Toplum olarak gündemimizin çoğunu siyaset veya futbola ayırıyoruz. İki kişi yan yana geldiğinde hal hatır sorduktan sonra başlıyor siyaset veya futbol konuşmaya. Bu biraz da dünya konjonktürü gereği ülkemizin içinden geçtiği beka sürecinde, üzerimizde hissettiğimiz ağır sorumluluk duygusundan kaynaklanıyor belki… Ama madem bizler köklü bir devlet olduğumuzu söylüyoruz, geleneğin köklülüğüne vurgu yapıyoruz, öncülerimizden-önderlerimizden bahsediyoruz… O halde onlardan günümüze aktarılan mirası gündemimize almaya, gelecek nesillere aktarmaya ve canlı tutmaya mecburuz.
“Medeniyet inşası” olgusu büyük bir ideal. Bunu gerçekleştirmek kolay değil. Zor olabilir ama ütopik değil. Siyasilerimizin, kanaat önderlerimizin, entelektüellerimizin, sivil toplumun vel-hasılı toplumun itici gücü olan her kesimin bu yönde bir çabasının olması elzem. Son on yedi yılda yapılanlar belki bu yolculukta bir adım, belki bir basamak… Bu süreçte derin yapılarla, vesayetlerle, illegal örgütlerle mücadele etmekten ne yazık ki kültür-sanata gerekli önemi gösteremedik.
Peki kültürel inşa nasıl olacak? İnşa sadece gündelik problemlere eğilmek ve çözümüne kafa yormakla olmaz. İnşa dediğimiz şey, dünün birikimini yarına taşıyacak, sonramıza yapı taşı olacak sistemi kurmaktan geçiyor. Kültür zenginliklerimizi korumanın, bugüne taşımanın, yarına aktarmanın en önemli yollarından biri de elbette medya alanını iyi kullanmaktan geçiyor. Bu açıdan bakıldığında özel yayın sektörüne de ilham olma potansiyeli olan kamu yayıncılığına gözler çevriliyor. Kamu yayıncılığı doğası gereği bu yönde bir işleve sahiptir. Tarihsel ve toplumsal sorumlulukları vardır. Kültür ve sanatı kaliteli ve nitelikli yayınlarla nesillere aktarmak kamu yayıncılığının sorumluluk alanındadır.
Son dönemde tüm kanallarında ciddi atılımlar yapan, başarılar kazanan TRT, kültür alanında da beklenen sıçramayı yaptı. TRT 2 yayın hayatına başladı. İşte bu güzel haber. TRT 2’de tarih, felsefe, edebiyat konularını derinlikli işleyecek programlar planlanırken, gelenekselden çağdaş sanata pek çok proje düşünülmüş. Kanalın açılışını kültür ve sanata ivme kazandıracak, diğer alanlara da katalizör etkisi oluşturacak bir gelişme olarak değerlendiriyorum. TRT 2’nin uzun zamandır bu açılış için geniş kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü biliyorum. TRT 2’den beklenti çok büyük. Kültür ve sanatta yaşanan tıkanmışlık atılan bu adımla bir nebze aşılabilir. O yüzden tebrik, dua ve temennilerle destek olmak isterim. Bu önemli adım için öncelikle TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’i ve tüm yetkili ekibi tebrik ediyorum. Yeni kanalın yolu açık olsun. Başarılı ve etkili yayınlar diliyorum.
Yazıyı bitirmeden TRT’nin diğer kanallardaki yükselen trendinin de altını çizmek isterim. Toplumda çok takdir gören işleri dile getirmek ve alkışlamayı bir borç biliyorum. Genelde hep kötü işleri konuşur, iyi işleri taltif etmeyiz. Oysa ki iyi işler taltif gördükçe yükselerek daha etkili olma şansı bulabilir.
TRT 1: Son dönemde reyting rekorları kıran tarih dizileriyle bir nesle tarih bilinci aşılarken bir önceki iki nesli ise duygudan duyguya taşıyor. Misyonunu en kaliteli şekilde ifa eden TRT 1 artık soğuk ve halktan kopuk değil aksine halkıyla bir gönül birliğini yansıtmakta.
TRT HABER: “TRT ve Haber” başlığı denildiğinde protokol haberciliğinin akla geldiği sıkıcı bir yapı yansır. Oysa son dönemde en fazla güvenin tesis edildiği, nitelikli habercilik anlayışıyla halkın takdirini almış bir yayıncılık anlayışı görüyoruz. Yalan haberciliğin ve dezenformasyonun yayıldığı bir dönemde TRT Haber en güvenilir haber kaynağı olarak daha fazla izlenilir olmuştur.
TRT WORLD ve TRT ARAPÇA: Uluslararası hinterlanda seslenen TRT WORLD çıkış yaptığı günden itibaren nitelikli yayınlarıyla yine yüz akımız oldu. Son dönemde aynı özeni TRT ARAPÇA’da da görmekteyiz. Soft power denilen yumuşak güç işlevi görecek bu yayınlar gönül coğrafyamızda ülkemizin sesi konumundalar. O yüzden çok kritik öneme haizler.
TRT BELGESEL: Spesifik konulara dingin ve nitelikli yaklaşımıyla yine takdir toplayan bir kanalımızdır.
TRT ÇOCUK: Ailelerin çoğunda kumanda çocukların elindedir. Bu açıdan bakıldığında reyting rekorları kıran bir kanaldan bahsediyoruz. Çok izleniyor ama güzel olan bu izleme süresi içinde yavrularımıza iyiye, güzele, doğruya, değerlerimize ve kültür birikimimize dair bir aktarımın da yapılmış olması. TRT Çocuk yeni nesle yerli bir dilin aktarılması ve tazecik zihin dünyalarının kirlenmemesi için muhteşem işler ortaya koyuyor.
Bir kere daha ifade etmek gerekirse; bu gelişmelerin yaşanmasında ortaya konan siyasi iradeye, kamu yayıncılığı bilinciyle en kaliteli işler için yoğun mesai harcayan tüm yetkililere ve tüm çalışanlara tebrikler ve teşekkürler.