Gündem

Başbakan Yardımcısı Şimşek: Bu sistemle vesayet kurumuna külliyen son vereceğiz

Abone Ol

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, anayasa değişikliğiyle ilgili, “Bu sistemle vesayet kurumuna külliyen son vereceğiz. Söz milletindir, karar milletindir. Niye korkuyorsunuz milletten. Millet hükümeti de cumhurbaşkanını da seçecek.” dedi.

Şimşek, Belediye Kültür Sarayı’nda düzenlenen AK Parti Kastamonu İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumunun çok önemli olduğunu, Kastamonu’dan çok güçlü bir “evet” çıkacağını umduğunu söyledi.

Anayasa değişikliği ile gelecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’nin çok büyük yararına olduğunu vurgulayan Şimşek, bu sistemde Türkiye’nin hem içeride hem dışarıda istikrarı tam anlamıyla yakalayacağını belirtti.

Türkiye’yi dünyada güçlü bir aktör, güçlü bir ülke haline getirmek için siyaset yaptıklarına işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:

“O nedenle inanıyoruz ki yeni sistem bölgesel ve küresel barış ile istikrarımıza katkıda bulunacak. Uluslararası terörle mücadelede Türkiye’nin elini güçlendirecek. Türkiye’nin imkanlarını artıracak bir sistemdir. Çünkü zayıf bir hükümet, dağınık bir Meclisteki yapı, geçmişte gördük içerideki sorunları çözemeyecek haldeydi. Uluslararası arenada da Türkiye güçlü bir şekilde temsil edilemiyordu. Türkiye’nin en istikrarsız zamanları kısa süreli hükümetlerde değil miydi? O zamanlar istikrar yoktu. Türkiye krizden krize gitmedi mi? Dolayısıyla Türkiye’nin aslında güçlü olması için güçlü yönetim esastır. Mevcut anayasa ileriki tarihlerde krizlere gebedir.”

Millet tarafından seçilmiş cumhurbaşkanının kendince siyaset yapması gerektiğinin altını çizen Şimşek, “Düşünün, farklı bir siyasi eğilimden bir hükümetle cumhurbaşkanı nasıl çalışabilecek? Projelerini nasıl uygulayabilecek? Hükümet bir şekilde tıkanacak. Dolayısıyla ciddi bir sorun yaşanacak. Çünkü 1980 sonrasındaki kurgu şuydu. Her zaman vesayet kurumunu temsil etmek üzere bir cumhurbaşkanı olacaktı. Bu sistemle vesayet kurumuna külliyen son vereceğiz. Söz milletindir, karar milletindir. Niye korkuyorsunuz milletten? Millet hükümeti de cumhurbaşkanını da seçecek.” diye konuştu.

Yeni sistemde yargının da tam bağımsız ve tarafsız olacağını vurgulayan Şimşek, 2010 yılında anayasa değişikliği ile yargı mensuplarına kısmen HSYK’yı seçme imkanı sunduklarını fakat FETÖ şebekesinin orayı ele geçirdiğini anlattı.

Türkiye’nin başına gelmedik felaketin kalmadığını dile getiren Şimşek, “Şimdi yeni dönemde millet yargıda da iradesini ortaya koyacak. HSYK 13 üyeden oluşacak. 7’sini Meclis atayacak, Meclisi de millet seçecek. Geriye kalan 6’sının 4’ünü Cumhurbaşkanı doğrudan doğruya atayacak. Diğer ikisi de Adalet Bakanı ve müsteşarı olacak. Dolayısıyla yargı yeni sistemle birlikte sadece bağımsız olmayacak tarafsız da olacak.” diye konuştu.

“Sisteminin kişilerle ilişkilendirilmesi yanlıştır”

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye’nin artık geçmişteki kısır tartışmalara ayıracak vaktinin bulunmadığını, söz konusu anayasa değişikliğinin Cumhuriyet döneminde yapılmış en büyük reform olacağını söyledi.

Bu çalışmanın ilerleyen zamanlarda Türkiye’nin karşına çıkabilecek siyasi krizleri ortadan kaldıracağının altını çizen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

” İşin özü, güçlü bir Türkiye için, yönetimde istikrar için bu yeni hükümet sistemi olmazsa olmazdır. Önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek hükümet krizlerini engellemeye yönelik çok önemli bir reformdur. Bu sistemin kişilerle ilişkilendirilmesi yanlıştır. Önümüzdeki yüzyılları etkileyecek, Türkiye’nin önünü açacak bir çalışmadır. Hiç kimse sürekli iktidarda kalmayacaktır. Zaten anayasa değişikliği belli. En fazla iki dönem, millet karar verecek. Bu sistemin diğer güçlü ülkelerdeki sistemlerden farkı yoktur. Burada Meclis denetimi güçlü bir şekilde devam edecek, çünkü bugün Cumhurbaşkanlığının bir sürü yetkisi var ama vatana ihanet suçu dışında sorumluluğu yok ama bu sistemde hesap verebilecek hale geliyor. Bu sistem Türkiye’nin menfaatine bir sistemdir. Türkiye’nin siyasi istikrarını güçlendiren bir sistemdir. Türkiye zor dönemden geçti. Çünkü başımıza gelmedik felaket kalmadı. FETÖ 2010 yılında yargıyı ele geçirdi, sonra 15 Temmuz darbe girişiminin zeminini hazırlamaya başladılar. 2008-2009’da küresel krizin başında iktidar partisine kapatma davası açıldı. Arkasından Avrupa’da borç krizi yaşandı, arkasından Ortadoğu karıştı, arkasından terör örgütleri boşluktan faydalandı. Hepsi Türkiye’yi hedef aldı. Bu sorunlar ister istemez bize yansıdı.”

Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu, bu nedenle çok ciddi sorunların üstesinden gelebildiğini anlatan Şimşek, çok boyutlu tehditlerin halen devam ettiğini, bu nedenle Türkiye’de yönetim sorunu yaşanmaması gerektiğini kaydetti.

Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü bir lider olduğunu, güçlü bir hükümet bulunduğunu dile getiren Şimşek, “Bu dönemde gerekeni yapmışlardır. Ama bu garanti değil ki, işte 7 Haziran tekrar yaşanabilir. Öyle bir durum Türkiye’yi zayıflatmaz mı? O nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin yararınadır. Türkiye’nin uzun vadede geleceği açısından, yönetimde istikrar açısından son derece önemlidir.” dedi.

“Bu bir rejim değişikliği değil”

Anayasa değişikliği ile yeni Türkiye’yi çok daha güçlü şekilde inşa edeceklerini vurgulayan Şimşek, bu sistemin bazılarının iddia ettiği gibi bir rejim değişikliği olmadığını anlattı.

Yapılan değişikliğin bir sistem değişikliği olduğuna işaret eden Şimşek, “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir hukuk devletidir. Bu 100 yıl önce karar verilmiş, asla değişmeyecek, bizim de destek verdiğimiz temel ilkedir. Bizim referanduma götürdüğümüz değişiklik özü itibarıyla yeni bir hükümet sistemidir. Yeni hükümet sistemi her şeyden önce kalıcı siyasi istikrar ve kalıcı refahı getirecektir.” açıklamasında bulundu.

Yeni sistemde hızlı ve etkili icraat imkanı bulunacağını belirten Şimşek, bunun ekonomiye çok büyük katkıları olacağını söyledi.

Mehmet Şimşek, koalisyon hükümetlerinde her partinin işine geleni yaptığını, bu nedenle reformların ve icraatların hayata geçirilemediğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyet tarihinde 65 hükümet görev yaptı. Yeni sistemde iki seçim arasında beş yıl kesintisiz icraat olacak. Kim seçilirse seçilsin ekibini kuracak, ülkeye beş yıl hizmet edecek. Koalisyon olmayacak, siyasi istikrar kalıcı hale gelecek. Dolayısıyla en az yüzde 50 millet desteği alacak, bu güçlü destekle birlikte 5 yıllık hizmet etme imkanı bulacak. Hükümet kurulamama gibi durum da olmayacak. Hatırlarsınız, seçimler yapıldıktan sonra dahi aylarca hükümet kurulamazdı. Türkiye bu sistemde bir daha bunları yaşamayacak, hükümete güven oyunu millet vermiş olacağı için seçimden hemen bir gün sonra işe başlayabilecek hükümet. Bu sistemde güçlü yasama olacak. Meclis, eski bütün görevlerini daha güçlü şekilde sürdürmeye devam edecek.”

“Anayasa değişikliği gelecek açısından kritik önemdedir”

Başbakan Yardımcısı Şimşek, anayasa değişikliğinin Türkiye’nin geleceği açısından kritik önemi bulunduğunu, bu değişikliğin millet olarak farklılıkların bir kenara bırakılarak gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu anayasa değişikliği çok kritiktir. Bu değişiklikle kalıcı refahı sağlayacağız. Bu sistem birilerinin dediği gibi kamplaşma, tıkanıklık getirmeyecek, bir uzlaşma kültürü, birlikte uyum içerisinde çalışmayı getirecek.” ifadesini kullandı.

Anayasa değişikliğinin bütün partilerin ortak çalışması sonucu referanduma götürmeyi çok istediklerini bildiren Şimşek, şöyle konuştu:

“Bütün partilere önerdik. Sağ olsun, MHP bu noktada gerçekten büyük feraset gösterdi. Onlar gördüler Türkiye’nin ileriki dönemde yaşayabileceği sıkıntıları. Türkiye bu türden boşlukları kaldıramaz. MHP bunu gördüğü için, Türkiye’nin bekası için, güçlü Türkiye için Mecliste bize destek verdi. Şimdi sahada bize destek veriyor. Bu bile başlı başına önemlidir. Kimler karşı çıkıyor. Çok açık ve net ortada. Çünkü Türkiye’nin güçlenmesini istiyorsak, ortalama 1,5 yılda değişen hükümetlerle bu işler olmuyor. Bu coğrafyada sıkıntılarımız çok parçalı yapılarla çözülmüyor. Merhum Adnan Menderes ve Turgut Özal’da gördük güçlü siyasi temsilcilerin Türkiye’ye çağ atlattıklarını. AK Parti ile Türkiye yine bir çıkış yakaladı. Ama 7 Haziran bize bunu gösterdi; bu sekteye uğrayabilir. Türkiye’nin kazanımlarını kaybetmemek için, yönetimde istikrara ihtiyacı var. Yönetimde istikrar da refahın çok önemli bir bileşenidir. Yönetimde istikrar da reform için gerekiyor zaten. İstikrar ve reformu bir araya getirdiğin an o zaman Türkiye’nin önü açıktır.”