Barkodlar, dünya genelinde mağazalarda satın alınan her ürünün üzerinde bulunan ve 75 yıl önce Miami'de ortaya çıkan bir teknolojidir. Bu küçük siyah-beyaz çizgiler, hayat kurtarma, uzaya gönderme ve hatta Antikrist korkularını körükleme gibi birçok farklı etkiye sahip olmuştur.
Barkod teknolojisinin temelleri, 1949'da bir plajda çizilen çizgilerle atıldı. IBM mühendisleri, süpermarketlerin kasa süreçlerini hızlandırmak için lazer tarayıcıları kullanmayı planladılar. Ancak, IBM'in avukatları, bu teknolojinin potansiyel tehlikelerini öne sürdü ve başta bu fikir onaylanmadı.
İlk Defa 1974'te Kullanıldı
Barkodlar ilk olarak 1974'te Ohio'daki bir süpermarkette kullanıldı. Ancak, İngiltere'de barkodlar ancak 1979'da yaygınlaşmaya başladı. Başlangıçta fiyatların ürünlerde yer almayacağı korkusuyla bazı protestolar gerçekleşti.
Barkodlar, bir lazer tarayıcısı tarafından okunabilen siyah dikey çizgilerden oluşur. Bu çizgiler, bir dizi sayı ile temsil edilen ürün bilgilerini taşır. Barkod, her seferinde doğru okunması gereken karmaşık bir süreç içerir.
Sağlık Hizmetlerinde de Kullanılıyor
Barkodlar, sadece alışverişte değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerinde, askeri uygulamalarda ve hatta uzayda bile kullanılır. Hastaneler, ilaçların ve tıbbi cihazların takibini barkod sistemleriyle sağlar.
Barkodların bazıları için "kötü" semboller olduğu iddia edilmiştir. 1975'te yayımlanan bir makale, barkodların Antikrist’in Mührü olabileceğinden bahsetmiştir. Bazı insanlar, barkodları reddetmekte ve bunların onlara ruhsal zarar verebileceğine inanmaktadır.
QR Kod mu Barkod mu?
Son olarak, QR kodları gibi daha yeni barkod sistemlerinin benimsenmesi yönünde bir hareket bulunmaktadır. Ancak, geleneksel barkodların uzun süre var olmaya devam etmesi beklenmektedir. Barkodlar, çeşitli endüstrileri etkilemeye devam ederken, çoğu insan için fark edilmeden yaşamlarının bir parçası olmuştur.