Benimde şu dünyaya gelişim memleket sevdasından hey canım hey…

Abone Ol

Allah rahmet eyleye Cem Karaca’nın bu parçası ve nakaratı; rinna rinna rinna nay… sabah sabah pelezesk oldu dilime.

İnsanlığı köleleştiren kapitalist sistemin bir tüketim aracı olarak icat ettiği günlerden bir günü ihya ederken dün, çocuklar, ‘Anneler gününde’ annelerini kutladılar.

İnsanı kontrpiyede bırakan aniden değişen İstanbulun havası gibi değişen siyasi gündemle ilgili yazı yazmak tehlikeli ve zor olunca bende şarkılara vurdum kendimi.

Bizler yaş itibarıyla, kendisinin dünyaya gelişini memleket sevdasına bağlayabilen son nesilleriz.

Eskiden Anneler, memleket sevdasıyla, erkek çocuklarına niyetlenerek hamile kalırlardı.

Şimdi artık anneler memleket sevdasıyla hamile kalmıyorlar ve dolasıyla doğurdukları çocuklar memleket sevdalısı olmuyor.

Şükürki Memleketin başında böyle bir niyyetle doğuran bir annenin erkek evladı var.

Ve ne yazıktır ki yine böyle bir niyyetle doğuran bir annenin, başbakanlık makamına gelen erkek evladı

yürüyüşüne nokta koydu.

Bu nokta koyuş hakkında, dost/düşman herkes bir çok öngörüsünü sıralayıp duracaktır.

Onlar sıralayıp dursun, bizde ortaya çıkan bu zor durumdan üzüntü duyarak, memleket için hayırlı olmasını dilemekten öte bir öngörüde bulunmayacağız.

Çünkü biz memleket sevdasına annelerin doğurdukları çocukların son nesilleri, bu sevdanın yeniden mayalanmasının, istikbalimiz için ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz elhamdulillah.

Memleket sevdası davasının siyasi tezahürü olan Ak partinin, yeniden annelerin memleket sevdasıyla niyyetlenip ‘ERKEK’ çocuklara hamile kalması için, tekvücut bir 10 yıl daha sürmesi gerekir.

Sevdamızın bağımsız ve bağlantısız yeryüzünde tecelli etmesi için Türkiyeyi vatan kılan bu aziz milletin başka bir alternatifi yoktur.

Bu süreç, hatalarımızın dile pelesenk yapılacağı günler değil, eksiklerimizin hızla, sabırla ikmal edileceği zorlu günlerdir.

Biz, hepimiz birlikte bir ‘BEN’iz.

Millet olarak, siyasi benliğimizi inşa edereken, yanlışlardan dolayı doğrularıda fire verebiliriz.

Önemli olan firelerimize takılıp kalmamaktır ve bu yolculuğu sağ-salim sürdürmektir vesselam…