Barzani’nin ölümcül Kerkük hatası

Abone Ol

“Barzani Müslüman adamdır, onunla ilgili konuşurken dikkatli olmak lazım” diyerek başlıyordum her lafa. “İran’ın önündeki bariyerdir, Talabani gibi değildir” diyordum. “Yapmaya çalıştığı şey, faşist Irkçı bir Kürt çetesi değil, içinde Kürtler’in, Türkmenler’in ve Araplar’ın da olduğu hür bir yapı kurmak, bu adamı her koşulda desteklememiz lazım” diye savunuyordum.

“Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’in tasmasını Hamaney ve CIA birlikte tutuyor, onun fitnesiyle Barzani hakkında karar verilmez” diyordum.

Tüm bunları söylerken Allah (cc) biliyor kendimizi de hatalı buluyordum (hâlâ hatalı buluyorum.) Çünkü bana göre Barzani’yi Goran’a, PKK’ya, Bağdat’a, Tahran’a karşı savunmasız ve tek başına bırakıyoruz. Diğer bir deyişle Barzani’yi Amerika’ya mecbur ediyoruz.

İran, hayalini kurduğu Şii nüfuz alanını kurmak için Irak’ı parçalamak zorundaydı. 2003 yılının Amerika’sı ve İngiltere’si Irak’ta 2 milyona yakın Müslümanı göz göre katlettiğinde İran’ın önünü açıyordu işte. Şu andaki mevcut parçalanmış Irak’ın bu hali hâlâ İran için bir dert. Daha çok parçalanması, daha çok bölünmesi lazım. Bu, Amerika ve İngiltere’nin de işine gelen parçalanma, kısa vadede aslında İran ve İsrail’in Akdeniz’le kucaklaşmasını sağlayacak bir harita oyunu.

Şimdi Barzani buna karşı gelmiyorsa, bu tuzağa razı geliyorsa ve bile bile İran ve İsrail’in hatırına bölgeyi parçalamaya devam ediyorsa, o halde Türkiye kendi tedbirlerini almaya başladığında kusura bakmayacak.

Çünkü Barzani’nin Ümmeti Muhammed’e (sav) faydası, orada İran ve İsrail’e alan bırakmamasıydı. Bu sebeple kendisine dua ediyorduk, müsamaha gösteriyorduk. Bağımsızlık konusunda ısrar etmesinden anlıyoruz ki kendisi artık İran ve İsrail’den dua talep ediyor. Barzani’nin yaşayacağı hezimet, bundan sonraki nesillere ibretlik bir nasihat olarak miras kalacak, ölümcül trajik hata olacaktır.