ABD, dünyanın her yerinde operasyonlar yürütüyor. Kimisi kanlı, kimisi kansız. Kimseye rahat ve huzur verdiği yok. Operasyonlarında yerel maşalar kullanıyor. 15 Temmuz darbesinde FETÖ’yü, Kuzey Irak referandumunda da Barzani’yi kullandı. ABD, “referandum yaptırarak” Barzani’ye darbe yaptı…
Nasıl yani?
İbrahim Tatlıses, Kuzey Irak’ta çok sevilir. Uzun zamandır ABD’nin, Barzani’ye “Beni benden alırsan/Seni sana bırakmam” mesajı vermesini bekliyordum. Ama sürpriz yaparak Ferdi Tayfur’un “Seni benden alamazlar/Ya benimsin, ya kara toprağın” şarkısıyla mesaj geldi. Aslına bakarsanız ikisinde de beklenen son aynı. Bu şarkı sözlerini aklınızda tutun. Yazıyı okuduktan sonra bu sözleri bir kez daha hatırlayın…
Gelin 2013’e gidelim. Çünkü yaşadığımız hiçbir olay dünden bağımsız değildir. ABD, Kuzey Irak’ta yapılan referandumun temelini 2013’te attı.
Nasıl mı?
Türkiye ile Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) 2013 yılında çok samimi ve çok yoğun bir ortak çalışma yaptı. IKYB, petrol ve doğalgazının dünya pazarına satılması için Türkiye’yi müttefik olarak seçti. Türkiye ile IKBY, 2013’te bu anlaşmanın imzalarını atmak için dış baskılarla mücadele ederek geçirdi.
Bağdat yönetimi, IKBY’e ciddi baskı uyguladı. Bağdat’ın Türkiye ile ilişkileri kriz seviyesine tırmandı. ABD’nin tepkisi çok daha sertti. Kerry, Barzani’yi arayarak; “Bağdat’ın (aslında ABD’nin) onayı olmadan Türkiye ile petrol ve doğal gaz anlaşmalarına imza atmamasını” emretti. Barzani de Türkiye de ABD’nin gittikçe sertleşen tepkisini dikkate almadan “enerji anlaşmasına” imza attılar…
Sonrasında Türkiye ve IKBY’de yaşanan olaylar dikkat çekiciydi…
15 Aralık 2013’te Erdoğan ve Neçirvan Barzani, Konya’da anlaşmaya son noktayı koyunca, Erdoğan’ı hedef darbe dalgası da start aldı. Yerel maşa FETÖ savcı ve polisleri peş peşe darbe girişimde bulunup Erdoğan’ı devirmeye çalıştılar. 17/25 Aralık’ta yerel güçlerle darbeyi başaramayınca, 19 Ocak’ta MİT TIR’ları operasyonuyla, tüm dünyayı Erdoğan’a darbe yapmaya davet ettiler. O da olmayınca Türkiye ve Erdoğan’a karşı son mermilerini 15 Temmuz’da kullandılar…
ABD, Türkiye’de Erdoğan’ı deviremeyince; Barzani’yi de Türkiye’den uzaklaştıramayınca başka bir sayfa açtı. Türkiye ile mücadelenin zorluğuna karşın Barzani’ye operasyon yapmanın daha kolay olacağını biliyordu. Barzani’nin çocukluğuna inip, onun 16 yaşından beri “Bağımsız Kürt Devleti” hayali kurduğunu keşfettiler…
Bu hayalinin gerçeklemesine de Türkiye’nin değil, ABD’nin yardımcı olabileceğine Barzani’yi ikna ettiler. Barzani, referandum kararı alırken özellikle Türkiye’nin sert tepkisini hesaplamamış olamaz. ABD, verdiği destek sözüyle kendisini ikna etti.
Barzani, Türkiye’nin dost elini bırakıp; ABD’nin kanlı elini tutarak tarihi bir hata yapmıştır. ABD’ye güvenmekle tarihi bir hata yapmıştır. Bu tarihi hatayla halkının başını belaya sokmuştur. Türkiye’nin her türlü desteğiyle oluşturduğu huzur ve güven ortamı, yerini eldekini de kaybeder miyim kokusuna bırakmıştır.
Barzani’nin Türkiye ile kuruduğu dostluk ilişkisinden rahatsız olan ABD, ustaca kazdığı kuyuya Barzani’yi atmıştır. Erdoğan, kazılan kuyuya dikkat çekmiş, bu kuyuya Barzani ya da Kürt halkının atılacağı uyarısında bulunmuştu aslında. “Referandumdan sonra rahat rahat ölebilirim” diyen Barzani bunun kör bir kuyuda olacağını hesapladı mı acaba? Ya da kellesini kardeşleri KYB ve Goran Hareketi’nin isteyeceği aklına gelmiş miydi?
Dünyanın ABD’den kaçtığı bir dönemde ABD’ye güvenmek nasıl bir akıl tutulmasıdır? 2017’den önce Türkiye’den uzak durması için ABD’nin tüm tehditlerini elinin tersiyle iten Barzani nasıl oldu da Türkiye’yi bırakıp ABD’nin ipine sarıldı?
Ne diyordu Ferdi Tayfur (ABD), “Seni benden alamazlar/Ya benimsin ya kara toprağın…”