Nasıl geçti bayramınız?
İnşallah iyi geçmiştir. Allah (cc) rızası için kurbanlarını kesip, eş dost bayram ziyaretleri ve sohbetleri yapanlar, Kurban Bayramı’nı tam manası ile yaşayanlardır. Akraba ve dost sohbeti tüm stresleri alıp götürüyor aslında. Ama yoğun iş temposunu bahane edip, tüm bu pozitif enerjiden kendimizi mahrum bıraktığımız gerçeği de ayrıca yanımızda duruyor. Allah’ın emrettiği şekilde bayramı geçirenler, manevi boyutunun da karşılığını inşallah alacaklardır. Bu şekilde bayramı yaşayanların iç huzuru, ne ile değişilir ki?
Bir de dini bayramları tatil görenler var. Kurban Bayramı tatili de 10 gün olunca imkanı olan herkes büyük şehirlerin dışına gitti. Kimi memleketine, kimi de tatile. Kimi yukarıda anlattığım gibi bayramı bilinçli yaşadı, kimisi de sadece tatil yaptı.
Tatile gidenleri tahlil etmek adına kısa bir araştırma yaptım. Tatile gidenlerin birçoğu tatil için kredi çekti. Çektiği krediyi de bir yıl boyunca ödemeye çalışacak. Bir hafta tatil için bir yıl çalışacak. Dinimizce haram olan faize de bulaşmış olmak ayrı bir felaket.
Tatil beldelerinin aşırı yoğunluk ve kalabalık olması elbette turizm sektörünü canlandırdı. Yüzleri güldürdü. Ancak, stres atmak isteyenlere yeni stresler yükleyeceğe benziyor.
10 günlük tatilin borçla yapılması, yıl boyu o borcu ödeme stresi ile gerçekleşeceğinden borç bitince seneye yeniden borç ile tatile gitme döngüsü hayatı da tatili de anlamsızlaştırabilir.
Ha bir de tatilcilerin tatilde ne yaptığını sorguladım. Baktık ki, tatile gidenlerin çoğu da konakladıkları otelde yatmak ve uyumaktan başka bir şey yapmamışlar.
Kendi evlerinde daha rahat ederlerdi bence yatma ve uyuma konusunda.
Neyi anlatmaya çalışıyorum biliyor musunuz?
Hayatı yaşamak da bir sanattır. Her işini karıştırıp, neden mutsuzum dememek için insanın yaşam prospektüsünü okumak gerek. O da Kuran’dır. Rehber ise İslam Peygamberidir. Hiç yoktan var edilen insan, hayatı kendi planlayıp, kendi istediği gibi yaşayacağını sanıyor. Hal böyle olunca da mutsuzluklar, depresyonlar ve bunalımlar hayatının parçası oluyor.
Yoktan var edilen insan, her gün onlarca insanın gözleri önünde öldüğünü görmesine rağmen, kendisini dünyada ebedi kalıcı sanıyor. Böyle olunca da tatile gitmenin insana huzur getireceği algısına kapılıyor. Bu yüzden huzuru parada ve makamda arayanların sonu hüsran oluyor. Lüks otel odalarında cinayetler işlenip, intihar ediliyor.
Var oluşunun nedenini bilmeyen insan, nereye gittiğini de bilemiyor işte. Allah tüm insanlığa hidayet lütfetsin. Dönüş yolu, acı yolu olmasın. Aman kurallara uyalım.
Selam ve dua ile…