991 yılında bir kez daha yeniden bağımsızlığını ilan etti. Azerbaycan’ın bağımsızlığını bir türlü hazmedemeyen ve yıllardır “Büyük Ermenistan” hayali ile yanıp tutuşan Ermeniler, bir süre sonra Dağlık Karabağ bölgesi dâhil olmak üzere Azerbaycan’ın 7 ilçesini işgal ettiler. Bu hain işgalin neticesinde; 1 milyonu aşkın Azerbaycanlı yurtlarından edilirken; çoluk-çocuk, kadın, ihtiyar demeden 200 binden fazla kardeşimiz de acımasızca katledilerek şehit edildi. Her daim çözümsüzlükten beslenen ve “Osmanlı’ya barbar, İslamiyet’e de gericilik’’ diyen Minsk Grubu ülkeleri, (ABD-Rusya-Fransa) bize benzedikleri “Türk ve Müslüman” oldukları için Azeri kardeşlerimizin hiçbir yarasına merhem olmadılar. Bizleri AB kapısında 61 yıl bekletip oyalayan Haçlılar onları da çözüm(!) adına 30 yıl oyaladılar.

Kıymetli dostlar bildiğiniz üzere bundan birkaç gün önce, hasetten gözlerine perde inen çocuk katili kahpe Ermeniler; her daim ‘iki devlet tek millet’ olarak andığımız can Azerbaycan’ımıza, canımıza saldırdılar. Belli ki bu çoban köpekleri ve yularlarını tutan patronları ‘Kafkasya’yı kaşımaya eski ve kirli oyunlarına’ devam etmek istiyorlar. Kafkasya’nın yeni İsrail’i olmak için can atan şımarık Ermeniler de bu pis ve murdar işe bile bile lades oluyorlar. Libya’da aradığını bulamayan ve Suriye’de de karşımıza çıkan Rusya, ABD’nin de bilgisi dâhilinde; Yunanistan, Fransa ve İran’ın da kankası olan ‘minik fare’ Ermenistan’ı devreye sokuyor. Bu aralar ‘Bir oy, bir oydur’ diyerek koltuğunun peşine düşen ve herkese mavi boncuk dağıtan seçim sarhoşu Trump’ın, Ermeni diasporasını karşısına almasını falan kimse beklemesin. Adamın derdi zaten ‘Ummanı ırmağa bağlamak!’ Türkler ile Ruslar karşı karşıya gelsinler diye adeta aşeriyor. Lakin bilmiyor ki “Herkesin dostu olan, kimsenin dostu değildir!’’ Her gün binlerce vatandaşı nezleye yakalanır gibi koranaya yakalanıyor adamın umurunda bile değil. PKK’nın destekçisi, sözde Ermeni soykırımının savunucusu, ‘Müslüman elbisesi giymiş’ İran’ın da tarafı bellidir. HDPKK ile Erivan arasındaki birlik ise bir gönül birliğinden çok ötedir. Velhasıl dostlar; karnı tok, sırtı pek soysuzlar bölgede Türkiye’nin karındaşı olan Azerbaycan’ın kalkınmasını zinhar istemiyorlar. Doğu Akdeniz ‘deki enerji hesaplaşmasını Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine taşıyıp Türkiye’nin Enerji Jeopolitiğini bozmak istiyorlar. Asıl dertleri; ‘Ayağa kalkan ve milli enerjisi ile de tam bağımsızlaşacak Türkiye’yi, burada da köşeye sıkıştırmak’. Her ne kadar saha da Azerbaycan ile çatışma yaşanıyor gibi gözükse bu alçakların asıl hedefi Türkiye’dir.

Ama bu asalete susuz deyyusların alayının atladıkları çok mühim bir şey vardır! ‘Ne Azerbaycan eski Azerbaycan ne de Türkiye eski Türkiye’dir! Allah’ın(cc) inayeti, Türkiye’nin desteği ile 30 yıldır ilk defa Azerbaycan ordusu bu kadar güzel bir ilerleme kat etti. 7 köyü Ermenistan işgalinden kurtaran Azerbaycan ordusunun bundan sonraki hedefi ise; M11 Karayolu’nu da ele geçirip Ermenistan’ın işgal ettiği ‘Dağlık Karabağ’ı’ tekrar almak olacaktır. Her cephede Ermeniler’e kök söktüren Azerbaycan askerleri, Dağlık Karabağ’ı almadan asla kışlasına dönmemelidir. Çünkü Dağlık Karabağ Azerbaycan’ın kendi öz toprağıdır. Ha şunu da yekten söyleyeyim ki; bu süreçte uyku ile uyuşukluk arasında bir hayat süren Türkî Cumhuriyetlerinin hiç birinden ses çıkmıyor olması da oldukça manidardır. Bu da bizim bir başka ayıbımız, manevi mağlubiyetimizdir.

Ezcümle demem o ki kıymetli dostlar; Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen, uluslararası hukuku tanımayarak şımaran ve azmanlaşan Ermenistan insanlık suçu işlemekte ve barut fıçısının üzerinde raks etmektedir. Lakin bilmiyorlar ki bizim için kardeş demek, gözyaşına da ortak olmak demektir. Siz parası olanlara kardeşim dersiniz. Biz adam olanlara deriz. Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinleyin! “Türkiye tüm imkânları ile Azerbaycan’ın yanındadır. Hem de Azerbaycan nasıl isterse, o şekilde yanındadır.’’ Suriye, Irak ve Libya’dan sonra bir cephe de gerekirse Azerbaycan için açarız. Unutmayasınız! ‘Bizler Malazgirt’te iki yüz bin kişilik Bizans ordusunun karşısına çıkan ve bu zaferi bize armağan eden Sultan Alparslan’ın torunlarıyız.’ İnancımızın yüklediği sorumluluk ve tarihimizden aldığımız ilham ile ‘kanımızla canımızla’ gardaşlarımızın yanındayız. Akıllı olun uzun yaşayın. Hatırlatırım! Bizi öldürmeyen şey güçlendirir…

Selametle…