İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın savaş sonrasına yönelik planlar konusunda Netahyahu’ya meydan okumasının ardından bir uyarı da İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz’dan geldi.
Netanyahu’dan savaş sonrasına ilişkin bir planı 8 Haziran’a kadar onaylamasını isteyen Gantz, aksi takdirde partisinin hükûmetten çekileceği tehdidinde bulundu.
İsrailli lider, Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esirlerin evlerine dönmelerini sağlayacak bir ateşkes anlaşması yapılmasını, Hamas yönetiminin devrilerek ABD, Avrupa, Arap ülkeleri ve Filistinlilerle birlikte Gazze’de ortak bir yönetim kurulmasını ve Suudi Arabistan’la normalleşmenin desteklenmesini talep ediyor.
Bütün bunlar aslında ABD’nin talepleri.
Biden yönetimi Gazze Şeridi’ndeki savaşın ve üniversitelerdeki gösterilerin bir an önce bitmesini, kasım ayında yapılacak seçimlerden önce Suudi Arabistan ve İsrail arasında normalleşme anlaşması imzalanmasını istiyor.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan önceki gün Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la Filistin’de iki devletli çözüm ve Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona erdirilmesi konularını görüştü.
Suudi Arabistan normalleşme için İsrail’in iki devletli çözümü kabul etmesini şart koşuyor.
Netanyahu da Riyad ve Tel Aviv arasında normalleşme olması için can atıyor ancak Filistin devletinin kuruluşunu kabul ettiğine dair bir metne imza atmayı reddediyor.
Sullivan’ın İsrail Başbakanı’nı Gazze Şeridi’nde ateşkesi ve Suudi Arabistan’la normalleşmeyi içerecek geniş kapsamlı bir anlaşmaya ikna edip edemeyeceğini bekleyip göreceğiz.
Washington savaşın başından bu yana Gazze’nin Mahmud Abbas başkanlığındaki yönetime teslim edilmesinden yana.
Hamas askerî gücünü büyük oranda koruduğu için Ramallah’taki yönetimin Gazze Şeridi’nde kontrolü sağlaması şu an için mümkün değil.
Ancak Gantz’ın dile getirdiği gibi ABD, Avrupa ve Arap ülkelerinin de dâhil olacağı bir koalisyonun Gazze’de oluşturulacak Filistin yönetimine destek vermesi hâlinde Filistin direnişinin İsrail ordusuyla savaştığı gibi, söz konusu koalisyonu hedef alması neredeyse imkânsız.
Her ne kadar Hamas ve Filistinli diğer gruplar Gazze Şeridi’ne gelecek her yabancı askeri “işgal gücü” kabul edecekleri yönünde açıklamalarda bulunsalar da pratikte bunu uygulamak zor.
Direniş gruplarının Abbas’a bağlı Filistin askerlerini hedef alması “iç savaş” görüntüsü oluşturacağı için tüm dünyada yükselişe geçen Filistin sempatisine darbe vurur.
Direniş grupları ABD’nin Gazze sahiline inşa ettiği iskeleden de rahatsız.
İskelenin ablukayı meşrulaştırdığını söylüyor ve iskele çevresinde Amerikan askeri bulunmasına karşı çıkıyorlar.
ABD faaliyete geçen iskeleyi İHA/SİHA saldırılarından koruma bahanesiyle bölgeye hava savunma sistemi dahi yerleştirdi.
Ancak Filistin direnişinin iskeleyi ve civarındaki Amerikan askerlerini bilfiil hedef alması, açıklama yapmak kadar kolay değil.
Çünkü böyle bir saldırı Hamas’ı doğrudan ABD ile karşı karşıya getirir ve hepsinden öte “Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaşmasını engelliyor” konumuna düşürür.
Kısacası Washington, Hamas yönetimini “Amerikan taktikleriyle sinsice” devirmeyi planlıyor ve Netanyahu’dan bu plana engel olmamasını istiyor.