Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk‘ün şehit edilmesine ilişkin, “Şu ana kadar 62 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 10 tanesi serbest bırakıldı, geri kalanların sorgulaması devam ediyor. Olayın failleri, ana failleri yakalanmıştır. İstanbul’dan bombanın kargoyla gönderilmesinden bombanın patlatılma anına kadar bütün bu süreçlerde kimlerin dahli olduysa bunlara aşağı yukarı ulaşılmış, arkasında daha başka kimler varsa bunlara da ulaşılacak ve bu olay bütün detaylarıyla ortaya çıkarılarak, hesap sorulacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Raporun içeriğini kabul etmediğimizi ifade etmek isterim”
AB İlerleme Raporu’na da değinen Kurtulmuş, raporun yanlı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“AB İlerleme Raporu, tamamıyla Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak, siyaseten Türkiye’nin özellikle teröre karşı verdiği zor mücadelede, Türkiye’nin mücadelesini de bir şekilde etkileyebilecek olan yanlı bir rapordur. Bu raporun içeriğini kabul etmediğimizi, bu raporun yazılmasındaki düşüncenin de çok dostane olmadığını ifade etmek isterim. Kaldı ki Sayın Schulz’un açıkça tehditkar sözlerine de anlam vermek mümkün değil. Şimdiye kadar Türkiye, bu kadar çok terörle mücadelede nice badirelerden geçmişken bir kere Avrupa Birliği, çok yüksek perdeden, bu raporda ortaya koyduğu gibi, terörü lanetleyen bir cümle söylemiş midir?”
“Bizim kapımız da sonuna kadar CHP’ye açıktır”
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine, MHP ile görüşmelerin devam ettiğini belirterek, “Gönlümüz arzu eder ki CHP de bu görüşmelerin bir parçası olsun. CHP’nin ‘kapımız açıktır’ sözüne karşı biz de şunu söylüyoruz; bizim kapımız da sonuna kadar açıktır. CHP, yeni anayasa değişikliği süreçleri içerisinde yer almak isterse, bütün görüşlerini getirebilir, bunları konuşabiliriz.” diye konuştu.
“Türkiye’nin FETÖ’yle mücadelesi geçici bir mücadele değildir”
Kurtulmuş, vatandaşlıktan çıkarılma konusuyla ilgili bir soru üzerine de, şunları söyledi:
“Türkiye’nin FETÖ’yle mücadelesi geçici bir mücadele değildir. ‘Bir ay, iki ay, üç ay mücadele edelim ondan sonra bu işi bitirelim…’. 40 yıldır devletin içerisine sinmiş olan gizli bir çeteden, bir terör örgütünden bahsediyoruz ve bunların bir kısmının da maalesef yurt dışına çıktığını biliyoruz. Devletimiz, millet adına bu unsurları Türkiye Cumhuriyeti devletinin içinden temizlemek için her türlü çalışmayı yapacaktır, bundan emin olun. Gerekirse yasal süreçler tamamlandıktan sonra, yurt dışına kaçanlarla ilgili de vatandaşlıktan çıkarma çalışması yapılabilir. Ne gerekiyorsa o olur ama şu an itibarıyla bu çalışmanın netleşmiş bir takvime bağlanmadığını ifade etmek isterim.” dedi.
“Devletin çekemeyeceği bir yükü kamunun üzerine koymayalım”
Kamudaki taşeron işçilerin durumuyla ilgili de açıklamada bulunan Kurtulmuş, kararın 720 bin vatandaşı ilgilendirdiğine değinerek, “Öyle bir uygulama yapmak durumundayız ki hem vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayalım hem de devletin çekemeyeceği bir yükü kamunun üzerine koymayalım. Titizlikle bunlar çalışıldı. Son noktaya gelse teferruatıyla bilgilendirirdim ama çerçevesi konuşuldu. İnşallah bu anlamda adımlar atılacak.” ifadelerini kullandı.
“Doların pahalanmasındaki tablo ümit ediyorum ki kalıcı değil”
Doların pahalanmasının yeni bir tabloyu ortaya çıkardığını ifade eden Kurtulmuş, “Belli bir seviyenin altına doların ineceğini ifade etmek isterim. Telaşlanacak, korkacak, endişelenecek bir durum olmadığını söylemek isterim. Evet, birden bu kadar doların pahalanması yeni bir tablo karşımıza çıkarıyor. Ama bu tablo ümit ediyorum ki kalıcı değil. Yakında uluslararası piyasalardaki durum ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bu şartlardaki gelişmeler daha olumlu noktaya gittikçe dolar belli bir noktaya oturacak. Yapısal zorluklarımızdan ya da sorunlarımızdan kaynaklanan bir durum değildir.” değerlendirmesinde bulundu.