Müslüman erkekler; günahkâr, kirli ellerini kadınların, özellikle de başörtülü kadınların üzerinden çeksin. Ayol, sizin yüzünüzden hayatımızı istediğimiz gibi yaşayamıyoruz. Sürekli bize İslam’ı, tesettürü, İslam ahlakını, Müslüman bir kadının zarafetini hatırlatmanızdan bıktık!.. Hem başörtüsü takarım hem koluma sevgilimi takarım… Hem göbek atarım hem şen kahkahalar atarım… Hem sokaklarda, caddelerde, parklarda ayak ayak üstüne atar sigara içerim hem de eleştirenlere içerlerim!.. Hem patlatarak sokakta, caddede sakız çiğnerim hem bir kadını hanımefendi yapan geleneksel ne kadar değer, kültür, anane, töre varsa çiğnerim.
Ayol bizim diğer kadınlardan neyimiz eksik? Onlar ne yapıyorsa biz de onu yaparız, onlar nasıl giyiniyorsa biz de öyle giyiniriz, onlar nasıl konuşuyorsa biz de öyle konuşuruz, onlar ne içiyorsa biz de içeriz, onlar hangi mekânlara takılıyorsa biz de takılırız.
Artık savunmada kalmaya da gerek yok, en iyi savunma hücum etmektir!.. Bundan sonra biri size Müslüman kadının tesettürünü mü hatırlattı, hemen Müslüman erkeğin tesettürünün göz kapakları olduğunu söyleyin. Biz ne kadar uçlarda gezsek de siz bakmayın, diyerek hatta sapık muamelesi yaparak, sizi uyarmaya çalışan hassasiyet sahibi beyleri ağızlarının payını verip anında susturun.
Bir eksiğinizi, hatanızı dile getirip düzeltmenizi mi istediler; hemen daha kötü durumdaki erkeklerden örnekler vererek siz kendi hemcinsinize bakın diyerek bir gol daha atın onların kalesine!..
Artık ezdiğiniz yeter biz kadınları!.. Gerekirse alayına küfreder, halayına kalkar, eşitlikten girer, pozitif ayrımcılıktan dem vurur, kadının artık uyandığını hatırlatır, feministlere taş çıkartırız. Biz artık eski başörtülü kadınlar değiliz, ayağınızı denk alın erkek müsveddeleri ona göre!.. Hahhayyyttt!..
Hayrettin Karaman Hoca’nın “Başörtülü Sigara” yazısından sonra eli kalem tutan, iki kelimeyi bir araya getirebilen, sosyal medyayı az çok kullanabilen birçok başörtülü hanımefendinin verdiği tepkiler üç aşağı beş yukarı özetlediğim gibiydi. Aman Allah’ım, ne tepkiler, ne tepkiler! Ne Hoca’nın hocalığı ne insanlığı ne edepsizliği ne haddini bilmezliği kaldı!.. Başörtülü olup da Hayrettin Karaman Hoca’nın eleştirdiği şeyleri yapanlar bir anda pirüpak oldu, bunları eleştiren Hocamız ve onun gibi düşünüp onu destekleyenler kötü oldu!.. Hem de ne kötü… Hocamız ikinci yazıyı yazmak zorunda kaldı, o da kesmedi hatta daha şiddetli tepki gösterenler bile oldu!..
Hâlbuki Hocamız, başörtüsünün/tesettürün Müslüman hanımefendiye bazı sorumluluklar yüklediğini, tesettürlü bir hanımefendinin İslami hassasiyet sahibi olmayan ya da bu bilinci kazanamamış bir hanımefendi gibi olamayacağını, farklı olması gerektiğini anlatmaya çalışmıştı. Kısacası, başörtülü bir kadın sıradan değildir ve sıradan davranışlar sergileyemez, demişti. Ama gelin görün ki tepki gösterenler, kendilerinin değerli görülüp gösterilmesine, sıradanlaşmamaları gerektiği fikrine karşı çıkarak biz sıradanız ve bize sıradan muamelesi edin, noktasına getirdiler olayı…
Başörtülü/tesettürlü hanımefendilerin tepkisi, aklıma şu fıkrayı getirdi:
“Almanya’da adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve ‘Aranızda Müslüman olan var mı?’ diye sorar. Korkudan kimse bir şey diyemez, yaşlı bir adam mecburen ayağa kalkarak ‘Ben Müslüman’ım.’ der. Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkar. Adam, az ilerideki birkaç ineği gösterip ‘Amca, şunları kurban edeceğim de ben beceremem yardım eder misin?’ der.
Yaşlı adam, birkaç hayvanı kestikten sonra ‘Ben yoruldum, camiden başka birini getir.’ der.
Adam bu sefer kanlı bıçakla camiye girer ve ‘Aranızda başka Müslüman var mı?’ diye sorar. Yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat, çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar. İmam, ‘Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk İsa aşkına?’ der.”
Hayrettin Karaman Hoca’nın yazısına popülist, modernist, önyargılı, insafsız, art niyetli bir şekilde tepki gösteren hanımefendiler de “Bir başörtüsü taktık diye İslam’ın emrettiği gibi yaşamayı şiar edinmiş, hassasiyet ve bilinç sahibi tam tesettürlü Müslüman hanımefendiler mi olduk? Altı üstü sadece başörtüsü taktık!..” der gibi geldi bana!..