Bir vesile ile İki haftalık süreçte iki defa Türkiye’yi doğudan batıya iki defa kat etmek zorunda kaldık. Yollarda giderken eski Türkiye ile yeni Türkiye’yi gözlerimizin önünden geçirdik. Tabi gençler bilmez ama biz belli yaşın üzerindekiler iyi bilir iyi hatırlarız.
AK Parti hükûmetlerinin sağlık, yol, sosyal yardımlar ve birçok konuda yaptıklarını bir kenara koyup konuşmak zulüm olur, diye düşünüyorum. Yol boyunca 90’lı yıllarda yaşadığımız yol çilelerini, her gün yaşanan onlarca kazayı düşündüm. Bir de şimdiki hizmetleri, arada dağlar kadar fark var. Ülke gelişmiş, modernleşmiş.
Modern tesisler yol boyunca sıra sıra dizilmiş, her birinde farklı bir teknolojik ürün üretiliyor. Güneş panellerinden tarlalar, rüzgâr türbinlerinden yenilenebilir enerji üretilmesi insanı heyecanlandırıyor. Katar katar dizilmiş kamyonların üstlerinde yükleriyle doğudan batıya, batıdan doğuya durmadan süren hareketliliği geleceğe yönelik umutları arttırıyor. Türkiye büyüyor, büyüdükçe gelişiyor, Elhamdulillah.
Tarlalarda insanlar çalışıyor. Makineli tarım en üst seviyede burada üretim var diyor. Eskiden insan sadece arpa, buğday, mercimek ekerken, şimdi ürünler çeşitlenmiş durumda Meyve tarımından, lavantaya çok çeşitli bitkiler boy gösteriyor. Yeşil denizin ortasında ilerliyorsunuz. Toprakların önemli kısmı sulanıyor. Belki gelecekte su ihtiyacı için denizden su damıtılması yöntemine bile gidilecek. Ya da akarsuların bir damlasının dahi denize akmasının önüne geçilecek. Mersin bölgesinden başlayıp uzunca bir hatta seralar bizde buradayız diyorlar. Yazın yetişen sebzeyi ve meyveyi kışında soframıza sunma telaşı içindeler. Tropikal bölgelerde yetişen meyvelerin birçoğu da artık Türkiye’den dünyaya sunuluyor. Öyle meyveler var ki artık isimlerini telaffuz etmekte bile zorlanıyoruz. Mersin çarşısında eski yıllarda tane ile satılan bazı meyveler tezgâhlarda artık kilo ile satılıyor, fiyatları ise gayet makul seviyelerde artık.
Türkiye üretiyor, ürettikçe büyüyor. Bu yılın sadece Tarımsal ihracat rakamında 18 milyar dolardan bahsediliyor. Dünyanın en iyi meyve ve sebzesini ihraç ediyoruz. Endüstri ihracatı hızla artıyor.
Türkiye’de sorun yok mu, tabi ki var. Bu rakamlar Pandemi sonrası alana yansıdı mı? Sorusu bizi bir nebze zorlasa da yavaş yavaş yansımasını göreceğiz. İnsanlar hareket ettikçe, ürettikçe, sattıkça piyasa canlanacak. Bir zamanlar ekonominin canlanması için devlet ihaleleri beklenirdi şimdi serbest piyasa kendini geliştiriyor. Ve etkileşim elden ele yürekten yüreğe dolaşıyor.
Hepimiz üretelim. En küçük bir üretim ülke adına katma değer oluşturacaktır. Bir doğu batı seyahatine ihtiyacımız var ki, gelişmeyi gözlerimizle görüp yüreğimizle yaşayalım. Vesselam.