HDP’li vekillerin tutuklanmasının ardından farklı mecralarda farklı tepkiler ortaya çıktı. Kimi saçmaladı, kimi ıskaladı ve kimi de yağmaladı bu tutuklamaları. Herkes kendi penceresinden baktı ve kendi çıkarlarına göre tepkisini oluşturdu.
***En dramatik tepki HDP’den: Ayhan Bilgen, HDP’nin yasama organındaki faaliyetlerini durdurma kararı aldıklarını açıkladı. Şuana kadar devlete ve millete hiçbir yararı olmayan ve hatta milletin kürsüsünü terör örgütü propagandası yapmak için kullanan bir partinin meclisten çekilmesi çok dramatike bir duruma sebebiyet verdi. Ama bu dramanın sadece HDP için geçerli olduğunu ve devletin bekası için toplumsal faydalar getireceğini söylemek yanlış olmaz sanırım. Hayırlı ve uğurlu olsun.
***En abartılı ve abes tepki (yine) Batı’dan: Tahmin edileceği gibi batı yine endişeli. Batı yine kaygılı. Batı yine huzursuz ve batı yine “Batı’’. Gözaltıların ardından daha tutuklamalar olmadan önce ve 11 kişinin şehit olduğu Diyarbakır patlaması henüz yaşanmışken; batı medyası ve siyasetinin önde gelen yavşakları gözaltılardan dolayı açıklamalara başlamış ve manşetleri endişelerle doldurmuştu bile. Ne ölen siviller ne de yaşanan katliam, endişelenmeleri için bir sebep teşkil etmiyordu. Onlar için terör örgütü yandaşları ve sözcülerinin “gözaltına alınmaları’’ kaygılanmaları için en büyük vesileydi.
Merak etmedim değil. Endişe duymaları veya kaygılanmaları veya her ne haltsa artık; kaç kişinin ölmesi gerekiyordu? Ölen kişi sayısının üç haneli olması keser miydi acaba? Aslında bardağın dolu tarafından bakmak gerekir. Zira, Suriye’de veya herhangi bir İslam ülkesinde ölen kişi sayısı üç haneli olsa bile umurlarında olmuyor. Haklarını yemeyelim şimdi. ‘’Bizden’’ ölünce bu kadar insan, bi mırın kırın sesleri duyuyor gibiyim. Çok şükür.
***En çelişkili tepki PKK-DAEŞ-TAK üçlüsünden: Diyarbakır patlamasının olduğu gün PKK kısa süre içinde üstlendi saldırıyı. Halktan büyük tepkiler görünce birden başka bir terör örgütü çıktı ortaya. DAEŞ, “Hayır! Ben yaptım’’ diye atladı ortaya. “Ne oluyor lan!’’ diyemeden bir baktık; PKK’nın dublörü TAK “Hayır abi ben yaptım’’ demesin mi? Bu adamlar çok acemi anlaşılan. Ortak yapım olduklarını hemen belli ediyorlar. Ahh ahh nerede o eski terör örgütleri…
***En matematiksel tepki Erdoğan’dan: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’li vekillerin tutuklanmalarına tepkisi belki en orijinal tepkidir. Cumhurbaşkanı olaya matematiksel yaklaşmış ve basit bir denklem ile işlemi çözmüş: “Eğer siz milletvekili gibi değil terörist gibi davranırsanız, terörist muamelesi görürsünüz.”
***En saçma ve gereksiz tepki CHP’den: Terör örgütü ile ilişkilendirilen vekillerin tutuklanmaları ile 6 milyonun iradesi yok sayılmış CHP’ye göre. Asıl iradenin yok sayılması; zorla, cebirle ve kaosla tehdit ederek Kürt halkının belli bir kesiminin iradesini kendi tasarrufu altına alan HDP yaptıklarıdır. HDP, 6 milyonun iradesini yok saymıştır. Tutuklama ve gözaltı kararını parti yöneticileri veriyormuş gibi açıklamalarda bulunan CHP; yine cahilce, gereksiz ve saçma açıklamalarda bulunmuş. Başka ülkelerin hükümet partilerinin, bizim ana muhalefet partisine iştahla bakması ve ‘’keşke bizde de olsaydı’’ demeleri hoşuma gitmiyor açıkçası.
***En çirkin tepki Hasip Kaplan’dan: Senin partine oy vermiyor diye ve teröre köpeklik etmiyor diye Kürtleri eleştirebilirsin ama “Bizim halkımız’’ dediğin bir millete hakaret etmek ancak sana yakışırdı. Seni “Tırşık Hasip.”
***En trajikomik tepki Kandil’den: Bu tutuklamalara en çok sevinen taraf eminim ki Kandil’dir. Çok üzülüyormuş gibi gözükmek zorunda olduğunu biliyor ve katliamlara başlıyor olsa da bıyık altından nasıl sırıttığını hissediyorum. Kürtler’in siyasi kurumu HDP’nin hiçbir garantisi olmadığına ve asıl garanti kurumun PKK olduğu propagandasına başlamıştır bile.
***En mâkul tepki MİLLET’ten: PKK’nın şehir savaşları stratejisi ile tüm ülkede yaratmak istediği kaos ortamı planları, birkaç yer dışında karşılık bulmamıştı. PKK’nın alçak yüzünü gören Kürt halkı, artık hiçbir şekilde terör örgütüne güvenilmeyeceğini anladı. Ne eylem çağrılarına, ne gösteri çağrılarına ve ne de isyan çağrılarına kimse cevap vermiyor. Gültan Kışanak’ın tutuklanmasından beri Demirtaş ve Yüksekdağ dahil olmak üzere Kürt halkına yapılan ‘’sokaklar dökülün’’ çağrısı birkaç çapulcu ve partili dışında kimseyi toplayamadı. Elhamdülillah…
***En merak edilen tepki Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tepkisi: İfadeye çağrılan tüm partilerin milletvekillerinin ifadeye gitmesine karşın; HDP’li milletvekillerinin ifadeye gitmemesi ve pişkin pişkin hiçbir şekilde gitmeyeceklerini söylemeleri yargıyı ve kanunu tanımamaktı. Bu kadar artistlik yaparak yargıya, devlete ve savundukları demokrasinin gereklerine kafa tutarak kanun tanımamazlık edip “Biz asla ifade vermeyeceğiz’’ diyen Demirtaş ve Yüksekdağ’ın şu anki ruh halleri ve tepkileri benim de en merak ettiğim tepki galiba…