Bakışını temizlemek demek, baktığına içindeki temizlikle bakmak demektir. Bu niyetin, niyette Allah’a (c.c) uygun hal ve hareket içinde olmanın kararlılığının sonucudur. Helâl dairesinde yaşayabilmek için, sevginin doruk noktasında Allah (c.c) bulunmalı ve O’nun güzel Rasulü’nün (c.c) yürüdüğü yollar ve tercih ettiği tutumlar, bizim yol haritamız olmalı.
Rabbimiz bizim temiz olup temiz kalmamızı ister ve bunun için olaylara ve insanlara değil Kendisine bakmamızı ister. Var olan niyeti insanı bir yola sevk eder. İnsanı aç iken tok gibi davrandırabilir. İnsana yok iken var gibi verdirebilir. Sevmiyorsa sevdirebilir, yapamam değini yaptırabilir. Velhasıl niyet, o kişiyi kendine benzetir. Su gibi akışkan olan insan fıtratını temiz ve güvende tutmak, Allah’ın (c.c) sevgisine ve imanın gücüne dayalı ciddi bir gayrete ihtiyaç hisseder. Arınmak temizlenmek, Müslümanlar açısından sadece Allah’ın (c.c) istediği Peygamber efendimizin yaşadığı şekilde hayata bakmakla ve yaşamakla mümkündür.
Bu dünya hayatının değeri; istikamet ayarı yapılmış zihinlerin yürekteki aşkla buluşması ile yani sadece O’na has kılınmış bir hayatla var olur. Temizlik; O’na ait olduğumuz için, O’na yakınlaşma derdimiz olduğu için, O temiz olduğu ve temiz olanları sevdiği için ve biz ancak O’na yakınlaşma derdi içinde olduğumuz için, bizim olmazsa olmazımız olmalı.
Temiz olmak ve temiz kalmak; bu yolda adım atmaya başlamak ve başlangıçtaki özlemle temiz bir hayatın peşinden koşmakla olur. Temizliğin adını koymak gerekirse; gördüğümüz zaman iyiliklere ve doğruluklara odaklanmak, konuştuğumuz zaman gerçekleri ve doğruları söylemek, söz verdiğimizde sözümüzde durmak, insanlara kendimize iyilik yapmak adına karşılıksız iyilik yapmak, ihtiyacı olana yardımcı olmak, hüsnü zan içinde olmak, insanların arkasından konuşmamak, emanete karşı hassas olmak, sadakatli olmak vb, Rabbimizi (c.c) memnun edecek ne varsa, bizi ayakta ve diri tutacak şeylerin onlar olduğunun bilincine varmak. Bilelim ki, doğru davranmak ve dürüst olmak, insanı kalbin ürpermelerine karşı korur. İnancın gücü, ayakta ve diri tutar.
Tertemiz bir ahlâk sahibi olmayı hayat yolculuğunun olmazsa olmazı bilenler, düşe kalka da olsa, bu yolda kalmak için gerekirse en ağır çileleri çekmeye razı olurlar çünkü bu yoldan çıkmak, çilelerin ve mahrum kalmanın en ağırıdır. Yoldan çıkmak yani Allah’tan (c.c) uzak kalmak ebedi karanlıksa, yakın olmak en büyük bahtiyarlıktır. Bu yol, temizlenenlerin tertemiz yürüdüğü bir yoldur ve kendisine bunu lâyık görenlerce hep yürünecektir.