Bir İlim, fikir ve dava okulu: İFAM

Abone Ol

Daha sonra da Ümmet-i Muhammed’in meselelerine ne denli duyarlı olduğuna yakından şahit olduğum İhsan Hoca ile başta Suriye olmak üzere Müslümanların ahvali üzerine sohbet ettik. Her biri birer âlim adayı olan İFAM’daki edep ve ihlas timsali gençlerle bir arada olmak beni ziyadesiyle mutlu etti.  Bir gece İFAM’da misafir olup sabahleyin ilk uçakla tekrar İstanbul’a döndüm.

Bugün size her ziyaret edişimde bana umut ve heyecan veren İFAM’ı anlatmak istiyorum. Açılımı İlim ve Araştırmalar Merkezi olan İFAM ilk olarak çocukluğundan beri ilimle meşgul olan İhsan Şenocak Hoca ve onun yetiştirdiği talebeler tarafından Samsun’un 19 Mayıs ilçesinde kuruldu. Daha çok ilahiyat fakültesi ve imam hatip lisesi talebelerine yönelik bir ders programına sahip olan İFAM, ibareyle ifadeyi, ilimle fikri, dava ile aksiyonu birleştirmiş yeni bir âlim tipi yetiştirmeyi hedefliyor.

İFAM’da İslami ilimler alanında kendini yetiştirmek isteyen talebelerin okuması gereken temel kitapların yanında Fethu’l-Barî, Hidâye, Mir’at, Beydâvî gibi üst düzey kitaplar da okutuluyor. Böylece İFAM öğrencilerine günümüzde yaşanan sorunlara Kuran ve Sünnet’i merkeze alarak hangi esas ve pratikler çerçevesinde çözüm üretebileceklerini de öğretmeye çalışıyor. İFAM’daki ders metodolojisinde kuru ezber ve dinamizmini kaybetmiş bir usule ise asla yer yok.

İFAM öğrencilerini bir taraftan Hasan el Benna, Seyyid Kutup gibi küresel öncülerimizle buluşturmaya uğraşırken diğer taraftan da Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç gibi yerli, bu toprakların yetiştirdiği fikir adamları ile buluşturuyor. Böylece burada yetişen talebelerin Ümmet-i Muhammed’in meselelerine hem yerel hem de küresel çapta bir ufukla bakmaları sağlanıyor.

İFAM’da eğitim sabah namazından sonra başlıyor ve sabah ve akşam grupları olmak üzere gece geç saatlere kadar sürüyor. 5 yıl süren İFAM programı esnasında öğrenciler bir taraftan ilahiyat fakültesini bitirirken diğer taraftan da İslami ilimler alanında iyi bir seviyeye ulaşıyorlar. Daha sonrasında ise hem ilmi ve akademik çalışmalarını sürdürüyor hem de tıpkı İhsan Şenocak Hoca gibi talebe yetiştirmeye başlıyorlar.

İFAM talebelerinin 5 saatten fazla uyumaları yasak. İhsan Hoca da talebelerine sürekli olarak Ümmet-i Muhammed bu haldeyken fazla uyuma gibi bir lükslerinin olmadığını söylüyor. İFAM’daki tüm hocalar talebelerinden Âlem-i İslam’a ilmi ve fikri önderlik yapabilecek ulemanın, kurmay kadroların yetişmesi için uykularından, vakitlerinden fedakârlık yapmalarını istiyorlar.

Yazarları arasında Dr. İhsan Şenocak, Nureddin Yıldız, Yusuf Kaplan, Mustafa Özcan, Yahya Düzenli, Kıyamoğlu Sancaktar ve bizim de bulunduğumuz Hüküm dergisi yine İFAM’daki hoca ve talebe arkadaşların gayretleriyle çıkıyor.

İFAM’a yoğun bir ilgi var. Bundan dolayı İFAM’da eğitim alabilmeniz için girdiğiniz imtihanlardan yeterli bir puan almanız gerekiyor. Ayrıca yakında İFAM’ın Konya, Çorum, Ankara ve Sakarya şubeleri de faaliyete geçiyor.

İFAM bir anlamda İskilipli Atıf Hocaları, Şeyh Saidleri, Erbilli Esad Efendileri idam sehpalarında sallandıranlara “biz geri döndük” demektir.  İFAM tıpkı İstanbul’daki İLAM, Darul İlim veya Sahn-ı Seman, Sivas’taki Arifan Külliyesi gibi yeni bir diriliş hamlesidir.  Unutmayalım ki büyük krizler büyük doğumlara gebedir. İyice ruhsuzlaşan, vicdansızlaşan, anlamını kaybeden bu dünyaya yeni bir ruh ve anlam kazandıracak olan öncü nesil ise karanlığa söverek değil; karanlığa karşı mumlar yakarak yetişecektir. İşte İFAM da karanlığa karşı Samsun’da yakılmış kutlu sabahın habercisi olan bu mumlardan biridir.