Gençler sizden önceki ağabey ve ablalarınız yumuşayınca, taviz verince, hakikati söylemeyince, alttan alınca ikna edileceklerini zannettiler; hata ettiler. Sessiz kalınca bizi severler zannettiler; hata ettiler. Bu hatalarını izzetleriyle, gelecekleriyle ödediler. Hamdolsun dinin sahibi Allah olduğu için İslam’a zarar veremediler; sadece kendileri sürüklenerek eriyip gittiler.
Hata ettiler çünkü kalpleri değiştirmenin gücünü kendi kuru sözlerinde zannettiler. Sözlerini süslediler, çok süslediler, hakikat yerine kafiyelerden, ahenklerden medet umdular. Kendilerinden bile gizli kibirlenip hidayeti ikram ettiklerini, uhdelerinden ihsan ettiklerini zannettiler. Hidayete ermeyenler için üzülmediler, kendileri başaramadı diye üzüldüler. “Allah nasip etmedi” diyemediler; “Biz beceremedik, daha süslü, daha yumuşak konuşalım” dediler. Allah’ın ayetlerini kendileri sıraya dizdiler. “Bunu şimdi söylemeye gerek yok” diye ayetleri sakladılar.
Allah’ın emirlerini sert buldular “Yumuşatalım” dediler. “İnsanlar bunu anlamaz biz izah edelim” dediler, hâşâ ve kellâ sanki Allah azze ve celle eksik anlatmış gibi, kendilerinden bir şey katıp buna da ilmi çalışma dediler. Büyük hatalar yaptılar. Hataları o kadar zelildi ki, sonunda Allah rızasını kaybettikleri gibi, yaranmaya çalıştıkları eşkıyaların maskarası oldular. Siz bu hataları yapmayın. Hiçbir işe yaramıyor. Sessiz olunca sizi seveceklerini zannederseniz, bu zan sizi yok eder. Buldukları ilk fırsatta sizi boğarlar, sizi hiçbir zaman sevmeyecekler; ta ki onlardan olana dek size düşmanlık edecekler… Bir Müslüman marangozun besmele çekip, iyi niyetle, hile yapmadan ve ustalıkla yaptığı bir masa, yıllar boyunca kütüphane dolusu felsefeden ve felsefecilerden daha büyük, daha etkin tebliğ yapar. Gâvura yaranmaya çalışma telaşı, ona şirin görünme derdi, sırf o hoşnut olsun diye taviz verme gafleti hamakattır hem de ısrar edeni cehenneme sürükleyecek kadar vahim bir hamakat. Yapmayın bu hataları, işinize bakın; işinize iyi bakın… Dünya değişecekse ihlasla ve işini iyi yapan Müslümanlar’la değişecek. Müslüman tacirler, Müslüman bilim insanları, Müslüman hukukçular, Müslüman doktorlar, Müslüman ustalar, Müslüman anneler, Müslüman babalar olun… Tek bir kural var, sadece bir kural… Biz kuluz, iyilik için gayret edeceğiz ve Allah bir netice takdir edecek; Allah… Bitti hepsi bu…