Bak şimdi, insanın yaptığı işin, mesleğinin davranış kalıplarına girerek, farklı şekiller, biçimler ve karakterlere büründüğü üzerine güzel bir kitap. Bu kitabı al oku, üzerinde çalış bakalım nasıl bir şey çıkacak. Bu psikologlar ve sosyologlar hep haklılar mı yoksa sallıyorlar mı işkembe-i kübradan görelim. Ben aşağı, kahvaltıya iniyorum. Aşağıda buluşuruz. Hava nasıl bugün?
Efendim hava bugünkü hava raporu ve tahmini ile alakalı üç ihtimal üzerine çalışma yaptım. Birincisi, hava yağmurlu; işte şemsiyeniz ve paltonuz. İkincisi, hava açık ve sıcak; işte güneş gözlüğünüz ve üçüncüsü ise…
Şu perdeyi görüyor musun?
Evet efendim.
Aç şimdi o perdeyi, ne görüyorsun?
Cam.
Daha ileri bak, ufka bak, ne görüyorsun, nasılmış hava?
Güneşli.
Hah, bu kadar işte! Bırak şimdi üç ihtimali beş şemsiyeyi, on gözlüğü. Sen daha yenisin burada ama bilmen ve öğrenmen gereken ilk şey ivedilik; Hızlı, çabuk, acele, uç, kaç, kop! Hadi bakalım Ne var bugün programda?
Efendim bugün üç farklı program hazırladım sizin için… Birincisi…
Hay Allah, arkadaş ya, ver şu kâğıdı, Patagonya başkanıyla toplantı, AB ile son müzakerelerin değerlendirme çalıştayı, üniversite kapanış ve diploma töreni konuşması… Hazır mı konuşma metni?
Efendim üniversite kapanış ve diploma törenindeki konuşmanız için üç farklı metin hazırladım. Birincisi Gezi olaylarından çıkarılacak ders, ikincisi terörden neden uzak durmalıyız. Üçüncüsü ise…
Yahu neden üç farklı konuşma metni hazırlıyorsun, üç farklı üniversitede konuşmayacağım ki. Tamam, irticali konuşurum ben, gerek yok metne filan. Kızıyorum ama ha! Bak şimdi, öğrenmen gereken ikinci şey ise, beni sinirlendirme, bir beni, bir de Feridun’u sinirlendirme. Bu akşam iftarda neredeyiz?
Efendim sizin için bu akşam üç farklı iftar programı hazırladım. Birincisi üniversitede öğrencilerle birlikte, ikincisi organize sanayi bölgesinde açılışına katılamadığımız zırhlı araç fabrikasında, üçüncüsü ise…
Öğrenmen gereken şeylerin üçüncüsü ise ben bir şey sorduğumda lafı evelemeden, gevelemeden direkt cevap vereceksin. Ne bu arkadaş ya, daha güne başlayamadık, aldın, bitirdin bütün enerjimi, iyice yordun, gerdin beni. Seni bana danışman olarak kim tavsiye etmişti hatırlayamadım?
Efendim ben sizin kadroya danışman olarak filan bakan ile feşmekan müsteşarın tavsiyesiyle dahil oldum.
Haa, o üç genel müdürlüğe bakıyordu değil mi? Anlaşıldı şimdi her şey. Konuşurum onunla bir ara. Alalım görevlerinden bir kısmını. İftarda çay var mı, bak ben çok bekleyemem iftar sonrası çay için ona göre…
Efendim üç farklı iftar için de üç farklı çay çeşidi hazırladım sizin için; birisi yeşil çay, ikincisi hakiki Rize çayı üçüncüsü ise…
Kaç şekerli?
Efendim üç farklı çay için üç şe…
Şaka yav şaka… Ben espri yapınca güleceksin! Off! Tamam, kalsın, iftar da ettirmeyeceksiniz siz adama. Bak bir yasa teklifi verir, Meclis’e girişini yasaklatırım senin. Ama dur, ya da şöyle yapalım, sana iki vekil daha bulalım, sadece birimizin başının etini yemekten kurtulmuş olursun böylece. Ben de erken yaşlanmaktan…