Bir sabah uyandın ve…

Abone Ol

Uyandın, açtın Facebook’u.

Kim nerede, ne yemiş içmiş.

Nerelerde gezmiş.

Hangi ciciyi biciyi almış üzerine.

Kimlere nispet yapmış, hangi sayfalarda klavye delikanlılığı taslamış…

Onlara bakacaktın.

A aaa!

O da ne?

Açılmıyor!

Tümden güm!

Telefonu resetledin.

Doğru ya, bir sorun olmalıydı.

Yeniden açıldı.

I-ıı!

Yine yok.

Galiba bir arıza vardır dedin, Instagram’a yapıştın.

Haydaaa!

O da kapalı.

N’oluyor bunlara yahu?

Bugün ters günündesin galiba.

Son umut Twitter.

Hıh!

Evet, hepsi kapansa, twitter kapanmaz.

Dur, ona bak bi’ hele…

Aha!

Twitter da kapalı!

Peki, n’olacak şimdi?

Elin kolun bağlandı, kör, sağır, dilsiz oldun bir anda.

Sosyal mi sosyaaaal medya, bir anda buhar olmuş, uçmuş be!

Tüm gerçeklik burnunun ucunda… 

Sanal hayattan hakikate geçiş…

Bu, ilginç bir durum!

Bunlar sahiden olsaydı eğer;

Ne yapardın, düşünsene!

Ben tahmin edeyim mi?

O gün, moralmen çökerdin.

İşyerinde adaptasyon sıfır olur nihayetinde…

Önüne gelene çatardın.

Sosyal medya bağımlısı arkadaşların da, muhtemelen senle benzer ahvali yaşayacaktı.

Onlar da sinir, stres.

Ve öğle tatili gelecek.

Dolayısıyla, hepinizin iştahı kaçmış olacak.

Lokmalar ağzınızda büyüyecek.

Kafalar orada, sosyal medyada olacak.

Tıpkı, matem günü mübarek…

‘Yahu n’oluyor bize? Toparlanın!’ diyeniniz olmayacak belki de.

Hâlbuki bu akşam, güzel bir restorana geçip kaliteli bir sofra hazırlatacak, reklam edecektin arkadaşlarına.

Hem de canlı yayınla!

Canı çeken olur mu, aç-tok bulunur mu, o gün evine yiyecek götürebilen var mı, yok mu?

Umarsızca paylaşacaktın yediklerinin görsellerini…

Ama kendilerini asla!

Eeee!

Bizde öyle arkadaş!

Şova geldi mi en önde, samimiyete geldi mi en arkada…

Sosyal medya bizim her şeyimiz, ne de olsa.

Komik ve kahredici!

Faydalı bir meşgale için kullansak, hadi gam yemeyeceğim.

Okuduğumuz kitapların, izlediğimiz filmlerin, tutkunu olduğumuz sanatçıların panoramasını yapsak, kültürel gelişimimizi pekiştirsek, yine neyse…

Maksat, dedikodu birader!

E şimdi…

“Zihin kontrolü” denen bir kavram dolaşıyor ortalıkta.

Al sana, en kral zihin kontrolü!

Oyuncağı elinden alınan bebek misali, koca koca insanlar internet olmadı mı çıldırıyor!

Uyuşturucudan beter!

Basmışlar enjekteyi vücuda;

Hadi kurtul da göreyim!