Dünya

Azerbaycan ve Ermenistan arasında 13 maddede anlaşma sağlandı

Azerbaycan'la imzalanacak barış anlaşmasında 13 madde üzerinde mutabakat sağlandığını duyuran Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, mutabakat sağlanan maddelerin imzalanmasını ve iki ülke arasında diplomatik ilişkinin başlamasını teklif etti.

Abone Ol

İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra boyun eğen Ermenistan barış için hazırlanıyor.

Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış müzakereleri devam ediyor.

Bu kapsamda Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 9-11 Eylül'de Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yapılan ve YouTube üzerinden yayımlanan "Erivan Diyaloğu 2024" forumunun açılışında konuştu.

Güney Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın gerçekçi hale geldiğini kaydeden Paşinyan, Azerbaycan'la imzalanacak barış anlaşması üzerinde büyük ölçüde mutabakat sağlandığını ve Ermenistan'ın mutabakata varılan metinle barış anlaşması imzalamaya hazır olduğunu belirtti.

13 MADDE ÜZERİNDE ANLAŞMA SAĞLANDI

Paşinyan, anlaşma taslağında giriş bölümü ile metindeki 13 madde üzerinde tam, 3 madde üzerinde de kısmi anlaşma sağlandığını ifade ederek, şunları söyledi:

Barış anlaşmasının mutabakata varılan maddelerinden biri, her iki tarafın da müzakereleri ortak bir mekanizma üzerinden sürdürmesini sağlayacak bir mekanizmayı içeriyor. Üstelik barış anlaşmasının mutabakata varılan kısmında Ermenistan ile Azerbaycan arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin bir hüküm de yer alıyor. Dolayısıyla bu tür çözümlere gidebiliriz. Bu teklifi kamuoyuna açık ve resmi olarak yaptık. Barış ve İlişkilerin Tesisi Anlaşması'nı mutabakata varılan metinle en kısa sürede imzalamaya hazır olduğumu ifade ediyorum.

BARIŞ KAVŞAĞI PROJESİ

Başbakan Paşinyan, Azerbaycan'la barış anlaşması imzalanması ve Ulusal Meclis tarafından onaylanması halinde, Ermenistan Anayasası'ndaki "Ermenistan Cumhuriyeti tarafından onaylanan uluslararası anlaşmalar ile (iç) hukuk normları arasında çelişki olması durumunda, uluslararası anlaşmaların hükümleri uygulanacaktır." maddesi gereği barış anlaşması maddelerinin geçerli olacağını kaydetti.

Ermenistan Başbakanı, Azerbaycan ile sınır belirleme konusunda da olumlu gelişmeler olduğunu, bu konuda çalışan komisyonların çalışmalarına yönelik yönetmeliğin her iki ülke tarafından da imzalandığını ve yönetmeliğin ülkesinin iç onay sürecinde olduğunu belirtti.

Paşinyan, söz konusu yönetmelikte çalışmaların 1991 Almatı Bildirgesi temelinde yürütülmesi hususunun yer aldığını kaydederek, bildirgeye imza atan, Ermenistan ve Azerbaycan'ın da dahil olduğu ülkelerin, birbirinin toprak bütünlüğünü ve sınır dokunulmazlığını kabul ettiğini vurguladı.

Bölgesel ulaştırma yollarının açılmasına yönelik Ermenistan'ın "Barış Kavşağı" projesine değinen Paşinyan, söz konusu projenin hayata geçirilmesiyle demir yolu ve otoyolların yanı sıra elektrik, doğal gaz ve diğer nakil hatları açılmasının öngörüldüğünü belirtti. Paşinyan, projeyle sadece Ermenistan ve Azerbaycan değil, Türkiye, İran, Rusya ve Avrupa arasında demir yolu ulaşımının mümkün hale gelebileceğini kaydetti.

"AÇILIŞA HAZIRIZ"

Başbakan Paşinyan, "Elbette Azerbaycan'ın da Ermenistan toprakları üzerinden Türkiye ve İran ile demir yolu bağlantısına sahip olma imkanı var ayrıca Ermenistan toprakları üzerinden Nahçıvan ile Azerbaycan arasında kara yolu ve demir yolu bağlantısının kurulması da önemli. Biz bu iletişimi sağlamaya hazırız ancak şunu da belirtmeliyiz ki bugün Nahçıvan ulaşım bağlantılarından mahrum değil. Çünkü Nahçıvan, İran ve Türkiye toprakları üzerinden dış dünyayla bağlantı kurma olanağına sahip." ifadelerini kullandı.

Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya arasındaki 9 Kasım 2020 tarihli üç taraflı bildiriye de değinen Paşinyan, bildirinin 9. maddesi ile öngörüldüğü şekilde, Azerbaycan ve Nahçıvan arasındaki ulaşım yollarının, "Barış Kavşağı" projesi çerçevesinde tekrar açılmasına hazır olduklarını ancak söz konusu yollardaki güvenliğin üçüncü güçler veya üçüncü ülkeler tarafından sağlanmasına karşı olduklarını kaydetti.

Paşinyan, yolların geçtiği Ermenistan toprakları üzerindeki güvenliğin sağlanması ve garantörlüğün 9 Kasım üçlü bildirisiyle Ermenistan'a verildiğini savundu.