Kadir Topbaş’ın, belediye başkanlığı görevinden istifa etmesiyle başlayan süreçte istifa edenler kervanına Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş’le, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Polonya dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamayla da Ankara, Bursa ve Balıkesir Büyükşehir Belediye başkanlarının da istifalarının istendiğini duyuruldu.
Şimdi herkes bu istifası beklenen belediye başkanlarının göstereceği tavrı yakından takip ediyor. Melih Gökçek henüz sessizliği koruyor, Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, veda edercesine bir açıklama yaptı ama en dikkat çeken açıklama Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe’den geldi. Altepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından sonra “Görevimin başındayım” diyerek hem Erdoğan’a hem de kendisini başkan yapan iradeye rest çekti.
Eğer yanlış hatırlamıyorsam bu rest parti içerisinde Erdoğan’a karşı çıkan ilk aykırı ses. Kim yapıyor bunu? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın askerlik arkadaşı olan, ta Refah Partisi’nden beri beraber yol aldığı ve AK Parti’nin Bursa siyasetinde Bülent Arınç’la birlikte en çok söz sahibi olan kişi yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kadar yakınından gelen bu hamle, elbette referandum döneminde özellikle tavırlarıyla AK Parti kanadından tepki alan; Cumhurbaşkanı yapılan Abdullah Gül’ün, Meclis Başkanı yapılan Bülent Arınç’ın ve Başbakan yapılan Ahmet Davutoğlu’nun olduğu bir partide çok da sürpriz değil. Asıl şaşırtıcı olan Recep Altepe’nin parti içerisinde Erdoğan’ın sözünün üzerine, söz söyleyecek cesareti ve güvenceyi nereden aldığıdır.
Bu işin parti içi kısmı, AK Parti yöneticilerinin elbette bu konuyla ilgili araştırmaları ve çalışmaları sürüyordur. Ben sadece aklıma takılan bir konuyu dile getirmek istedim. Olayın bir de kamuoyunu yakından alakadar eden kısmı var. Ben ilk günden beri bunun üzerine kafa yoruyorum açıkçası. Öncelikle bu belediye başkanları neden görevden alınıyor? Bu konu kamuoyuna iyi bir şekilde anlatılmalı. AK Parti olmasa hiçbiri belediye başkanı olamazdı bu doğru ama milyonluk şehirlerin belediye başkanları değişiyorsa, bunun sebebini de halkın bilmeye hakkı var.
İl ve ilçe başkanlarına referandum cezası verilmiş ve birçoğu değişmişti. Belediye başkanı değişen yerlerde il başkanlarının değişmediği görülüyor. Acaba bu illerdeki referandum faturası belediye başkanlarının etkisiz kalınışına mı kesildi? Yoksa başkanı oldukları şehirde hizmet anlamında yetersiz olduklarımı görüldü. Eğer bu ikisiyse şimdi görevden alınmaları yanlış. 2019 yerel seçimlerine yaklaşık bir buçuk yıl var, yerel seçim döneminde parti içi ve dışı faaliyetlerinden memnun kalınmayan başkanlar aday gösterilmezdi. Bu sayede hem Recep Altepe gibi, kendini muhalif kamuoyu karşısında kahraman yapmaya çalışanlar peydah olmazdı hem de gereksiz bir gündemle Türkiye’nin zamanı boş yere harcanmazdı.
Fakat eğer durum bu ikisi değil de FETÖ ve vatan hainliğiyse yine tavır yanlış. O zamanda yapılması gereken bu belediye başkanlarının mahkeme yoluyla görevden alınması gerekiyordu. Şimdi direten Recep Altepe, eğer FETÖ üyeliğinden görevden alınır ve içeri atılırsa kamuoyunda istifa yoluyla görevden alınanlarında FETÖ’den yargılanması için bir beklenti oluşacak. Eğer AK Parti bu beklentiyi karşılayamazsa o zaman da parti içerisindeki FETÖ’cülerin korunduğu algısı ortaya çıkacak. Yani, nereden tutulursa tutulsun AK Parti’ye zararının dokunabileceği bir süreç. Umarız irili ufaklı FETÖ ile olan bağını kapı arkasından devam ettiren tüm belediye başkanları mahkeme karşısına çıkar ve cezasını çeker. Halk Erdoğan’a, FETÖ’yle mücadelede dik durabilecek tek lider olduğu için güveniyor; halka bu güvenin karşılığı verilmeli…