b“AŞK”anım

Abone Ol

Öncelikle belirteyim ki bu bir ilanı aşk yazısıdır.

Ülkemizin en büyük şehrinin sakinleri, son seçimlerde öyle bir bAŞKan seçti ki bAŞKan derken insanın ağzından ister istemez AŞK harfleri bir başka vurgulu çıkıyor.

O sadece seçimleri kazanmadı, gönülleri kazandı.

Onu görünce insanın yüreği titriyor, tüyleri diken diken oluyor.

Onu görünce diller lâl oluyor, hepimize bir hâl oluyor.

O sadece bAŞKan değil, gönlümüzün efendisidir; insanlığın kalbinin attığı her yerde onun adı var.

Yakışıklılık onda, karizma onda, güler yüz onda, naiflik onda, sempati onda, sabır onda, başarı onda, beceri onda, hafiflik onda…

Bu nasıl bir yakışıklılıktır, ay sizden mi alıyor parlaklığını?

O nasıl bir karizmadır, ulu dağlar sizden mi alıyor yüceliğini?

O nasıl bir güler yüzlülüktür ki gülünce her yerde güller açıyor, otuz iki incinin parlaklığı sarıyor dört bir yanı.

O nasıl bir naifliktir ki yapılan her eleştiride, aleyhte söylenen her sözde üzülüp kırılıyorsun? Böyle naif bir insan eleştirilir mi, üzülür mü, kırılır mı kalpsizler?

O nasıl bir sempatikliktir ki gören herkesi kendine âşık ediyor, kitleleri peşinde sürüklüyorsun.

O nasıl bir sabırdır ki tüm saldırılara, eleştirilere karşı hiç öfkelenmeden pamuk gibi olabiliyorsun; Oltu taşı olsa çatlar ama sen de zerre esneme yok. Bu sabır, olsa olsa Hz. Eyüp sabrıdır!..

Başarı deyince akla bAŞKanım geliyor, hiçbir şey yapmadan pek çok şey başaran onun gibi ikinci bir kişi yoktur yeryüzünde!..

O nasıl beceridir ki yapılanı yıkarak, temizleneni kirleterek, güzelleştirileni çirkinleştirerek, barış ortamını gererek, yapılmak istenene engel olarak reklam yapabiliyorsun. Gel de hayran olma!..

O nasıl kuş gibi hafifliktir ki her zaman zeytinyağı gibi üste çıkabiliyorsun.

Ah bAŞKanım, öl de ölelim, yaşa de yaşayalım, koş de sahibine sadık bir Karabaş gibi peşinden koşalım!..

Gözünde perde olalım, yüzünde gamze olalım, elindeki sedef tespih olalım salla bizi!..

Yürüdüğün yollar olalım, bastığın toprak olalım, her kapıyı açan anahtarın olalım!..

Sesin olalım, nefesin olalım; koy kafese kuşun olalım, özgürlüğe hasret kalalım!..

Senin anlatmak için harfler yetersiz, kelimeler kifayetsiz, tüm diller aciz!..

Ancak senin üstün anlayışına, kavrama yeteneğine, mütevazılığına, hoşgörüne sığınıyoruz!.. Biz anlatamasak da sen biz çok iyi anlarsın.

Sen bAŞKasın bAŞKanım!..

Çünkü senin adın AŞK, bAŞKanım!..

Ne sen iktidardaki siyasetçilere benzersin ne de biz iktidar yalakası, yandaş gazetecilere benzeriz!..

Sen övülmekten hoşlanmazsın, biz övmekten hoşlanmayız ama senin övülmeyecek, senin için ölünmeyecek neyin olabilir ki?

Ancak biliriz ki sen ne eleştirilecek bir icraatın olur ne olumsuz bir özelliğin!..

Allah bizleri havuz medyasının iktidar yalakası yandaş gazetecilerine benzetmesin!..

Not: Bu yazı, çok eski zamanlarda Anadolu’da hüküm sürmüş devletlerden birinde yaşayan tarafsız bir gazetecinin bir belediye başkanına yazmış olduğu bir yazıdır. Lütfen günümüz insanlarıyla özdeşleştirmeyin!..