Barış Pınarı Harekâtı’nın hatırlattığı ruh

Abone Ol

Barış Pınarı Harekâtı’nın toplumu birleştirdiği bir gerçek. Esasında toplumun genlerinde devlet olma geleneği ve millet olma ahlakı hiçbir zaman varlığını kaybetmedi. Harekâtla ilgili günlerdir siyasi, askeri, politik değerlendirmeler yapılmakta, bu değerlendirmelerin harekât süresince ve sonrasında da devam edeceği olası.

Barış Pınarı Harekâtı toplumun farklı kesimlerinde vatan sevdası ve millet olma bilinci anlamında farklı duyarlılıklar oluşturdu. Sporcuların elde ettikleri başarılar sonrasında cephede kahramanca mücadele veren askerlerimize selam durmaları çok anlamlı. Medeniyetin, fikir özgürlüğünün, demokrasinin sözde temsilcisi olan Batı toplumları sporcuların en tabii hakkı olan milletine ve askerlerine destek gösterilerini ırkçı bir yaklaşımla değerlendirmeleri ise bir o kadar anlamsız ve cahilce.

Barış Pınarı Harekâtı esasında özellikle 90 kuşağı ve sonraki kuşaklar için Batı’nın bizler için bir dost ve müttefik olmadıkları, olmayacakları gerçeğinin anlamaları için bir fırsat. Zira merhum Mehmet Akif Ersoy’un “Maske yırtılmasa bize afetti o yüz.” Dizelerinden beri Batı açısından değişen bir şey yok. Batı bizi dün de sevmedi, bugün sevmiyor, yarın da sevmeyecek. Bu gerçeği görmek gerekiyor.

Bu durum Batı’nın sahip olduğu imkânlara sırtımızı dönelim anlamına gelmemeli, bilakis millet olarak Batı’nın sahip olduğu imkânların daha fazlasını elde etmek için mücadele azmimizi artırmalıdır. Zira Borç alan emir alır, başkalarının silahlarına muhtaç olan savunmasız kalır, başkalarının lütfüyle yaşamını sürdüren köleliği kabullenmiş olur.

Okullarımız Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili çok önemli tepkiler verdi. Öğrencilerimiz için Kurtuluş Savaşı bir kez daha kendi çağlarında yaşanmış oldu. Tarihin tekerrür ettiğine bir kez daha şahit oldu 2020’lerin kuşağı. Ve öğrenciler marş oldu ağabeylerinin arkasında, eller dua oldu ve sabah namazlarında buluştu gençler. Bahçeler bayrak oldu ve çiçek açtı, İstiklal Marşı bu kez daha bir içten okundu minik dimağlar tarafından.

Sınıflarda Mehmetçikler için şiirler okundu, selama durdu öğretmenler ve tüm eğitimciler. Kalemler bu defa cepheye selam göndermek için ele alındı ve mektup oldu duygular coştu, çoktan Osmanlı yadigârı topraklara ulaştı. Bu yönüyle esasında gündelik hayatın rahatlığını yaşayan tüm insanımıza bir nasihat oldu Barış Pınarı Harekâtı.

Her şeye rağmen hala YPG gözüyle görenlere, PKK ağzıyla konuşanlara, içi kan ağlaya ağlaya destek veriyormuş gibi gözükenlere rağmen bu millet asil bir millet olduğunun farkındadır.” Kesilir fakat çekmeye gelmez boynum.” diyen ruhu kaybetmedi, kaybetmeyecek asla. Eğitimcilere düşen iş, bu harekatı, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın kıymetini ve aynı zamanda riskini, ecdadın tüm zamanlardaki mücadelesini zaman zaman gençlere hatırlatmak.

Akademik bilgiyi vermek çok kıymetli fakat bu bilgilerin vatan ve millet menfaatine kullanmayı öğretmek en az bilgi yüklemek kadar önemlidir. Tüm eğitimcilerin bu hassasiyetle sınıfa girmeleri gerektiği gerçeğini göz ardı etmemek gerekmektedir.