Muhalefetin bir alışkanlığı var, konuları bağlamından koparıp zemin kaydırıyorlar. Bunu adet edinmişler. Muhalefetin ağına takılırsanız Türkiye’de hiçbir konuyu kendi bağlamında tartışıp hayırlı bir neticeye varamazsınız. Muhalefet eline geçirdiği her konuyu alıyor ve istismar edebilmek için kendi siyasi zeminine taşıyor.
“Başkanlık sistemi” tartışmalarında da aynı şeyi yapıyorlar. Bir sistem meselesini sanki rejim meselesiymiş gibi tartışmaya çalışıyorlar.
Adım adım izah edelim önce; cumhuriyet bir rejim. Rejimi cumhuriyet olan ülkelerde yönetim sistemleri farklı olabilir. Dünyada onlarca örneği var. Parlamenter sistemle hükümet edilen cumhuriyet rejimi olduğu gibi başkanlık sistemiyle hükümet edilen cumhuriyet olabilir, yarı başkanlık sistemiyle yönetilen cumhuriyet olabilir. Yada ne başkanlık ne de parlamenter sistemle değil de bambaşka bir sistemle hükümet edilen bir cumhuriyet olabilir. Hepsi cumhuriyettir ama hükümet sistemleri ve devletin işleyiş yöntemleri farklıdır. Aynı şekilde hükümet sistemi parlamenter olan ancak rejimi cumhuriyet olmayan ülkeler de vardır. Cumhuriyet temel prensipler, çerçeve değerler ve etikle ilgilidir yani bir rejimdir. Başkanlık sistemi ise cumhuriyet rejimlerinde mümkün olan onlarca hükümet sisteminden biridir.
“Başkanlık sistemine karşıyız çünkü cumhuriyet istiyoruz” diyenler ya bilmedikleri bir konuda saçmalıyorlar ya da muhalefetin adet edindiği taktik üzere konuyu çarpıtıyorlar. Bu stratejik taktikle muhalefet, “sistem tartışması” konusunu doğal zemininden kaydırıyor ve hiç alakasız “rejim tartışması” gibi yapay bir zemine taşıyor. “Kanser tedavisine karşıyız çünkü müzik dinlemek istiyoruz” diyerek denkliği, benzerliği hatta ilgisi bile olmayan iki farklı konuyu birbiriyle tartıyorlar.
Her konuda bu çarpıtma taktiğini yaptıkları için millet nezdinde karşılık bulmadıkları gibi, hukuk ve akıl gibi zeminlerde de kifayetsiz kabul ediliyorlar.
Ezcümle, cumhuriyet ve başkanlık sistemleri birbirinin zıttı ya da alternatifi değildir. Böyleymiş gibi tartışmak en iyi ihtimalle oyalama taktiğiyle ülkenin ayağına çelme takmaktır. Oyalanmamak lazım!..