Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi menfaatini ülkenin menfaatine tercih eden ‘’Beyaz Türkler’’den ve Hizmet(!) camiasından aldığı oylarla gaza gelen Demirtaş, İmralı’nın da onayıyla seçimlere parti olarak girmeye karar verdi. Demirtaş ve HDPKK, Ak Parti’den çok olmasa da CHP’den hatırı sayılır oy alacağını düşünüyordu. Hatta Ak Parti’nin rekor bir milletvekili sayısına ulaşmaması için Pensilvanya merkezli paralelcilerin de kendilerine oy vereceği fikrindeydiler. Zaman ilerledikçe bu hesabın tutmayacağını anladı Demirtaş ve HDP… Tek tutan hesap, paralelcilerin kendilerine oy vereceği kısmı… Onlar da haklarını teslim etmek lazım ki HDP’nin barajı geçmesi için televizyon ve gazeteleriyle canhıraş bir şekilde çalışıyorlar. Her gün televizyonlarında Demirtaş güzellemeleri, HDP’yle ilgili şirin haberler…
Batı illerinde meydanlarda bol bol halay çekiyor HDP’liler… Eğer halay çekmek siyasette işe yarıyorsa haklarını vermek lazım gerçekten bu konuda başarılılar. Batı’daki tüm halayseverler, gönül rahatlığıyla HDP’lilere oy verebilir. Halay çekenlerin alayına halk ne çeker onu da 7 Haziran’da göreceğiz.
Doğu’da ise kendi gibi düşünmeyen, kendinden farklı eğilimde olan insanlara silah çekiyor HDP… Kendilerini desteklemeyenlere, söz geçiremediklerine, hele de muhalefet edenlere hiç tahammül edemiyor. Siirt’in Eruh İlçesi Bağgöze Köyü Muhtarı ve geçici köy korucusu Mustafa Turhan’ın köyünde devlet erkânını ağırladıktan sonra öldürülmesi HDPKK’nin gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Yasin Börü ve arkadaşlarının HDPKK eliyle nasıl katledildiğini gördük. O insanlar da Kürt’tü ama HDPKK cenahından farklı olarak dindar Müslümanlardı… Belediye başkanlığı seçimlerinde Van’da Ak Parti adayı Osman Nuri Gülaçar’a ve ailesine saldırıları da unutulmadı daha… Doğu’nun birçok noktasında özellikle Cizre’de HÜDAPAR üyelerine neler yaptıklarını da yakinen gördük… Seçimde istedikleri oy oranının çıkmadığı mahalleleri, köyleri, ilçeleri nasıl tehdit ettikleri de biliniyor. Oy pusulasının resmini istediklerini duymayan kalmadı. Daha neler var neler…
Bir de Demirtaş, barajı geçememeleri durumunda neyle tehdit ediyor bu halkı ve hükûmeti? Çıkacak olaylarla… Bu millet sana taahhüt mü verdi? Arkasında silahlı bir terör örgütü olanlardan da ‘’Bu seçimde halkımız bize oy vermezse gönüllerini kazanmak için daha çok çalışır, bir sonraki seçimde daha güçlü geliriz.’’ demelerini beklemek de safdillik olur sanırım. Herkes, en iyi bildiği işi yapıyor; onlarda tehdit, şantaj ve korkutmayı çok iyi biliyorlar… HDP’nin gerçek oy oranı % 4 var ya da yok… Tehdit ve şantajla aldıklarıyla %7’ye yaklaşıyor. HDP ve Demirtaş, PKK’nin taşeronluğunu yaparak milletin gönlüne giremez, daha fazla oyu da rüyasında bile göremez. O zaman taşeron olmayıp halkın gerçek temsilcisi olma yoluna girmeli… Bu işler halayla, milletin değerleriyle alayla, millete kafasına silah dayamayla olmaz…
Demem o ki bu millet, Batı’da meydanlarda halay çektiği için mi yoksa Doğu’da kendi Kürt vatandaşlarına silah çektiği için mi oy verecek HDP’ye?